Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/8342 E. 2023/5853 K. 03.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/8342
KARAR NO : 2023/5853
KARAR TARİHİ : 03.10.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/191 E., 2015/111 K.
SUÇ : Çocuğun cinsel istismarı
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I.HUKUKİ SÜREÇ
1. Bakırköy 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 27.05.2015 tarihli ve 2014/191 Esas, 2015/111 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan yapılan yargılama neticesinde çocuğun cinsel istismarı suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 ve 53 üncü maddeleri uyarınca neticeten 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 28.02.2019 tarihli, 14-2015/280331 sayılı, bozma görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II.TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiinin Temyiz Sebepleri
Sanığın atılı suçu işlediğine dair dosya kapsamında mağdurenin soyut beyanları haricinde somut ve yeterli herhangi bir delil bulunmmadığına, bu nedenle sanığın delil yetersizliğinden beraatine karar verilmesi gerektiğine ilişkindir.

III.OLAY VE OLGULAR
Yapılan yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesince dava konusu olayın;
“Suç tarihinde, mağdurenin okumakta olduğu … … … Anadolu lisesinde servis şöförü olarak görev yapan sanığın kullandığı servis aracına binerek okulun 19 Mayıs hazırlıkları için diğer öğrencilerle birlikte Bakırköy meydanına gittiği ancak mağdurenin servis aracı içerisinde yalnız kaldığı bir sırada sanığın aracın perdelerini kapatarak mağdurenin yanına geldiği ve yanağı ile dudağını öptüğü,
Sanığın savunmalarında atılı suçlamayı kabul etmediği, ancak mağdurun hazırlık aşamasından bu yana değişmeyen ısrarlı anlatımları, mağdurun sanığa iftira atmasını gerektirecek bir husumet bulunmayışı, mağdurun ifadesi sırasında hazır bulunan sosyal hizmet uzmanının yaşı ile uyumlu ve itibar edilebilen anlatımlarda bulunduğunu mütalaa etmesi karşısında mağdurun iddialarının doğru ve sabit olduğu gözetildiğinde, sanığın savunmasının cezadan kurtulma amacına yönelik olduğu ve itibar edilmemesi gerektiği, tüm dosya kapsamına göre; sanığın mağdureye karşı çocuğun cinsel istismarı suçunu işlediği anlaşılmaktadır.” şeklinde kabul ve gerekçelendirilmesinin yapılıp buna göre sanığın çocuğun cinsel istismarı suçundan yukarıdaki “HUKUKİ SÜREÇ” başlığı altındaki (1) numaralı bölümde yazılı olduğu şekilde cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
IV.GEREKÇE
1. Servis şoförü olan sanığın, üzerinde koruma, bakım ve gözetim yükümlülüğü bulunan mağdureye yönelik eyleminden dolayı hakkında 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının tatbiki gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.

2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ve yaptırımların eleştiri haricince doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık hakkında kurulan mahkeme hükmünde anılan husus dışında herhangi bir hukuka aykırılık görülmediği gibi bu konuda Tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye de iştirak edilmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Bakırköy 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 27.05.2015 tarihli ve 2014/191 Esas, 2015/111 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden eleştiri dışında herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

03.10.2023 tarihinde karar verildi.