Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/7091 E. 2023/5828 K. 03.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/7091
KARAR NO : 2023/5828
KARAR TARİHİ : 03.10.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/383 E., 2015/138 K.
SUÇLAR : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Ceza verilmesine yer olmadığı kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Suça sürüklenen çocuk hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Eskişehir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 12.05.2015 tarihli ve 2014/383 Esas, 2015/138 Karar sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuk hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

2. Dava soyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan onama görüşlü 11.11.2018 tarihli Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılan … ve … Vekillerinin Temyiz İstemi
Suça sürüklenen çocuk hakkında alınan raporun yetersiz olduğuna, üzerine atılı suçlardan cezalandırılmaları gerektiğine ve dilekçelerinde belirttiği diğer hususlara ilişkindir.

B. Suça Sürüklenen Çocuk Müdafinin Temyiz İstemi
Suça sürüklenen çocuğun beraat etmesi gerektiğine, verilen kararın usul ve kanuna aykırı olduğuna ve dilekçesinde belirttiği diğer hususlara ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Suç tarihinde katılan mağdureler … ve …’nın yetiştirme yurdunda kalmakta oldukları, katılan mağdurelerin suç tarihinde yurttan kaçtıkları, … İnternet Kafe isimli işyerine gittikleri burada katılan mağdure …’nun arkadaşı … ve …’un arkadaşı suça sürüklenen çocuk … ile karışlaştıkları, bir süre dolaşmaları sonrasında katılan mağdure …’nun arkadaşı …’un yanlarından ayrıldığı, katılanlar ve suça sürüklenen çocuğun geceyi geçirmek üzere inşaat olan boş bir eve gittikleri, suça sürüklenen çocuk …’in katılan mağdure … ile ayrı bir odada kaldıkarı ve …’ya cinsel ilişkiye girmeyi teklif ettiği, katılan mağdurenin rızası ile cinsel ilişkiye girdiği, suça sürüklenen çocuğun beyanı ile birlikte katılan mağdureler … ve …’nın psikolog huzurunda alınan dolaylı doğrulayan beyanları gözönüne alındığında suça sürüklenen çocuğun atılı suçları işlemiş olduğu sonuç ve kanatine varılmış bu kapsamda savunmasının suçtan ve cezadan kurtulmaya yönelik olduğu, suça sürüklenen çocuğun olay tarihinde 2000 doğumlu olup on dört yaşında olduğu alınan Adlî Tıp Şube Müdürlüğünün Raporunda suça sürüklenen çocuğun suç tarihinde kendisine isnat edilen çocuğun alıkonulması ve cinsel istismarı suçunun hukuki anlam ve sonuçlarının kavrayarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmemiş olduğunun bildirildiği, fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmuş ve henüz onbeş yaşını doldurmamış olan suça sürüklenen çocuğun, alınan raporlar doğrultusunda, olayın bu hali ile suça sürüklenen çocuğa isnat olunan suçun hukuki anlam ve sonuçlarının kavrayarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmemiş olduğu bu nedenle, suça sürüklenen çocuk hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
A. Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçu Yönünden
1. Suça sürüklenen çocuğun yargılama konusu eylemi için 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 109 uncu maddesinin birinci, üçüncü ve beşinci fıkraları uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre aynı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve ikinci fıkrasının son cümlesi gereği 7 yıl 6 aylık olağan zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.

2. 5237 sayılı Kanun’un 67 nci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca zamanaşımı süresini kesen son işlemin 03.02.2015 tarihli sorgu işlemi olduğu ve bu tarihten, temyiz incelemesi tarihine kadar, 7 yıl 6 aylık olağan zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir.

B. Çocuğun Nitelikli Cinsel İstismarı Suçu Yönünden
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Mağdurenin aşamalarda ki çelişkili beyanı, suça sürüklenen çocuk anlatımı, mağdurenin bakire olduğu, fiili livataya ait maddi delile rastlanılmadığı ve vücudunda yeni oluşmuş darp ve cebir izine rastlanılmadığına ilişkin Eskişehir Adlî Tıp Şube Müdürlüğünün 28.08.2014 tarihli adlî tıp raporu ve dosya kapsamına göre mağdurun anal veya vajinal bölgesine organ sokma eylemi olmaksızın sürtünmek suretiyle meydana gelen olayda suça sürüklenen çocuğun dosya kapsamı ile sübuta eren eyleminin 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde düzenlenen çocuğun cinsel istismarı suçunu oluşturduğu gözetilerek değerlendirilme yapılması gerekirken suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek çocuğun nitelikli cinsel istismarına teşebbüs suçundan ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

C. Tebliğname Yönünden
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Tebliğnamede onama isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.

V. KARAR
A. Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçu Yönünden
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenle Eskişehir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 12.05.2015 tarihli ve 2014/383 Esas, 2015/138 Karar sayılı kararına yönelik katılan mağdureler vekilleri ve suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak suça sürüklenen çocuk hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,

B. Çocuğun Nitelikli Cinsel İstismarı Suçu Yönünden
Gerekçenin (B) bölümünde açıklanan nedenle Eskişehir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 12.05.2015 tarihli ve 2014/383 Esas, 2015/138 Karar sayılı kararında katılan mağdureler vekilleri ve suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

03.10.2023 tarihinde karar verildi.