YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/7257
KARAR NO : 2023/2865
KARAR TARİHİ : 08.05.2023
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜMLER : Beraat
Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 31.03.2015 tarihli, 2014/181 Esas, 2015/126 Karar sayılı kararı ile sanığın yardım eden sıfatıyla çocuğun nitelikli cinsel istismarı ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendi uyarınca ayrı ayrı beraatine karar verilmiştir.
2. Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19.12.2018 tarihli ve 14-2015/249446 sayılı onama görüşlü Tebliğnamesi ile Daireye tevdii edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
O Yer Cumhuriyet Savcısının Temyiz İsteği
Sanığın yardım eden sıfatıyla katıldığı suçlardan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 39 uncu maddesinin delaletiyle 104 üncü maddesinin birinci, 43 üncü maddesinin birinci, 234 üncü maddesinin üçüncü fıkraları uyarınca mahkûmiyeti yerine mahkemece delil değerlendirmesinde yanılgıya düşülerek beraat kararı verilmesinin usul ve kanuna aykırı olması nedeniyle kararın bozulması talebine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Mahkemece, temyiz dışı sanık …’ın 27.10.2010 tarihinde İstanbul’da tanıştığı katılan mağdure ile evlenmek için anne ve babası olan diğer sanıklardan temyiz dışı sanık … ve temyize konu sanık …’nün Malatya’da ikamet ettikleri evlerine geldikleri, bir süre burada birlikte kaldıkları, katılan mağdure ile 4-5 ay geçtikten sonra 2011 yılının kurban bayramından hemen önce “mahalle düğünü” şeklinde bir tören yapıp o tarihten sonra yine sanık … ile …’nın yanlarında evlilik hayatı sürdürdükleri, katılan mağdurenin birçok kez cinsel ilişkiye girdiği, yaklaşık 1 yıl bu hayatı devam ettirdikleri, daha sonra temyiz dışı sanık …’ın resmi nikah yapmak amacıyla katılan mağdureden kimliğini istediği ancak mağdurenin kimliğinin bulunmadığını beyan ettiği, bunun üzerine kimlik çıkarılması için katılan mağdureyi babası olan …’in yanına gönderdiği, daha sonra katılan mağdurenin babası katılan … ile Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığına müracaat edip şikayetçi olduğu kabul edilmiştir.
2. Yukarıda oluşu anlatılan olayda, suça konu yer özelinde ülkemizin doğu bölgelerinde bu tür konularda kadınların söz sahibi olmadığının ülkemizin sosyolojik bir gerçeği olduğu, sanık …’nün söz konusu olayda etkili bir irade ortaya koyma fırsatı bulamadığı ve atılı suçu işleme saikiyle hareket etmediği değerlendirilerek, kastının olmadığından bahisle atılı suçlardan beraatine karar verildiği görülmüştür.
IV. GEREKÇE
A. Çocuğun Nitelikli Cinsel İstismarı Suçu Yönünden Yapılan İncelemede
Olayın intikal şekli ve süresi, sanık ile temyiz dışı sanıkların aşamalardaki savunmaları, katılanların aşamalardaki beyanları ve tüm dosya kapsamına göre; yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olduğu anlaşılmakla hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamış ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz sebepleri yerinde görülmediğinden reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
B. Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçu Yönünden Yapılan İncelemede
Sanık hakkında yargılama konusu eyleminin 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturduğu; anılan kanun maddesi uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre 5237 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereği 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmış; aynı Kanun’un 67 nci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca zamanaşımı süresini kesen son işlemin 23.09.2014 tarihli sorgusu olduğu ve bu tarihten, temyiz incelemesi tarihine kadar 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin geçmiş olduğu belirlenmiş, açıklanan nedenle Tebliğnamedeki onama isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
V. KARAR
A. Çocuğun Nitelikli Cinsel İstismarı Suçu Yönünden
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenlerle Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 31.03.2015 tarihli, 2014/181 Esas, 2015/126 Karar sayılı kararında o yer Cumhuriyet savcısı tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
B. Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçu Yönünden
Gerekçenin (B) bölümünde açıklanan nedenle Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 31.03.2015 tarihli, 2014/181 Esas, 2015/126 Karar sayılı kararına yönelik o yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
08.05.2023 tarihinde karar verildi.