Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/9988 E. 2023/5888 K. 04.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/9988
KARAR NO : 2023/5888
KARAR TARİHİ : 04.10.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/138 E., 2015/295 K.
SUÇLAR : Çocuğun cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet, beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Suça sürüklenen çocuklar haklarında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Nazilli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 21.10.2015 tarihli ve 2015/138 Esas, 2015/295 Karar sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuk … hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin birinci fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 5 yıl 6 ay, 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, suça sürüklenen çocuk … hakkında çocuğun cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca ayrı ayrı berratine karar verilmiştir.

2. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 25.05.2019 tarihli ve 14-2015/411321 sayılı onama görüşlü Tebliğname ile Dairemize tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılanlar Vekilinin Suça Sürüklenen Çocuk … Hakkında Verilen Beraat Kararlarına Karşı Temyiz İstemi
Mağdurenin samimi ve tutarlı anlatımları, tanık …’in beyanları, mağdurenin annesinin, suça sürüklenen çocukla yaptığı görüşmede, suça sürüklenen çocuğun olayı ikrar ettiğine ilişkin beyanı göz önüne alındığında suça sürüklenen çocuğun atılı suçları işlediği yönünde yeterli kanıt bulunduğuna ve hakkında mahkumiyet hükümleri kurulması gerektiğine yöneliktir.

B. Suça Sürüklenen Çocuk … Müdafiinin Temyiz İstemi
Suça sürüklenen çocuğun aşamalarda çelişki içermeyen, tutarlı beyanlarda bulunduğu, mağdurenin annesinin olayı intikal ettirmesinden sonra, mağdurenin beyanının alınması için karakola getirildiği ancak burada olayla ilgili sorular sorulduğunda hatırlamıyorum şeklinde cevap verdiği, ifade esnasında mağdurenin annesinin sorulan sorulara müdaha ederek, kendisinin cevap verdiği, dolayısıyla mağdurenin ifadesinin bu aşamada sağlıklı bir şekilde alınamadığı, mağdurenin sonraki beyanlarında ise rahatça ifade verebildiği, bunun nedeninin artık adlî olayla ilgili bilgi edinmesi veya telkinler sonucu rahat ifade verebilmesinden kaynaklandığı, buna rağmen mağdurenin çelişkili ifadelerde bulunduğu, suça sürüklenen çocuğun annesi ile mağdurenin annesi arasında gerçekleşen telefon görüşmelerin hukuka aykırı bir şekilde elde edildiği ve delil olarak değerlendiğilmesinin mümkün olmadığı, olaydan sonra şikâyet tarihine kadar mağdurenin, suça sürüklenen çocuğun evine hala gidip gelmesinin, eylemin gerçekleşmediğine delalet olduğu, olayda mağdurenin soyut beyanları dışında dosyada başka bir delil bulunmazken suça sürüklenen çocuk hakkında mahkûmiyet kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğu yönündedir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Suça sürüklenen çocuk … hakkında mağdureye karşı çocuğun cinsel istismarı suçu açısından yapılan değerlendirme;
Mağdurenin annesi ile suça sürüklenen çocuk …’ın annesinin arkadaş oldukları ve ailecek birbirleri ile görüştükleri, Eylül 2014 tarihinde mağdurenin annesinin izni ile mağdurenin suça sürüklenen çocuk …’ın evlerinde kaldığı, mağdure ve suça sürüklenen çocuğun birlikte televizyon izledikleri esnada suça sürüklenen çocuğun mağdurenin cinsel organına dokunduğu, sonrasında mağdureden kendi cinsel organına dokunmasını istediği, mağdurenin de suça sürüklenen çocuğun cinsel organına dokunduğu, başka bir zaman suça sürüklenen çocuk, kardeşi ve mağdurenin aynı odada fakat farklı yataklarda uyudukları, sabaha doğru suça sürüklenen çocuğun mağdurenin yanına giderek cinsel organını gösterdiği ve mağdureden dokunmasını istediği, mağdurenin suça sürüklenen çocuğun zorlaması ile cinsel organına dokunduğu, suça sürüklenen çocuğun da mağdurenin cinsel organına eliyle dokunduğu bu olay sonrasında mağdurenin farklı tarihlerde suça sürüklenen çocuğun evine gelmeye devam ettiği, bu geliş gidişlerde de suça sürüklenen çocuğun, mağdurenin cinsel organına dokunma ve kendi cinsel organına dokundurtma şeklindeki eylemine devam ettiği, dosya arasında bulunan telefon görüşmelerinden anlaşılacağı üzere bu eylemlerin en az üç kez olduğunun anlaşıldığı, mağdurenin farklı aşamalardaki beyanları, olayın mahiyeti birlikte değerlendirildiğinde, atılı suç yönünden beyanların yan delillerle desteklenmesi gerektiğinin anlaşıldığı, bu yönünle mağdurenin bu iddiaları dile getirmesinden sonra mağdurenin annesinin olayla ilgili suça sürüklenen çocuğun annesi ile telefon görüşmeleri yaptığı, bu telefon görüşmelerinin kayıtlarının dosyaya sunulduğu, bu kayıtlar incelendiğinde suça sürüklenen çocuğun annesinin “Senin yanında bir kere dedi, başkada yok çocuğumla ilgili”, “Ee tamam elledi, herkesin oluyor …”, “Bunu kaç kişiden duydum, herkesin olmuş, ne oldu ellediyse”, “Ne olmuş olmuş bir anlık birşey”, “Olmuş bir kere bir anlık bir gaflet olmuş, nefse uyulmuş” şeklindeki görüşmelerinin olduğu, tüm telefon görüşmeleri birlikte değerlendirildiğinde ise mağdurenin annesi ile suça sürüklenen çocuk ve annesinin yüz yüze görüştükleri esnada suça sürüklenen çocuğun olayı ikrar ettiği, sonrasında kendi aralarında yaptığı telefon görüşmelerinde suça sürüklenen çocuğun annesinin bu eylemlerin üç kez olduğunu kabul ettiği, kayda alınan sonraki telefon görüşmelerinde ise bir defa olduğu, herkesin başına geliyor, bir kez elini sürmüşse ne olur, şeklinde ifadelerde bulunduğu, dolayısıyla istismar olayını doğruladığı, bu haliyle suça sürüklenen çocuğun, mağdureye yönelik farklı tarihlerde birden fazla cinsel istismar eylemi gerçekleştirdiği anlaşılmıştır.

