YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/8355
KARAR NO : 2022/6035
KARAR TARİHİ : 14.06.2022
Reşit olan mağdureye karşı cinsel istismar ve tehditle alıkoymak suçlarından sanık …’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 102/2, 102/5, 43 ve 62. maddeleri ve 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 429/1 ile 59. maddeleri uyarınca 8 yıl 4 ay ve 2 yıl 6 ay hapis cezalarıyla cezalandırılmasına dair Beyoğlu 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 27.04.2007 tarihli ve 2005/329 esas, 2007/70 sayılı kararının Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 27.04.2009 tarihli ve 2009/534 esas, 2009/4844 karar sayılı ilâmı ile cinsel saldırı suçu yönünden bozulmasını müteakip, yapılan yargılama neticesinde sanığın nitelikli cinsel saldırı suçundan 5237 sayılı Kanun’un 223/2-e maddesi gereğince beraatine ilişkin İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.12.2011 tarihli ve 2009/138 esas, 2011/318 sayılı kararının Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 14.01.2014 tarihli ve 2013/1753 esas, 2014/117 karar sayılı ilâmı ile bozulmasını takiben, yapılan yargılama neticesinde kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine ilişkin İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesinin 21.11.2017 tarihli ve 2014/58 esas, 2017/281 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 102/2. maddesinde yer alan “Yirmi seneden aşağı olmamak üzere muvakkat ağır hapis cezasını müstelzim cürümlerde on beş sene” geçmesiyle zamanaşımının gerçekleşeceği ve anılan Kanun’un 104/3. maddesine yer alan “Eğer müruru zamanı kesen muameleler müteaddid ise müruru zaman bunların en sonuncusundan itibaren tekrar işlemeğe başlar. Ancak bu sebepler müruru zaman müdetini 102 nci maddede ayrı ayrı muayyen olan müddetlerin yarısının ilavesile baliğ olacağı müddetten fazla uzatamaz.” şeklindeki düzenlemeler uyarınca, sanığa atılı suç ile ilgili zamanaşımı süresinin 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 102/2. ve 104/3. maddelerine göre 22 yıl 6 ay olduğu ve suçun işlendiği 18.11.2002’den itibaren hesaplanacak olan zamanaşımı süresinin 18.05.2024 tarihinde sona ereceği fakat somut durumda en son zamanaşımı süresinin kesilme tarihinin mahkûmiyet karar tarihi olan 27.04.2007 olduğu, 15 yıllık sürenin bu tarihten itibaren yeniden işlemeye başlayacağı, dolayısıyla zamanaşımı süresinin 27.04.2022 tarihinde dolacağı gözetilmeden, mahkemesince zamanaşımı süresinin 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 102/3. maddesi uyarınca 10 yıl ve toplamda 15 yıl olarak kabul edilerek davanın düşürülmesine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 14.02.2019 gün ve 94660652-105-34-10253-2018-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrakla birlikte dosya Daireye tevdi kılınmakla dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname münderecatı yerinde görüldüğünden, vaki talebin kabulü ile reşit olan mağdureye karşı nitelikli cinsel istismar suçundan sanık … hakkında İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesinin 21.11.2017 tarihli ve 2014/58 Esas, 2017/281 sayılı zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine ilişkin kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, CMK’nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (c bendi uyarınca) yeniden yargılama yapılmamak ve aleyhe sonuç doğurmamak üzere gerekli işlemlerin merciince yapılmasına, dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, 14.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.