YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/7608
KARAR NO : 2023/4448
KARAR TARİHİ : 20.06.2023
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR :Reşit olmayanla cinsel ilişki, çocuğun kaçırılması ve alıkonulması
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat
5237 sayılı Türk Ceza Kanunun (5237 sayılı Kanun) 234 üncü maddesinin üçüncü fıkrasından düzenlenen suçun mağdurunun anne ile baba olması karşısında, çocuğa yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen vekilin hükmü temyize hakkı olmadığı belirlenmiştir.
Sanıklar haklarında kurulan hükümlerin hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun(5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edildi.
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığının 02.07.2014 tarihli, 2014/2908 Esas sayılı iddianamesiyle sanık … hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı ile tüm sanıklar haklarında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kamu davası açılmıştır.
2.Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 11.06.2015 tarihli, 2014/221 Esas, 2015/179 Karar sayılı kararı ile sanık … hakkında reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan 5237 sayılı Kanun’un 104 üncü maddesinin birinci fıkrası ile 53 üncü maddesi ve 58 inci maddeleri uyarınca 6 ay hapis cezası ile cezalandırılması ve hak yoksunlukları ile tekerrür hükümlerinin uygulanmasına; sanıklar … ve … haklarında çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçundan 5237 sayılı Kanun’un 234 üncü maddesinin dördüncü fıkrası ile 53 üncü maddesi uyarınca 3 ay hapis cezası ile cezalandırılması ve hak yoksunluklarına, ayrıca … hakkında Aynı Kanun’un 58 inci maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanmasına; sanıklar … ve … haklarında ise kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatlerine karar verilmiştir.
3.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 07.01.2019 tarihli ve 14-2015/281046 sayılı, kısmi onama, kısmi bozma görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A.Katılan Mağdure Vekilinin Temyiz İsteği
Yaşı küçük mağdurenin sanıklar tarafından yönlendirilmesiyle alkol almasını sağlanarak direncini kırdıkları, alkollü olması cinsel ilişkiye rıza gösterdiği anlamına gelmediği, bu nedenle uyandığında sanık … ile mağdurenin uygunsuz vaziyette oldukları, yatakta bulunan DNA’nın sanığa ait olmadığı tespit edilmesine rağmen diğer sanıklar hakkında inceleme yapılmadığı, sanıkların mağdureyi zorla evde tuttukları ve dilekçesinde belirttiği diğer sebeplere yöneliktir.
B.Sanık …’ın Temyiz İsteği
Olaylar esnasında tarafların yanlarında olmadığı, mağdurenin yaşını ondokuz olarak bildiği ve suça karışmadığına yöneliktir.
C.Sanık … Müdafiinin Temyiz İsteği
Hükümleri temyiz etme isteğinden ibarettir.
D.O yer Cumhuriyet Savcısının Temyiz İsteği
Sanıklar … ve … haklarında çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçlarından yasal unsurları oluştuğundan mahkumiyetlerine karar verilmesi ile sanık … hakkında ise üzerine atılı suçun yasal unsurları oluşmaması nedeniyle beraatine karar verilmesi gerektiği ve temyiz talebinde belirttiği diğer sebeplere yöneliktir.
