YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/10447
KARAR NO : 2022/9027
KARAR TARİHİ : 13.10.2022
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırıya teşebbüs, konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : Nitelikli cinsel saldırıya teşebbüs, konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından mahkumiyet
İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınıp, hükmedilen ceza miktarlarına göre sanık müdafisinin duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 318. maddesi gereğince reddiyle, incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra gereği görüşüldü:
Sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kumlan hükmün incelenmesinde;
Sanığa isnat edilen konut dokunulmazlığının ihlali suçunun 5237 sayılı TCK’nın 116/1-4. maddelerinde düzenlenip, öngörülen cezanın üst sınırı itibarıyla aynı Kanunun 66/1-e. maddesinde belirtilen 8 yıllık asli dava zamanaşımı süresine tabi bulunduğu ve zamanaşımı son kesen işlem olan 08.07.2014 tarihli mahkumiyet hükmü ile inceleme günü arasında bu sürenin geçtiği anlaşıldığından, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama gerektirmediğinden aynı Kanunun322/1 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca sanık hakkında müsnet suçtan açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
Sanık hakkında nitelikli cinsel saldırıya teşebbüs suçundan kurulan hükmün incelenmesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Katılanın aşamalardaki beyanları, savunma ile tüm dosya içeriği nazara alındığında, olay gecesi katılanın evine gizlice girdikten sonra evin banyosunda katılana karşı nitelikli cinsel saldırı suçuna yönelik başladığı icrai hareketlerini sonuna kadar götürebilme imkanı bulunduğu halde katılanın aşılabilir mukavemeti dışında ciddi bir engel neden olmaksızın kendiliğinden eylemine son verdiği ve 5237 sayılı TCK’nın 36. maddesinde yer alan gönüllü vazgeçme hükmü de gözetildiğinde mevcut haliyle eylemin aynı Kanunun 102/1. maddesinde düzenlenen cinsel saldırı suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfının tayininde yanılgıya düşerek nitelikli cinsel saldırı suçuna teşebbüsten karar verilmesi,
Adli Tıp Kurumunun bilinen istikrarlı uygulamalarına göre, mağduredeki ruh sağlığındaki bozulmanın cezada arttırım nedeni olabilmesi için eylem sonucunda mağdurenin ruh sağlığının bozulup bozulmadığına ilişkin tespitin, on sekiz yaş altındaki çocuklarda suç tarihinden itibaren en az 6 ay, erişkinlerde ise en az 12 ay geçtikten sonra Adli Tıp Kurumunun ilgili İhtisas Kurulu ya da bu ölçütlere göre teşekkül ettirilmiş Yüksek Öğrenim Kurumları veya birimlerine bağlı hastanelerden rapor alınarak lehe kanun değerlendirmesinin yapılması gerektiği gözetilmeden, olay tarihinden itibaren 12 ay geçmeden düzenlenen rapora dayanılarak zaman bakımından lehe hüküm belirlenmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 13.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.