Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/7419 E. 2023/6479 K. 18.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/7419
KARAR NO : 2023/6479
KARAR TARİHİ : 18.10.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/187 E., 2015/60 K.
SUÇLAR : Çocuğun cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Düşme, beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Suça sürüklenen çocuk (SSÇ) hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Ağır Ceza Mahkemesinin, 28.05.2015 tarihli ve 2014/187 Esas, 2015/60 Karar sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuk (SSÇ) hakkında sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçundan şikayet yokluğundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun), 73 üncü maddesinin dördüncü fıkrası ve 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca kamu davasının düşmesine, SSÇ hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatlerine karar verilmiştir.

2. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 20.12.2018 tarihli ve 14-2015/238270 sayılı, bozma görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdii olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
O Yer Cumhuriyet Savcısının Temyiz İsteği
SSÇ’nin sabit olan çocuğun cinsel istismar eylemlerinin sarkıntılık boyutunu aştığına, bu haliyle eylemin şikâyete tabi olmadığına, çocuk mağdurenin rızasınında hukuken geçerli olmadığından sanığın kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan da cezalandırılması gerektiğine yönelik olduğu görülmüştür.

III. OLAY VE OLGULAR
SSÇ’nin … Endüstri Meslek Lisesinde öğrenci olduğu, boş zamanlarında … isimli arkadaşına ait gençlere dövme yapılan işyerine zaman zaman giderek arkadaşı …’e yardımcı olduğu, daha önceden dövme yaptıran ancak bu dövmesi silinen mağdurenin yanında arkadaşı tanık … olduğu halde yeniden dövmeci dükkanına gittiği, bu sırada işyeri sahibi …’in başka bir müşteri ile meşgul olması nedeniyle SSÇ’nin mağdure …’a dövme yaptığı ve bu sırada tanıştıkları, mağdurenin SSÇ ile arkadaş olmak istediği, kız arkadaşından ayrılmış olan SSÇ’nin de bunu kabul ettiği, birbirlerine telefon numarası verdikleri, daha sonra mağdure …’ ın SSÇ’ yi işyerindeki boş bir odaya çağırdığı, tanık …’ın da merak edip mağdurenin peşinden gittiği, mağdurenin burada SSÇ’yi öptüğü, SSÇ’nin de rızası ile ve zorlaması ile mağdureyi öptüğü, ertesi gün tekrar SSÇ’ nin işyerine giden mağdurenin SSÇ ile karşılıklı öpüştükleri şeklinde olayın kabul edildiği anlaşılmıştır.

Mahkeme tarafından kabul edilen oluş ve kabule göre yapılan hukuki değerlendirmede; SSÇ aleyhine kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak suçundan açılan kamu davasına ilişkin olarak bu suçun oluşması için bir kişinin hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir yerde kalmak hürriyetinden yoksun bırakılması gerektiği, somut olayda SSÇ’nin mağdureyi herhangi bir yere götürmediği, her ne kadar yaşının küçüklüğü nedeniyle mağdurenin rızasının var sayılmasının hukuken geçerli olmamasına rağmen herkesin gidip geldiği dövmeci dükkanına dövme yaptırmak için giden mağdurenin SSÇ tarafından burada da tutulmadığı, mağdurenin dövme yaptırmak için buraya gelip gittiği sırada SSÇ ile tanışıp karşılıklı olarak öpüştükleri, bu eylemin 6545 sayılı Yasa ile değişik 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasında tanımlanan sarkıntılık düzeyinde kaldığı, takibi şikâyete bağlı bu suçla ilgili de mağdurenin ve velayeti kendisinde bulunan annesinin herhangi bir şikâyetinin olmadığı anlaşıldığı belirtilerek sanık hakkında düşme kararı verildiği görülmüştür.

IV. GEREKÇE
1. Tüm dosya kapsamı ile gerekçe içeriğine göre mahkemece kabul ve takdir kılınmış beraat ve düşme hükümleri usul ve kanuna uygun bulunduğundan hukuka aykırılık görülmemiştir.

2. Onama sebebine uygun olarak Tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … Ağır Ceza Mahkemesinin, 28.05.2015 tarihli ve 2014/187 Esas, 2015/60 Karar sayılı kararında o yer Cumhuriyet savcısı tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden o yer Cumhuriyet savcısının temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

18.10.2023 tarihinde karar verildi.