III. OLAY VE OLGULAR
Katılan mağdure ile sanıklar … ve …’ın parkta karşılaştıktan sonra bir süre sohbet ettikleri, sonrasında …’ın daveti ve mağdurenin kabul etmesi ile birlikte sanıklar … ve …’ın ikamet ettiği eve gittikleri, eve gitmeden … ve …’ın üçer adet bira aldıkları ve mağdureye de meyve suyu aldıkları, evde oturup sohbet ettikten sonra mağdurenin gitmek istediği, ancak sanıkların gitmesine izin vermedikleri, hatta sanık …’ın kuru sıkı tabanca ile mağdureye ” sıkarım ayaklarına ” şeklinde tehdit edip gitmesine engel olduğu, sanık …’ın şarap içtiği, bir süre sonra mağdurenin de şarabı alıp içtiği, mağdurenin alkolün vermiş olduğu etkiyle kendini savunamayacak duruma gelmesi üzerine sanık …’ın mağdureyi ayrı bir odaya alarak mağdurenin rızası dışında ön ve arkadan olmak üzere cinsel ilişkiye girdiği, mağdurenin sabah uyandığında kendisini ve …’ı çıplak olarak yatakta yatar vaziyette gördüğü, …’ın mağdureye kendisi ile evleneceğini söyleyip ikna etmeye çalıştığı, 24.06.2014 günü saat 08.30 civarı mağdure ve sanık …’ın birlikte evden ayrıldıkları ve mağdurenin evine gittiği, burada kayıp ilanı veren ailesi ile birlikte Çocuk Şube Müdürlüğüne giderek olayları anlattığı, mağdurenin aldırılan raporlarında Genel Cerrahi Uzmanınca yapılan muayenesinde ” fiili livata muayenesinde ekimoz yok, saat 6 hizasında fissür mevcut anal sfinkter tonusu azalmış”, Kadın Hastalıkları Uzmanınca yapılan kontrolünde ” Hymen (kızlık zarı) saat 8 hizasında yırtık saptanmış, yırtık 4-5 gün içinde meydana geldiği düşünülmüştür” şeklinde olduğu, psikiyatri uzmanınca yapılan kontrolünde ise “Hastanın halen korktuğu, ellerinin titrediği, meydana gelen olayda ruh sağlığının bozulduğu” tespit edildiği, mağdurenin ifadelerindeki diğer suç ve suçlar ile ilgili olarak farklı tahkikat evraklarının olduğu ve ayrı soruşturmada yürütüldüğü iddiasıyla açılan kamu davasının yapılan yargılamasında; sanık … açısından yapılan değerlendirmede, sanığın savunması, mağdurenin aşamalardaki beyanları, mağdure hakkında aldıırlan raporların içerikleri, sanık …’ın kollukta ifadesinde önden ve arkadan mağdure ile ilişkiye girdiğini sanığın kendisine anlattığını söylediği, Adli tıp raporuna göre herhangi bir akıl hastalığı veya zeka geriliği saptanmayan mağdurenin olay gecesi meyve suyunu içerken tadında acılık hissettiği yönündeki beyanlarının soyut beyanlardan öte geçmediği, içeceğine iradesini etkiyecek derecede ilaç vs. bir maddenin konulduğunun aynı ortamda bulunan tüm sanıklar tarafından doğrulanmadığı gibi bu konuda maddi bir delilde bulunmadığı, zaten rızasıyla dört erkeğin bulunduğu eve giden onlarla birlikte içki içen mağdurenin iradesini etkileyecek şekilde bir davranışta bulunulmasını gerektirir bir durumunda olmadığı, mağdurenin olaydan sonra alınan raporlarında cinsel organlarında veya vücudunda zorla ilişkiye girildiğini doğrulayacak bir emareye rastlanılmadığı, mağdureninde bu yönde bir iddiası bulunmadığından olayda cebir kullanılmadığının da anlaşıldığı, yine sanığın mağdureye seninle evleneceğim diyerek ilişkiye girdiği kabul edilse dahi bu şekilde evlenme vaadinde bulunulması kanunun aradığı anlamda bir hile olarak kabul edilemeyeceği, sanık …’ın mağdureye karşı rızası haricinde veya iradesinin etkilendiği bir durumda iken cinsel istismar suçunu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı kanaatine varıldığı, sanık …’ın geceleyin alkollü kafayla yeni aldığı kuru sıkı tabancayı diğer sanıklara gösteriş amacıyla çıkarttığı ancak bunun dışında tabanca mağdureye göstererek yapılan bir tehdit söz konusu olmadığı, sanığın kendi rızasıyla evine gelen mağdureyi tehdit etmesi içinde bir neden bulunmadığı, herhangi bir zorlama olmadan sanıkların yanında kalan ve kayden 19.08.1997 doğumlu olup suç tarihinde onaltı yaşını doldurmuş bulunan mağdurenin hukuken rıza açıklama ehliyetine sahip olduğundan sanıkların üzerlerine atılı kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçunun unsurlarının oluşmadığı, mağdurenin 23.06.2014 günü saat 11.30 da evinden ayrılarak ertesi gün sabahına kadar evine dönmediği, gece evine gitmeyen mağdurenin annesinin polise kayıp başvurusunda bulunduğuda gözetildiğinde gittiği yeri ailesine haber vermeyen