Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/8983 E. 2023/5529 K. 25.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/8983
KARAR NO : 2023/5529
KARAR TARİHİ : 25.09.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2013/22 E., 2014/37 K.
SUÇLAR : Çocuğun cinsel istismarı, konut dokunulmazlığının ihlâli
HÜKÜM : Beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Kısmî onama, kısmî bozma

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Yusufeli Asliye Ceza Mahkemesinin 11.04.2014 tarihli ve 2013/22 Esas, 2014/37 Karar sayılı kararı ile sanığın atılı çocuğun cinsel istismarı ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarını işlediğinin sabit olmadığı gerekçesiyle 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine karar verilmiştir.
2. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 16.04.2019 tarihli ve 14-2015/341802 sayılı, kısmî onama, kısmî bozma görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılan Mağdure Vekilinin Temyiz İsteği
Sanığın sıcağı sıcağına alınan kolluk ifadesi ve tanık anlatımları karşısında mahkumiyet hükmü yerine sonraki aşamalarda değişen savunmaya itibar ederek beraat kararı verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğuna ilişkindir.

B. O Yer Cumhuriyet Savcısının Temyiz İsteği
Olay günü sanığın, katılan …’ın ikametinden çıktığına dair görgüye dayalı tanık anlatımları karşısında iletişim kayıtları ve beyanlar itibariyle mahkemesince taraflar arasında gönül ilişkisinin olduğu kabul olunsa da bu halin sanığın, katılan mağdure …’ın odasına girip cinsel bölgelerine dokunmasına yönelik rızanın bulunduğunu göstermeyeceğine, mevcut delil durumu itibariyle atılı çocuğun cinsel istismarı ve nitelikli olarak konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından, sanığın mahkumiyeti yerine beraatine karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Katılan …’in, sanığa ait iş yerinde çalışmasından ötürü sanık ile katılan mağdure … arasında tanışıklık bulunduğu, olay günü gece vaktinde sanığın katılanlara ait konuta izinsiz surette girerek katılan mağdure …’ı dudaklarından öpüp cinsel bölgelerine dokunduğunu, sanığın ikametten çıkışı sırasında anılan mahalde bulunan tanıklar …, … ile …’in bu durumu görerek sanık ile tartışması üzerine durumun kolluk kuvvetlerine intikal olduğu iddiasıyla görülmekte olan yargılama neticesinde mahkemesince olayın gelişimi, tanık anlatımları, sanık ile katılan mağdure …’ın arasında yapılan görüşmelere dair iletişim kayıtlarında arama ve mesajlaşmaya dair kayıtların sayıca fazla olması ve dosya kapsamı itibariyle suç tarihinde on beş yaşını ikmal edip algılama yeteneği bulunan katılan mağdure … ile sanık arasında duygusal mahiyette bir ilişki bulunduğu ve sanığın adı geçene karşı cebir, hile, tehdit veya iradeyi etkileyen başkaca bir davranışta bulunduğuna veyahut olay günü rıza hilafına konuta girdiğine dair yeterli delil bulunmadığının kabulü ile sanığın atılı suçları işlediğinin sabit olmadığı gerekçesiyle her iki suçtan beraatine karar verildiği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
A. Çocuğun Cinsel İstismarı Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırılarak vicdanî kanıya ulaşıldığı, buna ilişkin gerekçelerin hukuka uygun olduğu anlaşılmış olup, bu kapsamda hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

B. Konut Dokunulmazlığının İhlali Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Sanık hakkında yargılama konusu eylemin 5237 sayılı Kanun’un 116 ncı maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca gece vakti konut dokunulmazlığının ihlali suçunu oluşturduğu; anılan kanun maddesi uyarınca
belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre 5237 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereği 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmış; aynı Kanun’un 67 nci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca zamanaşımı süresini kesen son işlemin 04.03.2014 tarihli sorgusu olduğu ve bu tarihten, temyiz incelemesi tarihine kadar 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin geçmiş olduğu belirlenmiş olup, farklı gerekçeyle bozma isteyen Tebliğname’ye iştirak olunmamıştır.

V. KARAR
A. Çocuğun Cinsel İstismarı Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenle Yusufeli Asliye Ceza Mahkemesinin 11.04.2014 tarihli ve 2013/22 Esas, 2014/37 Karar sayılı kararında herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılan mağdure vekili ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteğinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

B. Konut Dokunulmazlığının İhlali Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçenin (B) bölümünde açıklanan nedenle Yusufeli Asliye Ceza Mahkemesinin 11.04.2014 tarihli ve 2013/22 Esas, 2014/37 Karar sayılı kararına yönelik katılan mağdure vekili ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

25.09.2023 tarihinde karar verildi.