Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/7400 E. 2023/3573 K. 29.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/7400
KARAR NO : 2023/3573
KARAR TARİHİ : 29.05.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/34 E., 2015/156 K.
SUÇLAR : Nitelikli cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜMLER : Beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Denizli 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.04.2015 tarihli, 2014/34 Esas, 2015/156 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında nitelikli cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca ayrı ayrı beraat kararı verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katlan mağdure vekilinin temyiz isteği; sanığın da ikrarı ile cinsel saldırı suçunun sübut bulduğundan eksik inceleme ile yeterli araştırma yapılmadan verilen kararın usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle bozulması talebiyle ile dilekçesinde belirttiği diğer nedenlere ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanık hakkında, hafif düzeyde zeka geriliği olan katılan mağdureyle buluşup gittikleri evde cinsel birliktelik yaşadıkları, sanığın evlenmek istemediğini öğrenen katılan mağdurenin evine gitmek istediği, kabul etmeyen sanığın evin kapılarını kilitlediği ve rızası olmaksızın katılan mağdure ile vajinal ve anal yoldan cinsel cinsel ilişkiye girdiği, daha sonra katılan mağdureyi parka bıraktığı iddia edilmiştir.

2. Mahkemece yürütülen yargılama sonunda, sanığın suç tarihinde yirmi dört yaşında olan, daha önce evlenip boşanan ve annesi ile birlikte yaşayıp hurda toplayarak geçimini sağlayan katılan mağdure ile telefonla tanışıp, bir süre arkadaşlık ettikleri, sözleşerek buluştukları, birlikte dolaştıktan sonra gittikleri sanığın evinde cinsel ilişkiye girdikleri, bu şekilde rızayla iki gün birlikte yaşadıkları, daha sonra sanığın katılan mağdureyi evinin yakınındaki parka bıraktığı, annesinden çekinen katılan mağdurenin bir arkadaşının evine giderek orada kaldığı ve ertesi gün evine gittiği, eylemin katılan mağdurenin rızasıyla sonuçlandığının anlaşıldığı belirtilmiştir.

3. Dosya kapsamında alınan raporlardan sonra İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 6. İhtisas Kurulunun raporunda, mağdurede tespit edilen hafif derecede zeka geriliğinin fiile ruhsal yönden mukavemete muktedir olmasına engel olacak nitelikte olmadığı, mevcut zeka geriliğinin hekim olmayanlarca anlaşılamayacağı, beyanlarına itibar edilebileceği, depresif belirtiler tespit edildiği, bu tablonun ruh sağlığını etkilediği, ancak ruh sağlığını bozacak mahiyet ve derecede olmadığı bildirilmiştir.

4. Sanık, mağdure ile rızası ile para karşılığında cinsel birliktelik yaşadığını savunmuştur.

5. Katılan mağdurenin sanıkla evlenme beklentisi içinde olup rızasıyla hareket ettiği, rızasıyla sanığın evine gidip kaldığı ve rızasıyla ilişkiye girdiği, daha sonra sanıkla evlenemeyeceğini anlayıp parka bırakılmak suretiyle evine geri gönderilmesi üzerine annesinden korkup evine gidemediği kanaati oluştuğu, sanığın mağdureyi zorla evde tuttuğu ve zorla cinsel ilişkiye girdiği iddialarının somut deliller ile ispat edilemediği, adli tıp kurumu ihtisas kurulu raporu da dikkate alındığında sanığın üzerine atılı nitelikli cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçlarını işlediğine dair katılan mağdurenin soyut, hayatın olağan akışına uygun olmayan, kendi içinde çelişkiler barındıran iddiaları dışında her türlü şüpheden uzak, mahkumiyeti gerektirir nitelik ve yeterlilikte delil elde edilemediğinden sanığın beraatine karar verildiği görülmüştür.

IV. GEREKÇE
Mahkemenin gerekçesi, iddia, savunma, alınan muayene raporları ve tüm dosya kapsamına göre; yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak vicdanî kanıya ulaşıldığı anlaşıldığından, kurulan beraat hükümlerin hukuka aykırılık bulunmamış ve katılan mağdure vekilinin temyiz sebepleri yerinde görülmediğinden reddine karar verilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Denizli 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.04.2015 tarihli, 2014/34 Esas, 2015/156 Karar sayılı kararında katılan mağdure vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,29.05.2023 tarihinde karar verildi.