mağdurenin evi terk eden çocuk durumunda olduğu anlaşıldığı, sanıklar … ve … başından beri mağdurenin evden kaçtığını bilerek yanlarında tuttukları diğer sanıkların evine götürdükleri ve eylemlerinin, kanuni temsilcisinin bilgisi veya rızası dışında evi terk eden çocuğu rızasıyla da olsa ailesini veya yetkili makamları durumdan haberdar etmeksizin yanında tutmak suçunu oluşturduğu, mağdurenin kanuni temsilcisi olan annesininde şikayetçi olduğu anlaşılmakla, sanıkların sabit bulunan bu suçtan eylemlerine uyan değişen suç vasfıda gözetilerek ek savunmalarıda alınmak suretiyle mahkumiyetlerine karar verildiği, ancak sanıklar … ve …’ın, diğer sanıkları tanımaları nedeniyle mağdurenin evlerinde kalmalarına ses çıkartmadıkları, gerçekte de mağdureyi evde tutanların diğer sanıklar … ve … olduğu, bu sanıkların mağdurenin evde kalması yönünde bir hareket ve davranış içinde olmadıkları,evinden kaçtığını bilmedikleri, dolayısıyla bu sanıklarda suç işleme kastının bulunmadığı kanaatine varılmış ve bu suç yönündende sanıklar … ve …’ta suç kastı bulunmadığı kabul edilerek beraatlerine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
A) Katılan Mağdure Vekilinin Çocuğun Kaçırılması Ve Alıkonulması Suçuna Yönelik Temyiz İstemi Yönünden
5237 sayılı Kanunun 234 üncü maddesinin üçüncü maddesinde düzenlenen on sekiz yaşını bitirmeyen çocuğun anne ile babasının çocuk üzerinde sahip oldukları velayet haklarının koruma altına alınması nedeniyle atılı suçun mağdurunun anne ile baba olması karşısında, çocuğa yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen vekilin hükmü temyize hakkı bulunmadığı gibi mahkemece verilen katılma kararı da bu hakkı vermeyeceğinden, temyiz isteğinin reddine karar vermek gerekmiştir.
B. Sanık … Müdafiinin Reşit Olmayanla Cinsel İlişki ve Sanık … Müdafii, Sanık … ile O Yer Cumhuriyet Savcısının Çocuğun Kaçırılması ve Alıkonulması Suçları Yönünden
1. Sanık … hakkında yargılama konusu eylem için, 5237 sayılı Kanun’un 104 üncü maddesinin birinci fıkrası ile sanıklar …, …, … ve … haklarında yargılama konusu eylemler için, Aynı Kanun’un 234 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca belirlenecek cezaların türü ve üst haddine göre 5237 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının e bendi ile aynı maddenin dördüncü fıkrası gereği 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.
2. Sanıklar … ve … haklarında Aynı Kanun’un 67 nci maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca zamanaşımı süresini kesen son işlemin 11.06.2015 tarihli mahkumiyet hükümleri olduğu, sanıklar … ve … haklarında Aynı Kanun’un 67 nci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca zamanaşımı süresini kesen son işlemin 05.08.2014 ve 30.09.2014 tarihli sorguları olduğu ve bu tarihten, temyiz incelemesi tarihine kadar, 8 yıllık olağan zamanaşımı sürelerinin geçmiş olduğu belirlenmiştir.
3. Yukarıdaki bentlerde açıklanan nedenle Tebliğnamedeki kısmi onama ve kısmi bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
V. KARAR
A.Katılan Mağdure Vekilinin Çocuğun Kaçırılması ve Alıkonulması Suçuna Yönelik Temyiz İsteği Yönünden
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenlerle Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 11.06.2015 tarihli, 2014/221 Esas, 2015/179 Karar sayıl kararına yönelik katılan mağdure vekilinin temyiz isteğinin, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle REDDİNE,
B. Sanık … Müdafiinin Reşit Olmayanla Cinsel İlişki ve Sanık … Müdafii, Sanık … ile O Yer Cumhuriyet Savcısının Çocuğun Kaçırılması ve Alıkonulması Suçları Yönünden
Gerekçenin (B) bölümünde açıklanan nedenle Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 11.06.2015 tarihli, 2014/221 Esas, 2015/179 Karar sayılı kararına yönelik sanık … müdafii, sanık …, katılan mağdure vekili ile o yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanıklar haklarındaki kamu davalarının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
20.06.2023 tarihinde karar verildi.
Hükme iştirak eden üye …’un karar yazımından önce 28.07.2023 tarihinde vefat etmesi nedeniyle imza eksikliğinin giderilemediğine dair 5271 sayılı CMK’nın 232/5. maddesine istinaden düşülen iş bu şerhin altı imzalanmıştır.