Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/8551 E. 2023/6050 K. 09.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/8551
KARAR NO : 2023/6050
KARAR TARİHİ : 09.10.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/245 E., 2015/116 K.
SUÇ : Çocuğun cinsel istismarı
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Suça sürüklenen çocuk hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Alanya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 15.06.2015 tarihli ve 2014/245 Esas, 2015/116 Karar sayılı kararı ile; suça sürüklenen çocuk hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan 6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin birinci fıkrası, 33 üncü maddesi delaletiyle 31 inci maddesinin ikinci fıkrası ve 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 3 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Suça Sürüklenen Çocuk Müdafiinin Temyiz İsteği
Sağır ve dilsiz olan suça sürüklenen çoçuğun, kendisini ifade etmekte güçlük çektiğine, samimi ikrarı ile katılan mağdureden hoşlandığını beyan ederek adı geçene ilgi ve beğenisini ifade etmeye çalışırken, davranış ve hareketleri yanlış anlaşıldığına, cinsel taciz ya da istismar amacıyla hareket etmediğine, katılan mağdurenin beyanı dışında mahkumiyete yeterli başkaca delil bulunmadığına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Sağır ve dilsiz olup kayda göre on yedi yaşında bulunan suça sürüklenen çocuğun, olay günü arkadaşları ile birlikte katılan mağdurenin babası tarafından işletilmekte olan emlak ofisine gelerek kiralık yer konusunda o esnada iş yerinde bulunan katılan mağdure ile görüşmeleri sırasında adı geçenin babasının kısa bir süre sonra iş yerine geleceğinden bahisle kendisi ile görüşmeleri gerektiğini söylemesi üzerine suça sürüklenen çocuk ve arkadaşlarının iş yerinden ayrıldığı ancak aynı gün içinde ilerleyen saatlerinde suça sürüklenen çocuğun tek başına iş yerine gelerek lavaboyu kullanmak istemesi üzerine katılan mağdurenin müsaade ettiği, devamında suça sürüklenen çocuğun iletişim bilgileri istemesi üzerine katılan mağdurenin karta babasının telefon numarasını yazarak suça sürüklenen çocuğu uğurladığı sırada adı geçenin katılan mağdureye sarılarak dudağından öpmeye çalışmasına karşın katılan mağdurenin geri çekilerek engel olması üzerine suça sürüklenen çocuğun bu kez adı geçenin göğsüne dokunmak için hamle yaptığı ancak katılan mağdurenin adı geçeni ittirerek iş yerinden çıkardığı, devamında iş yerine gelen babasına durumu anlatması ile suça sürüklenen çocuğun yakalanarak durumun kolluk kuvvetlerine intikal ettirildiği iddiasıyla görülmekte olan yargılama neticesinde Mahkemesince katılan mağdure ve tanık beyanları, sanık savunması ve tüm dosya kapsamı itibariyle eylemin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayabilme ve davranışlarını yönlendirebilme yeteneğinin geliştiği anlaşılan suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı suçu işlediğinin kabulü ile mahkumiyetine karar verildiği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
Tüm dosya kapsamına göre; suç sürüklenen çocuğun olay günü katılan mağdureye sarılarak dudaklarından öpmeye ve göğüslerine dokunmaya çalışması şeklindeki fiziksel temas içeren eylemlerin kısa süreli, ani ve kesintili olması karşısında 6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde düzenlenen sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması neticesinde fazla cezai tayin edilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Alanya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 15.06.2015 tarihli ve 2014/245 Esas, 2015/116 Karar sayılı kararına yönelik suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

09.10.2023 tarihinde karar verildi.