Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/8695 E. 2023/1024 K. 01.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/8695
KARAR NO : 2023/1024
KARAR TARİHİ : 01.03.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Cinsel saldırı
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Nazilli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 15.06.2015 tarihli ve 2015/91 Esas, 2015/208 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında cinsel saldırı suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 102 nci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi, 53 üncü maddesi uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve erteleme hükümlerinin uygulanmamasının usule aykırı olduğuna, katılan beyanlarına itibarla haksız ceza verildiğine, tanığın görgüye dayalı bilgisinin olmadığına, sanığın suç işleme kastının bulunmadığına, katılanın kuaför ücreti ödememek için sanığa isnatta bulunduğu hususunun tartışılmadığına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Mahkemece; ”Sanığın savunması, katılanın beyanı, tanık beyanları, düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Katılanın suç tarihi olan 05/04/2014 tarihi itibariyle saçlarını boyatmak için sanık tarafından işletilen stefany isimli bayan kuaförüne gittigi, yanında yargılamada tanık olarak dinlenen … ***** *******’un da bulunduğu, sanık ile saçını boyatmak konusunda anlaştığı, boyama işinin uzun süreceğinden tanık … ***** *******’un da katılanın yanından ayrıldığı, katılanın saçının boyama işleminin başlandığı, işyerinde sanıkla beraber çalışan sanığın eşi … ******’un çocuğuna bakmak amacıyla işyerinden çıktığı, yine işyerinde çırak olarak çalışan Davut ******* ******’nun işyerinden ayrılması ile sanık ile katılanın işyerinde yalnız kaldığı, sanığın katılanın saçlarını boyayıp yıkama aşamasına geçtiği sırada katılanın dudağından öptüğü, katılanın tepki göstermesi üzerine başkaca herhangi bir eyleminin olmadığı ve katılanın işyerinden ayrılarak kalmış olduğu yurda gittiği, burada saçlarını yıkadıktan sonra polis karakoluna giderek şikayetçi olduğu olayda sanığın basit cinsel saldırı suçunu işlediği anlaşılmış cezalandırılması yoluna gidilmiştir.

Her ne kadar sanık atılı suçlamayı kabul etmeyip çalıştığı yerin dar olmasından dolayı havluyu alacakken yüzünü çevirdiğinde katılanın yüzüne değdiğini, öpmediğini belirtmiş ise de; sanığın bu savunmasının dahi kaçamaklı ikrar içerdiği, katılanın üniversite öğrencisi olduğu, … gibi küçük bir ilçede karşılaşmadığı bir olayla ilgili olarak husumeti bulunmayan sanıkla ilgili olarak bu yönde beyanda bulunmasının hayatın olağan akışına uygun düşmediği gibi iftira atmasını gerektirir neden bulanmadığı ayrıca olay sonrası yurttaki katılanın davranışlarına ilişkin tanık … ***** *******’un beyanları birlikte değerlendirildiğinde sanığın savunmasının suçtan kurtulmaya yönelik olduğu değerlendirilmiş itibar edilmeyerek cezalandırılması yoluna gidilmiştir.

Suç tarihi itibariyle 6545 sayılı yasa değişikliği gözönüne alındığında lehe kanun değerlendirilmesinin yapılması gerekmektedir .

Sanık hakkında 6545 sayılı yasa hükümleri ile değişik TCK’nun hükümleri uygulandığında TCK’nun 102/1.1. cümlesi gereğince 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılacaktır sanığın yargılamadaki tutum ve davranışları gözününe alınarak lehine takdiri indirim sebebi uygulanarak TCK nun 62. Maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapılarak sonuç olarak 4 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilecektir. Aşağıda hüküm kısmında ayrıntılı gösterildiği üzere sanık hakkında 6545 sayılı yasa değişikliği öncesi yasa hükümleri uygulandığında sonuç olarak sanığın 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilecektir. Sonuç olarak 6545 sayılı yasa değişikliği öncesi yasa hükümleri sanık lehine olup bu hükümler uygulanmıştır.

Atılı suç göz önüne alındığında sanığın kişilik özellikleri itibariyle ileride suç işlemeyeceği yönünde mahkememizde kanaat oluşmadığından sanık hakkında CMK 231. Maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin ve TCK nun 51. maddesinde düzenlenen erteleme hükümleri uygulanmamıştır.” şeklindeki gerekçe ile hüküm kurulmuştur.

IV. GEREKÇE
Sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 231 inci ve 51 inci maddelerinin uygulanması hususundaki kararların gerekçeli olması zorunluluğu, bu kapsamda kanun maddesinde yer alan bazı tabirlerin tekrarlanması şeklindeki açıklamanın kanun koyucunun aradığı anlamda kanuni ve yeterli gerekçe niteliği taşımadığı gözetildiğinde, ilk derece mahkemesince bu hususta denetime elverişli gerekçe içerecek şekilde hüküm kurulması gerekirken ”…sanığın kişilik özellikleri itibariyle ileride suç işlemeyeceği yönünde mahkememizde kanaat oluşmadığından sanık hakkında CMK 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin ve TCK’nun 51. maddesinde düzenlenen erteleme hükümlerinin UYGULANMASINA YER OLMADIĞINA” şeklinde karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Nazilli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 15.06.2015 tarihli ve 2015/91 Esas, 2015/208 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği Tebliğname’ye uygun olarak oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

01.03.2023 tarihinde karar verildi.