Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/7191 E. 2023/1507 K. 20.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/7191
KARAR NO : 2023/1507
KARAR TARİHİ : 20.03.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı
HÜKÜM : Beraat

Şikayetçi Bakanlık vekilinin temyiz istemi yönünden; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 237 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre kanun yolu muhakemesinde davaya katılma talebinde bulunulamayacağının anlaşılması karşısında, Bakanlık vekilinin davaya katılma ve hükmü temyize hakkı bulunmadığı belirlenmiştir.

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz eden katılan mağdure vekilinin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Düzce 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 01.04.2015 tarihli ve 2014/152 Esas, 2015/56 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.

2. Dava dosyasının, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 18.12.2018 tarihli onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edildiği anlaşılmıştır.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan Mağdure Vekilinin Temyiz Sebebi
Kararın bozulması isteğinden ibarettir.

III. OLAY VE OLGULAR
Sanık hakkında katılan mağdureye zorla içki içirip rızası dışında cinsel ilişkiye girdiği iddia edilerek açılan kamu davasında; Mahkemece, sanık ve mağdurenin atılı suç kapsamında birkaç kez buluştukları, mağdurenin tanık sıfatı ile dinlenen annesinin beyanları ile de sabit görüldüğü üzere sanığın yanına sık sık kaçması, dosyaya konu olaylar yaşandıktan sonra mağdurenin sanık ile ailelerin de huzurunda sözlendiklerinin her ikisinin beyanıyla sabit olması, yine suç tarihi itibariyle mağdurenin onbeş yaşını tamamlamış olduğu anlaşılmakla, sanığın üzerine atılı suç yönünden herhangi bir şekilde zorlamada bulunmadığını, mağdurenin rızasıyla buluştuklarını, cinsel ilişkiye girmediklerini savunması karşısında, mağdurenin eylemin zorla gerçekleştiğine dair soyut iddiası dışında başkaca delil olmadığı gibi soruşturma ile kovuşturma aşamasındaki beyanlarının çeliştiği, kuşkudan sanık yararlanır ilkesi gereği sanığın isnat edilen suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak kesin net delil bulunmadığı anlaşılmakla sanığın beraatine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
A. Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden
6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un 20 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davaya katılma hakkı bulunan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına yokluğunda yapılan yargılamaya ilişkin olarak mahkemelerce re’sen ihbarda bulunulmasının zorunlu olup olmadığı hususunda Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunca yapılan toplantı sonucunda verilen 13.12.2019 gün ve 2019/6 Esas, 2019/7 sayılı içtihadı birleştirme kararı ile Bakanlığa bildirimde bulunulmasının zorunlu olmadığının kabul edilmesi ve 5271 sayılı Kanun’un 237 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre kanun yolu muhakemesinde davaya katılma talebinde bulunulamayacağının anlaşılması karşısında, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesinin birinci fıkrası gözetilerek 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerektiği belirlenmiştir.

B. Katılan Mağdure Vekilinin Sanık Hakkında Çocuğun Nitelikli Cinsel İstismarı Suçundan Kurulan Hükme Yönelik Temyizi Yönünden
Olayın adli makamlara intikal şekli ve zamanı, katılan mağdurenin aşamalardaki beyanları, sanığın katılanın on sekiz yaşından küçük olduğunu bildiğine ve rızasıyla cinsel ilişkiye girdiğine yönelik savunmaları, adli muayene raporu ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında, sanığın on altı yaşındaki mağdureyle cinsel ilişkiye girdikleri olayda cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başkaca bir neden bulunduğu hususunda mağdurenin soyut beyanı dışında herhangi bir delil bulunmadığı ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında eylemin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 104 üncü maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu gözetilip zamanaşımı hususu da değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği halde yazılı şekilde, sanığın savunmalarında yer almadığı halde katılan mağdureyle cinsel ilişkiye girmediği savunmasına yer verilmesi suretiyle beraat kararı verilmesi, hukuka aykırı bulunmuş anılan nedenlerle onama isteyen Tebliğname görüşüne iştirak edilmemiştir.

V. KARAR
A. Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenle Bakanlık vekilinin temyiz isteminin, 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesinin birinci fıkrası gözetilerek 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi uyarınca Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle REDDİNE,

B. Katılan Mağdure Vekilinin Temyiz İsteminin İncelenmesi Yönünden
Gerekçenin (B) bölümünde açıklanan nedenlerle Düzce 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 01.04.2015 tarihli, 2014/152 Esas, 2015/56 Karar sayılı kararına yönelik katılan mağdure vekilinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
20.03.2023 tarihinde karar verildi.