YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/7086
KARAR NO : 2023/2217
KARAR TARİHİ : 11.04.2023
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/279 Esas, 2015/32 Karar
SUÇLAR : Çocuğun cinsel istismarı, çocuğun kaçırılması ve alıkonulması
HÜKÜM : Beraat, hükmün açıklanmasının geri bırakılması
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
Sanık hakkında çocuğun kaçırılması ile alıkonulması suçundan dolayı 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 231 inci maddesinin beşinci fıkrası gereğince verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın, aynı Kanun’un 231 inci maddesinin on ikinci fıkrası uyarınca itirazı kabil kararlardan olup temyiz yeteneğinin bulunmadığı ve sanık müdafii tarafından bu kararla ilgili olarak yapılan itiraz üzerine Konya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 23.02.2015 günlü, 2015/40 D. İş sayılı ilamı ile vâki itirazın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Sanık hakkında kurulan çocuğun cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 260 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu,
1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Konya Cumhuriyet Başsavcılığının 12.11.2014 tarih ve 2014/16738 Esas sayılı iddianamesi ile sanık hakkında çocuğun cinsel istismarı ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından cezalandırılması istemli kamu davası açılmıştır.
2. Konya 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 10.02.2015 tarihli ve 2014/279 Esas, 2015/32 Karar sayılı kararı ile sanığın üzerine atılı çocuğun cinsel istismarı suçundan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi gereğince beraatine, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu çocuğun rızası ile alıkonulması suçu kabul edilerek bu suçtan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan Mağdure Vekilinin Temyiz İstemi
Sanığın cebir yolu ile mağdureyi arabanın arka koltuğuna oturtup zorla öptüğünü, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (f) bendi ve beşinci fıkrası gereğince cezalandırılması gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla 5237 sayılı Kanun’un 234 üncü maddesi gereğince verilen cezanın alt sınırdan verildiğini ve kararın bu yönüyle de hatalı olduğunu ve sair temyiz sebeplerini beyan ederek temyiz isteminde bulunmuştur.
III. OLAY VE OLGULAR
İlk Derece Mahkemesi; “…Sanık savunması ve mağdurun anlatımları ile de sabit olduğu üzere; sanık … ile olay tarihi itibariyle 15 yaşını tamamlamış olupta 18 yaşını doldurmamış bulunan mağdure …nin sevgili niteliğinde arkadaş oldukları, sanık ile mağdurenin olay günü okul çıkışında buluşma konusunda anlaştıkları, bu anlaşma doğrultusunda sanığın 42 *** ** plakalı vasıtasıyla okul çıkışı vakti mağdurenin eğitim gördüğü Öztekinler isimli lisenin önüne geldiği, okuldan çıkan mağdure ile sanığın bu şekilde buluştukları, mağdurenin kendi rızası ile sanığın aracına bindiği, böylece araçta mağdure ile sanığın Konya İl merkezinde bulunan İsmail Kaya caddesi Özalkent civarındaki A… Petrol karşısında bulunan koruluğa gittikleri, bu koruluğa geldiklerinde sanığın aracını parkettiği, sanık ile mağdurenin aracın arka yolcu koltuklarına geçip, oturdukları, burada sanığın mağdurenin elinden tutup mağdureyi öpme ile sınırlı kalacak şekilde mağdureye yaklaştığı, ancak aradaki bu birlikteliğin cinsel ilişki boyutuna (organ sokma boyutuna) ulaşmadığı anlaşılmış olmakla; her ne kadar mağdure aşamalardaki beyanında koruluğa geldiklerinde sanığın kendisini zorla aracın arka koltuğuna geçirdiğini ve istemediği halde sanığın kendisini öptüğünü belirtmiş ise de; mağdure ile sanığın daha evvelden sevgili niteliğinde arkadaş olmaları, mağdurenin kendi rızası ile sanıkla buluşması, rızası ile sanığın aracına binmesi, rızasıyla koruluk alana gitmesi, diğer şikayetçiler … ile Muhammed’in tepkileri nedeniyle olayın karakola intikal etmesi ve mağdurenin bu şekilde beyanda bulunmak zorunda kalması, ayrıca mağdurede her hangi bir darp ve cebir izi yahutta lezyonu bulunmadığına dair hekim raporu karşısında cinsel ilişki
boyutuna varmayan el tutma ve öpüşme şeklinde gerçekleşen fiilin cebir tehdit veya hileye dayandığının
kesin deliller ile sabit olmaması karşısında; şüpheden sanık yararlanır ilkesi de göz önünde bulundurularak sanığın yüklenen cinsel istismar suçundan dolayı 5271 sayılı CMK’nin 223/2-e maddesi gereğince beraatine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine oy birliği ile varılmıştır.
Ayrıca sanık …’nin mağdure …ye yönelik olarak 5237 sayılı TCK’nin 109. maddesinde tanımını bulan cinsel amaçla hürriyetten yoksun kılma suçundan dolayı cezalandırılması talebi ile mahkememize kamu davası açılmış ise de; cinsel ilişkinin ve alıkoymanın cebir tehdit ve hileye dayandığının sabit olmaması karşısında, sanığın eyleminin çocuğun rızası ile alıkonulması suçunu oluşturduğu sonucuna varılarak; sanığın sabit olan çocuğun rızası ile alıkonulması suçundan eylemine uyan fiil ve hareketinden dolayı 5237 sayılı TCK’nin 234/3. maddesi gereğince cezalandırılmasına karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine oy birliği ile varılmıştır. Ayrıca; sanığın sabıkasız geçmişi, duruşmalarda izlenen tutum ve davranışlarına göre yeniden suç işlemeyeceği hususunda vicdani kanı oluştuğundan …nın 231/5 maddesi uyarınca hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine oybirliği ile varılmıştır.” gerekçeleriyle sanık hakkındaki hükümler tesis edilmiştir.
IV. GEREKÇE
A. Çocuğun Kaçırılması ve Alıkonulması Suçu Yönünden
Sanık hakkında çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçundan dolayı 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrası gereğince verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın, aynı Kanun’un 231 inci maddesinin on ikinci fıkrası uyarınca itirazı kabil kararlardan olup temyiz yeteneğinin bulunmadığı ve sanık müdafii tarafından bu kararla ilgili olarak yapılan itiraz üzerine Konya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 23.02.2015 günlü, 2015/40 D. İş sayılı ilamı ile vâki itirazın reddine karar verildiği dosya kapsamından anlaşıldığından, adı geçen sanık hakkındaki temyiz isteminin 5271 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerektiği belirlenmiştir.
B. Çocuğun Cinsel İstismarı Suçu Yönünden
Sanık hakkında kurulan hükümde, delillerin ve olguların açıklandığı ve ilişkilendirildiği ve buna ilişkin gerekçelerin hukuka uygun olduğu anlaşılmış, bu kapsamda ilk derece mahkemesi tarafından gerçekleştirilen inceleme neticesinde kurulan hükme yönelik temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
V. KARAR
A. Çocuğun Kaçırılması ve Alıkonulması Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenlerle katılan mağdure vekilinin temyiz isteminin 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereğince , oy birliğiyle REDDİNE,
B. Çocuğun Cinsel İstismarı Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe (B) bölümünde açıklanan nedenlerle, Konya 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 10.02.2015 tarihli ve 2014/279 Esas, 2015/32 Karar sayılı kararında katılan mağdure vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılan mağdure vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
11.04.2023 tarihinde karar verildi.