Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/8984 E. 2023/6304 K. 12.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/8984
KARAR NO : 2023/6304
KARAR TARİHİ : 12.10.2023

MAHKEMESİ :Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2013/101 E., 2015/152 K.
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Suça sürüklenen çocuk hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Ankara 1. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin, 05.05.2015 tarihli ve 2013/101 Esas, 2015/152 Karar sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuk hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası ve 62 nci maddesi uyarınca 4 yıl 5 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

2. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 16.04.2019 tarihli ve 14 – 2015/341818 sayılı, onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdii olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Suça Sürüklenen Çocuk Müdafiinin Temyiz İsteği
Özetle hukuka ve yerleşik içtihatlara aykırı karar verildiğine, müvekkili suça sürüklenen çocuk ile mağdurenin aşamalardaki değişmeyen beyanlarına göre eylemin rızayla gerçekleştiğine, somut olayda müvekkilinin de mağdur olduğuna, müvekkilinin mağdurenin yaşı konusunda hataya düştüğüne ve bu hususun Mahkemece dikkate alınmadığına, mağdurenin yaşının tespiti konusunda alınan raporlar arasında çelişki oluşup çelişki giderilmeden karar verildiğine, Adli Tıp Kurumunun çelişkili raporu esas alınarak karar verildiğine, müvekkilinin mağdurenin yaşı konusunda esaslı hataya düştüğünün kabul edilmesi gerektiğine, gerekçesiz bir şekilde hata hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına karar verildiğine, somut dosyada 5237 sayılı Kanun’un 30 uncu maddesinin değerlendirilmesinin zorunlu olduğuna, 5237 sayılı Kanun’un 30 uncu maddesinin yollamasıyla müvekkilinin beraatine karar verilmesi gerektiğine, kararın bozulması talebine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Suç tarihinden önce Facebook üzerinden tanışan mağdure ile suça sürüklenen çocuğun birkaç kere yüz yüze görüştükleri, daha sonra kaçmaya karar verdikleri, mağdurenin arkadaşı olan ve … olarak bildiği suça sürüklenen çocuk Dilberle buluştukları, daha sonra …’in Akdere’de oturan halası tanık ….’nin evine gittikleri, geç saatte gitmeleri nedeniyle tanığın suça sürüklenen çocuk, mağdure ve yeğeni …’i başka yere göndermediği, o gece için evde kalmalarını söylediği, yeğeni … ile mağdureyi bir odada, suça sürüklenen çocuk …’ı ise başka odada yatırdığı, gece geç saat mağdurenin yatağından kalkarak suça sürüklenen çocuğun yatağına gittiği, rızasıyla suça sürüklenen çocukla cinsel ilişkiye girdiği, ertesi sabahta kahvaltı ettikten sonra suça sürüklenen çocuğun babasının gelerek suça sürüklenen çocuk ve mağdureyi alıp karakola götürdüğü olayda, suça sürüklenen çocuğun ikrarı, mağdurenin tamamlayıcı beyanı, tanık beyanları, Adli Tıp Kurumu raporları, hastane raporu ve tüm dosya kapsamına göre suça sürüklenen çocuğun on beş yaşından küçük mağdureye yönelik eyleminden dolayı, çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkumiyetine karar verildiği anlaşılmıştır.

2. Suça sürüklenen çocuğun mağdurenin on altı yaşında olduğunu söylediğini beyanı üzerine Mahkemece, mağdurenin Nüfus Müdürlüğünden mernis doğum tutanağı getirtilmiş, hastane doğumlu olmadığından yaş düzeltilmesi ön mesele kabul edilmiş, mağdurenin gerekli kemik grafileri çektirilerek Adli Tıp Kurumuna sevk edilip rapor alınmış, alınan bu rapor içeriğine göre mağdurenin suç tarihinde on üç yaşını tamamlamış, on dört yaşı içerisinde olduğunun belirtilmesi nedeniyle mağdurenin yaş düzeltilmesi yoluna gidilmediği, hükümde olayda uygulama koşulları oluşmadığı gerekçesiyle 5237 sayılı Kanun’un 30 uncu maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.

IV. GEREKÇE
Suça sürüklenen çocuğun soruşturma evresinde savcılık tarafından alınan beyanında “Geçen Cuma günü tanıştık” şeklindeki ifadesi, kovuşturma evresinde mahkemece alınan beyanında olaydan üç gün kadar önce tanıştıkları ve mağdurenin on altı yaşında olduğunu bildiği şeklindeki savunmaları, mağdurenin soruşturma aşamasında alınan beyanı, suça sürüklenen çocuk hakkındaki ceza yargılaması devam ederken mağdurenin babası tarafından yaş tashihine ilişkin açılan ve dosya arasına alınan Ankara Batı 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/120 Esas sayılı dava dosyası ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, 5237 sayılı Kanun’un 30 uncu maddesinde düzenlenen hata hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı tartışıldıktan sonra hükme varılması gerekirken bu konuda herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın eksik gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması suretiyle 5271 sayılı Kanun’un 230 uncu maddesine muhalefet edilmesi hukuka aykırı bulunmuş, bozma sebebine göre onama isteyen Tebliğname görüşüne iştirak olunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Ankara 1. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin, 05.05.2015 tarihli ve 2013/101 Esas, 2015/152 Karar sayılı kararına yönelik suça sürüklenen çocuk müdafinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

12.10.2023 tarihinde karar verildi.