Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2022/10306 E. 2023/4398 K. 19.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/10306
KARAR NO : 2023/4398
KARAR TARİHİ : 19.06.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ :Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma
HÜKÜM : Beraat

İlk Derece Mahkemesince bozma üzerine kurulan kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.İstanbul Anadolu 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 18.09.2018 tarihli ve 2018/391 Esas, 2018/228 Karar sayılı kararı ile; sanığın hakkında nitelikli cinsel istismar suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesiyle dördüncü fıkrası, 53 üncü maddesi, 58 inci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca 12 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin ikinci fıkrasıyla üçüncü fıkrasının (f) bendi ve beşinci fıkrası, 53 üncü maddesi, 58 inci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca 9 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmiştir.

2. Anılan karara karşı katılan Bakanlık vekili ve sanık müdafiinin istinaf yoluna başvurması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin 18.12.2018 tarihli ve 2018/3435 Esas, 2018/2109 Karar sayılı kararı ile; sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

3. Anılan karara karşı katılan Bakanlık vekili ve sanık müdafiinin temyiz yoluna başvurması üzerine Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 17.11.2020 tarihli ve 2020/417 Esas, 2020/5024 Karar sayılı kararı ile; sanığa isnat olunan suçların ortaya çıkış şekli ve zamanı, mağdurenin aşamalarda değişen çelişkili anlatımları, ihbar üzerine sanığa ait evde yapılan arama sırasında evin balkonunda bulunan mağdure ile ablasının kendilerini kolluk kuvvetlerine farklı isimlerle tanıtmaları, mağdurenin silah tehdidiyle kendisini lezbiyen ilişkiye girmeye zorladığını ve bu suretle gerçekleşen ilişkiyi kaydedip görüntüleri internette yayınlayacağını söyleyerek hürriyetinden yoksun kıldığını iddia ettiği sanığı, söz konusu eylemlerden sonra annesi ve ablasıyla tanıştırarak bir süre hep beraber sanığa ait evde yaşamaları, tanık beyanları, sanık ile mağdurenin annesi arasındaki whatsapp mesajlarını da kapsayan bilirkişi raporu, tehdit konusu görüntülerin ele geçmemiş olması, savunma ve dosya kapsamı nazara alındığında, ilk derece mahkemesinin kabulünde yer alan sübuta ilişkin delillerin dosya içeriğiyle çekişmesi nedeniyle mahkumiyet kararlarının yerinde olmadığı anlaşıldığından söz konusu hükümlere yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine esastan reddedilmesi hukuka aykırı görülerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

4. Bozma kararı üzerine devam olunan yargılama neticesinde bozma kararına uyulması ile kurulan İstanbul Anadolu 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 09.11.2021 tarihli ve 2021/59 Esas, 2021/424 Karar sayılı kararı ile; sanığın atılı suçları işlediğinin sabit olmadığı gerekçesiyle 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine karar verilmiştir.

5. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 11.06.2022 tarihli ve 14-2022/72074 sayılı, vekalet ücreti yönünden hükmü düzeltilerek onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi
Katılan …’ın istikrarlı beyanları gereği mahkumiyet hükmünde yer alan gerekçeye göre Yargıtay’ın bozma kararına direnilmesi yerine beraat kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.

B. Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi
Vekaletname ile vekilliği üstlenilen sanığın beraat etmesinden ötürü kendisini savunmak için yardımından yararlandığı müdafiye ödemek zorunda olduğu vekalet ücretinin, yargılama gideri olarak Hazinesine yükletilmesi gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Olay tarihinde Çocuk Destekleme Merkezi bünyesinde yurtta kalmakta olan katılan …’un, aynı yurtta kalan tanık Aleyna ile yurttan kaçtığı ve devam eden günlerde tanığın tanışlıklığının bulunduğu sanığın Ataşehir ilçesi Ferhatpaşa Mahallesinde bulunan çiftlik evine giderek anılan mahalde kalmaya başladıkları, sanığın kendisine iş bulacağı vaadinden ötürü katılan …’un anılan ikamette kalmaya devam ettiği ve adı geçenlerin alkol aldıkları bir gece sanığın elinde bulunan silah ile katılan …’un yanına gelerek anılan ikamette kalmakta olan tanık Kardelen ile cinsel anlamda yakınlaşmasını istediği, silahın korkutucu gücünden ötürü tanık Kardelen ile katılan …’un soyunarak cinsel davranışlarda bulundukları sırada sanığın elindeki telefonla adı geçenlerin görüntülerini kayıt altına aldığı ve sonrasında “bana yanlış yaptığınız anda bu görüntüleri Youtube ve sosyal paylaşım sitelerine koyacağım, sizi rezil edeceğim, bundan sonra hiçbir şekilde sözümden çıkmayacaksınız” şeklinde sözler sarf ettiği, ilerleyen günlerde katılan …’un annesi katılan … ile görüşmeye başladığı ancak sanığın tehditlerinden ötürü maruz kaldığı durumu adı geçene anlatamadığı, sanık ile katılan …’un, sanığın kızı tanık …’nin ikametinde kaldıkları süre içinde de katılan …’un gece uyuduğu sırada yanına gelen sanığın silah gösterip “sesini çıkartma, dediğimi yapacaksın yoksa videoyu yayarım” şeklindeki söylemlerle direncini kırarak katılan …’un kıyafetlerini çıkarıp anal yoldan cinsel ilişki yaşadığı, ilerleyen süreçte de katılan …’un, annesi kayılan … ve kardeşi ile birlikte sanığa ait ikametlerde kalmaya devam ettiği ve 08.02.2018 günü cinsel istismara ilişkin ihbar üzerine sanığın ikametinde yapılan arama neticesinde hakkında kayıp ilanı bulunan katılan …’un bulunarak yurda teslim edildiği, yurt görevlileri ile yaptığı görüşme sonrasında maruz kaldığı eylemlere dair anlatımda bulunduğu, anılan iddia üzerine mahkemesince yapılan yargılama neticesinde isnat olunan suçların ortaya çıkış şekli ve zamanı, katılan …’un çelişkili anlatımları, ihbar üzerine sanığa ait evde yapılan arama sırasında evin balkonunda bulunan katılan … ile ablasının farklı isimlerle kolluk kuvvetlerine kendilerini tanıtmaları, katılan …’un cinsel istismar eyleminden sonra sanığı, katılan … ve ablasıyla tanıştırarak bir süre birlikte sanığa ait konutta ikamet etmeleri, tanık beyanları, sanık ile katılan … arasındaki mesajlara dair bilirkişi raporu, sanığa ait telefonda katılan …’a ait görüntü kaydına rastlanılmaması ve tüm dosya kapsamı itibariyle sanığın atılı suçları işlediğinin sabit olmadığı gerekçesi ile beraat kararı verildiği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
A.Katılan Bakanlık Vekilinin Suçun Sübutuna İlişkin Temyiz İstemi Yönünden
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırılarak vicdanî kanıya ulaşıldığı anlaşılmış olup, bu kapsamda hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

B.Sanık Müdafiinin Vekalet Ücretine Hükmedilmesi Gerektiğine İlişkin Temyiz İstemi Yönünden
Sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan beraat hükmü kurulmuş ise de bozma öncesi kararda sanığın, ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma, taşıma veya bulundurma suçundan mahkumiyet hükmü verilerek kesinleştiğinin anlaşılması karşısında, müdafii tarafından sunulan avukatlık hizmeti bölünemeyeceği gözetilerek vekalet ücretine hükmedilmemesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümününde açıklanan nedenle İstanbul Anadolu 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 09.11.2021 tarihli ve 2021/59 Esas, 2021/424 Karar sayılı kararında katılan Bakanlık vekili ve sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca İstanbul Anadolu 13. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
19.06.2023 tarihinde karar verildi.

Hükme iştirak eden üye …’un karar yazımından önce 28.07.2023 tarihinde vefat etmesi nedeniyle imza eksikliğinin giderilemediğine dair 5271 sayılı CMK’nın 232/5. maddesine istinaden düşülen iş bu şerhin altı imzalanmıştır.