Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/8698 E. 2023/6679 K. 24.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/8698
KARAR NO : 2023/6679
KARAR TARİHİ : 24.10.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/231 E., 2015/197 K.
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEMYİZ EDENLER : Suça sürüklenen çocuk müdafiileri
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Suça sürüklenen çocuk hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Antalya 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 21.05.2015 tarihli ve 2014/231 Esas 2015/197 Karar sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuk hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan, lehe olan 6545 sayılı Kanun ile değişiklikten önceki 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi uyarınca 4 yıl 5 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

2. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17.03.2019 tarihli Tebliğnamesinde suça sürüklenen çocuk hakkındaki hükmün “onanması” yönünde görüş bildirilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Suça Sürüklenen Çocuk Müdafiilerinin Temyiz İstekleri
Özetle, katılan mağdurenin tanık E.K.’nın yeminli beyanı ile anlatımının doğrulanmadığına, mağdurenin alınan raporlarında zihinsel gelişim geriliği saptandığından beyanlarına itibar edilemeyeceğine, mağdurenin ruh sağlığının bozulmadığına, muayenesinde vücuda organ sokmaya dair delil saptanmadığına, aramada ele geçen materyaller üzerinde elde edilen görüntülerin mağdureye ait olmadığı, yazışmaların ise gerçekleşmemiş bir olaya ilişkin olduğuna, konuşmanın hayata geçtiğine dair delil bulunmadığına, yaş konusunda hataya düşme savunmasına dair gerekçenin hayat pratiği ile örtüşmediğine, mağdurenin facebook sayfasında yaşının kayıtlı yaştan büyük görünmesine rağmen bu hususun dikkate alınmadığına, kararın bozulması talebiyle dilekçesinde yer alan diğer hususlara ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Mahkemece, suça sürüklenen çocuk … ile katılan mağdurenin internet ortamında tanıştıkları, suça sürüklenen çocuğun, psikiyatrist raporuna göre zihinsel gelişim geriliği olan ve muhakeme becerisi yaşının altında olan katılan mağdureyi 25.03.2014 tarihinden bir hafta kadar önce, *** adresindeki evine çağırarak, katılan mağdureye anal ve oral yoldan organ sokmak suretiyle nitelikli cinsel istismarda bulunduğu, katılan mağdureyi cinsel amaçla hürriyetinden yoksun bıraktığı, aldırılan raporuna göre mağdurenin olay nedeniyle ruh sağlığının bozulmadığı, iddia, suça sürüklenen çocuk savunması, katılan mağdure beyanı, raporlar, arama-el koyma-inceleme tutanakları, facebook yazışmaları ve tüm dosya kapsamı ile sabit görüldüğü, suça sürüklenen çocuğun, yaşının küçük olduğu açık olan katılan mağdurenin resmi kimliğini isteyerek yaşını kontrol etme imkanı her zaman mevcut olduğundan ve basit bir inceleme ile bu durumu öğrenme imkanı bulunduğundan, katılan mağdurenin yaşı hususunda hataya düştüğü yönündeki savunmasına ve suçtan kurtulmaya yönelik beyanlarına itibar edilmeyerek; mağdurun, suça sürüklenen çocuktan el konulan ve incelenen cep telefonu kayıtlarındaki mesajlar ve fotoğraf şeklinde kaydedilmiş olan mesaj görüntüsü şeklindeki fotoğraflarla doğrulanan beyanlarının oluşa uygun olması nedeniyle mağdurun bu yöndeki beyanlarına itibar edildiği, suça sürüklenen çocuğun, katılan mağdureye karşı nitelikli cinsel istismarda bulunmak suçunun sabit olduğu kanaatine varıldığı görülmüştür.

IV. GEREKÇE
Katılan mağdure ile faceook sosyal medya platformu aracılığı ile tanışıp arkadaş olan suça sürüklenen çocuğun, katılan mağdurenin profilinden on altı yaşında olduğunu öğrendiğine yönelik savunması, suça sürüklenen çocuk ile mağdurenin ilk kez eylemin gerçekleştiği gün yüz yüze gelmiş olmaları, katılan mağdurenin facebook profiline dair ekran kopyasında yaşının on beşten büyük olarak göstermiş olması ve tüm dosya içeriği nazara alındığında, olay tarihinde kız arkadaşı katılan mağdureyle cebir veya tehdit olmaksızın cinsel ilişkiye giren suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı Kanun’un 30 uncu maddesinde düzenlenen hata hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunduğu nazara alınıp, buna göre eylemin aynı Kanun’un 104 üncü maddesinde düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu gözetilerek karar verilmesi gerekirken suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde mahkûmiyet hükmü kurulması hukuka aykırı bulunmuş, açıklanan nedenle Tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Antalya 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 21.05.2015 tarihli ve 2014/231 Esas 2015/197 Karar sayılı kararına yönelik suça sürüklenen çocuk müdafiilerinin temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

24.10.2023 tarihinde karar verildi.