YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/8007
KARAR NO : 2023/2400
KARAR TARİHİ : 24.04.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sarkıntılık suretiyle cinsel saldırı
HÜKÜM : Mahkûmiyet
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Sanık hakkında Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 12.09.2014 tarihli, 2014/7870 Esas sayılı iddianamesiyle cinsel saldırı suçundan kamu davası açılmış, Eskişehir 2. Ağır Ceza Mahkemesi 20.11.2014 tarihli 2014/317 Esas 2014/358 Karar sayılı karar ile sanığın eyleminin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 102 inci maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi kapsamında kaldığından bahisle görevsizlik kararı verilmiştir.
2. Eskişehir 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 28.05.2015 tarihli, 2014/833 Esas, 2015/540 Karar sayılı kararı ile sanığın, 5237 sayılı Kanunu’nun 102 nci maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi uyarınca 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunlukları hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiinin Temyiz İsteği
Sanığın bisikleti ile geçerken katılan asıl olarak çarpmasına, 5237 sayılı Kanun’un 105 inci maddesinden dava açılması gerektiğine, sadece şüpheye dayalı mahkumiyet kararı verildiğine, cezanın doğru hesaplanmadığına, iddia, hüküm, mütalaa arasında çelişki olduğuna, sabıkasız sanık hakkında tekerrür, zincirleme suç hükümleri uygulandığına, şartları oluştuğu halde teşebbüs ve haksız tahrik, hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve seçenek tedbirlere dair hükümlerin uygulanmadığına, sanığa iddianame ve eklerinin okunmadığına, son sözün sanığa verilmeyip savunma hakkının kısıtlandığına, eksik araştırma ile karar verildiğine ve dilekçesinde belirttiği diğer hususlara yöneliktir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Olay tarihinde sanığın bisikleti ile yaya olan katılana yaklaşarak koluyla katılanın koluna vurduğu, katılana “seni s**imin üzerinde zıplatarak zevkten öldüreyim mi” şeklindeki sözleri ile sarkıntılık boyutunda cinsel saldırı eyleminde bulunduğu Mahkemece kabul edilmiştir.
2. Sanık suçlamayı kabul etmemiş ise de sanığı daha önceden tanımayan katılanın Türkiye şartlarındaki toplum anlayışı kapsamında, toplum önünde kendisini küçük düşürecek mahiyette dava konusu iddiayı ortaya atmak için hiçbir sebebinin bulunmadığı, olayın hemen sonrasında şikayetçi olup sanığa tarif etmesi sonrasında sanığın bulunduğu, bu durumların kollukça tutanak altına alındığı gözetildiğinde, katılanın beyanlarının samimi olduğu ve sanığın savunmalarının sırf suçtan kurtulmaya matuf nitelikte olduğu kanaatine varılmakla sanık savunmalarına itibar edilmediği belirtilmiştir.
IV. GEREKÇE
Mahkemenin gerekçesi ve tüm dosya kapsamına göre; yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin sanığın kaçamak savunması ile de saptandığı, dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak vicdanî kanıya ulaşıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği, temyiz dilekçesinde dosya kapsamı ve karar ile uyumsuz, kendi içinde çelişkili temyiz gerekçelerine yer verildiği anlaşıldığından, kurulan hükümde hukuka aykırılık görülmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Eskişehir 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 28.05.2015 tarihli, 2014/833 Esas, 2015/540 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
24.04.2023 tarihinde karar verildi.