YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/8788
KARAR NO : 2023/2144
KARAR TARİHİ : 10.04.2023
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Cinsel saldırı
HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
1. HUKUKİ SÜREÇ
1. Bakırköy 11. Ağır Ceza Mahkemesinin, 16.06.2015 tarihli, 2015/14 Esas, 2015/239 Karar sayılı kararı ile sanığın cinsel saldırı suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’un (5237 sayılı Kanun) 102 nci maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesi uyarınca 4 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 05.04.2019 tarihli ve 14-2015/285001
sayılı, onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık Müdafiinin Temyiz İsteği
Tanık beyanları ve adli raporun katılanın organ sokma iddiasını doğrulamadığı, katılanın olay anında tepkisiz kaldığı ve kamera görüntülerine göre salondan sanıkla tokalaşarak çıktığı, katılanın para iadesi talebinin sanık tarafından kabul edilmemesi nedeniyle iftira sebebinin bulunduğu, bu nedenlerle kararın bozulması gerektiğine ilişkindir.
B. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İsteği
Temel cezanın üst sınırdan belirlenmesi gerektiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Olay tarihinde sanığın işlettiği spor salonuna giden katılanın beden ölçülerinin alınması için sanık ile birlikte bir odaya girdikleri, sanığın ölçü aldığı sırada katılanın bel kısmını ve bacaklarını okşadığı, cinsel organına dokunduğu, elini katılanın iç çamaşırının içerisine sokarak cinsel organını okşadığı, katılana hitaben “Sen kız mısın, regl döneminde misin” gibi sorular sorduğu iddiasıyla sanık hakkında kamu davası açıldığı, ölçü almak amacıyla odaya girdiklerini beyan eden sanığın atılı suçlamaları reddettiği, intikalin aynı gün katılanın müracaatı ile gerçekleştiği, mahkemece yapılan yargılama neticesinde katılanın samimi beyanları, intikalin aynı gün gerçekleşmesi, iftira ve yalan beyan sebebinin bulunmaması gerekçesiyle sanık hakkında mahkumiyet kararı verildiği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
1. İntikal şekli ve zamanı, katılanın beyanları, sanık savunması, tanık ifadeleri, kamera görüntülerinin çözümüne ilişkin tutanak ve tüm dosya kapsamına göre; Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.
2. Hükümden sonra 24.11.2015 günlü, 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiğinden, anılan husus nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılması gerekliliği dışında bir hukuka aykırılık görülmemiştir.
V. KARAR
Gerekçenin (2) numaralı bölümünde açıklanan nedenle Bakırköy 11. Ağır Ceza Mahkemesinin, 16.06.2015 tarihli, 2015/14 Esas, 2015/239 Karar sayılı kararına yönelik katılan Bakanlık vekili ve sanık müdafiinin temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci
maddesi gereği hüküm fıkrasında yer alan 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün çıkartılarak yerine “Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı da nazara alınmak kaydıyla sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarının uygulanmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
10.04.2023 tarihinde karar verildi.