Suça sürüklenen çocuk … hakkında mağdureye karşı çocuğun cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçları açısından yapılan değerlendirme;
Her ne kadar suça sürüklenen çocuk … hakkında cinsel istismar ve hürriyeti tahdit suçundan cezalandırılması talep edilmiş ise de suça sürüklenen çocuğun atılı suçu işlediğine dair mağdurenin soyut iddiası haricinde yan delillerle desteklenmiş her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği, açıklanan nedenle şüpheden sanık yararlanır ilkesi göz önüne alınarak suça sürüklenen çocuk … yönünden atılı suçlardan beraatine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
A. Suça Sürüklenen Çocuk … Hakkında Çocuğun Cinsel İstismarı ve Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçlarından Kurulan Hükümlere Yönelik Temyiz Sebepleri Yönünden
Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, anlaşıldığından, katılanlar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla, hükümlerde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

B. Suça Sürüklenen Çocuk … Hakkında Çocuğun Cinsel İstismarı Suçundan Kurulan Hükme Yönelik Temyiz Sebepleri Yönünden
Mağdurenin annesi tarafından dosyaya sunulan ve İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan ses kaydının temin şekli itibarıyla yargılaması yapılan suç yönünden hukuka aykırı delil niteliğinde olduğunun anlaşılması karşısında, hukuka aykırı delil niteliğinde olan ses kaydı dışında mağdurenin beyanını destekleyen başkaca delilin bulunmaması, tanık anlatımları, savunma ve tüm dosya kapsamına göre suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin, inandırıcı ve yasal delil bulunmadığı anlaşıldığından suça sürüklenen çocuğun beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

Açıklanan nedenlerle Tebliğnamede hükmün onanması yönündeki görüşe iştirak olunmamıştır.

III. KARAR
A. Suça Sürüklenen Çocuk … Hakkında Çocuğun Cinsel İstismarı ve Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçlarından Kurulan Hükümlere Yönelik Temyiz Sebepleri Yönünden
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenlerle Nazilli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 21.10.2015 tarihli ve 2015/138 Esas, 2015/295 Karar sayılı kararında katılanlar vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılanlar vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

B. Suça Sürüklenen Çocuk … Hakkında Çocuğun Cinsel İstismarı Suçundan Kurulan Hükme Yönelik Temyiz Sebepleri Yönünden
Gerekçenin (B) bölümünde açıklanan nedenlerle Nazilli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 21.10.2015 tarihli ve 2015/138 Esas, 2015/295 Karar kararına yönelik suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

04.10.2023 tarihinde karar verildi.