Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/7755 E. 2023/2139 K. 10.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/7755
KARAR NO : 2023/2139
KARAR TARİHİ : 10.04.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli cinsel saldırı
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, hükmonulan caza miktarına göre 1412 sayılı Kanun’un 318 inci maddesi gereği reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Söke (Kapatılan) 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 08.05.2015 tarihli ve 2014/43 Esas, 2015/96 Karar sayılı kararı ile sanığın nitelikli cinsel saldırı suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 102 nci maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 5 yıl 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 06.01.2019 tarihli ve 14-2015/267313 sayılı, onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiinin Temyiz İsteği
Şikayetçinin hazırlık ifadesinin çelişkili olduğu ve hükme sadece bu beyanın esas alındığı, istinabe ile alınan beyanının yeterli olmadığı, şikayetçinin olay anında tepki göstermediği dikkate alınarak kararın bozulmasına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Türk asıllı Yunanistan vatandaşı olan ve Türkiye’ye tatil için gelen şikayetçinin arkadaşlarıyla birlikte sanığın işletmeciliğini yaptığı masaj salonuna gittikleri, sanığın masaj yaptığı sırada parmağını şikayetçinin vajinasına sokmak suretiyle cinsel saldırıda bulunduğu iddiasıyla cezalandırılması için kamu davası açıldığı, emniyet ifadesinde müdafi huzurunda parmaklarından bir kısmının şikayetçinin cinsel bölgesine girmiş olabileceğini beyan eden sanığın mahkemede atılı suçlamayı tamamen reddettiği, intikalin aynı gün şikayetçinin müracaatı ile gerçekleştiği, mahkemece yapılan yargılama neticesinde sanığın sıcağı sıcağına alınmış şikayetçi ve tanık beyanları ile örtüşen kolluk ifadesindeki tevil yollu ikrarı, tanıkların samimi anlatımları, … ve bekar olan şikeyitçinin iffetini ortaya atmasını gerektirecek iftira sebebi bulunmaması dikkate alınarak sanık hakkında mahkumiyet kararı verildiği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
1. İntikal şekli ve zamanı, şikayetçinin beyanları, sanığın hazırlık aşamasındaki tevil yollu ikrarı, tanık anlatımları ve tüm dosya kapsamına göre; yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.

2. Hükümden sonra 24.11.2015 günlü, 29542 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesi yönünden kısmî iptal kararı verildiğinden, anılan husus nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılması lüzumu dışında bir hukuka aykırılık görülmemiş, anılan hususun da 1412 sayılı Kanun’un 322 nci maddesine göre Dairece düzeltilmesinin mümkün olduğu anlaşılmıştır.

3. Düzelterek onama sebebine göre Tebliğname’
de onama isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.

V. KARAR
Gerekçenin (2) numaralı bölümünde açıklanan nedenle Söke (Kapatılan) 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 08.05.2015 tarihli ve 2014/43 Esas, 2015/96 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hüküm fıkrasında yer alan 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün çıkartılarak yerine
“Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı da nazara alınmak kaydıyla sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarının uygulanmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün, Tebliğname’ye kısmen aykırı olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

10.04.2023 tarihinde karar verildi.