Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/6984 E. 2023/6369 K. 16.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/6984
KARAR NO : 2023/6369
KARAR TARİHİ : 16.10.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/75 E., 2015/103 K.
SUÇ : Sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı
HÜKÜM : Beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 29.04.2015 tarihli ve 2015/75 Esas, 2015/103 Karar sayılı kararı ile; sanığın üzerine atılı sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçunu işlediğinin sabit olmadığı gerekçesiyle 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine karar verilmiştir.

2. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 04.11.2018 tarihli ve 14-2015/209585 sayılı, bozma görüşlü Tebliğname ile Daireye Tevdii edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan Mağdure Vekilinin Temyiz İsteği
Eksik araştırma ve delil değerlendirmesi yapılmadan kurulan usul ve kanuna aykırı beraat hükmünün bozulması talebine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Olay günü katılan mağdurenin, annesi katılan ve anneannesi tanık … ile birlikte İzmir ili … ilçesinde … Caddesi mevkinde yürüdükleri sırada anılan mahalde yürümekte olan sanığın katılan mağdurenin arkasından yaklaşarak her iki eliyle adı geçenin kalça kısmına sıkma şeklinde dokunması üzerine bu duruma şahit olan tanık …’ün müdahalesi ile sanığın eylemine son verdiği iddiasıyla görülmekte olan yargılama neticesinde mahkemesince sanığın kalabalık olan mevkide yürürken karşısına çıkan katılan mağdureye çarpmamak için eliyle sırtından ittirerek kenara çekmeye çalıştığına dair savunması karşısında tanık …’ün bu temas şekline cinsel maksatla olduğu zannıyla müdahale ettiği, zira katılan mağdurenin kendisine yönelik fiziksel bir teması hissetmediğini beyan ettiği gerekçesiyle sanığın cinsel istismar suçunu işlediğine dair soyut iddiasından başka mahkûmiyete yeterli kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden delil yetersizliği sebebiyle beraat hükmü kurulduğu anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
1. Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırılarak vicdani kanıya ulaşıldığı, buna ilişkin gerekçelerin kanunî ve yeterli olduğu anlaşılmış, bu kapsamda hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Onama gerekçesine göre, Tebliğname’de bozma isteyen düşünceye iştirak olunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçede açıklanan nedenlerle; İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 29.04.2015 tarihli ve 2015/75 Esas, 2015/103 Karar sayılı kararında katılan mağdure vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden, temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye aykırı olarak, üye …’ın karşı oyu ve oy çokluğuyla ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

16.10.2023 tarihinde karar verildi.

KARŞI OY

Sanık hakkında yapılan yargılama neticesinde mevcut delil durumu itibariyle atılı sarkıntılık suretiyle cinsel istismarı suçunun işlendiğinin sabit olması karşısında mahkumiyet hükmü kurulması gerekliliğiyle hükmün bozulması kanaati ile İlk Derece Mahkemesince kurulan beraat hükmünün onanması yönündeki sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.

Şöyle ki;
Olayın intikal ediliş şekli, olaya dair görgüye dayalı şahitliği bulunan ve sanık ile arasında önceye dayalı tanışıklığı bulunmayan tanık …’ün, sanığın katılan mağdurenin kalça kısmına sıkma şeklinde dokunduğuna dair istikrarlı anlatımları, sanığın aşamalarda fiziksel temasa dair çelişkili anlatımlarda bulunması, olaya müdahale üzerine sanığın olay yerinden kaçmaya yönelik eylem sergileyip yakalandığı ana dair 02.10.2014 tarihli kolluk tutanağında alkollü olduğunun belirtilmesi, husumet yokluğu ve dosya kapsamı itibariyle sanığın, katılan mağdurenin arkasından yaklaşarak kalça kısmına sıkma şeklinde dokunma şeklindeki eylemi ile sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçunu işlediğinin sabit olduğu, sanığın fiziksel teması esnasında katılan mağdurenin annesi katılan …’in, katılan mağdurenin belinden tutarak yürüdüğüne dair beyanlar ile olay mahallinin kalabalık olması karşısında olay tarihinde yedi yaşında bulunan katılan mağdurenin sanığın dokunmasını ayırt edememiş olmasının suçun sübutuna etkili olmayacağı görüşü ile mahkûmiyet hükmü kurulması kanaatinde olduğumdan, aksi yöndeki görüşle beraat hükmünün onanmasına dair çoğunluk görüşüne iştirak etmiyorum.