Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/6832 E. 2023/2246 K. 12.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/6832
KARAR NO : 2023/2246
KARAR TARİHİ : 12.04.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sarkıntılık suretiyle cinsel saldırı
HÜKÜM : Mahkumiyet

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Ankara 7.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 14.05.2015 tarihli ve 2015/131 Esas, 2015/393 Karar sayılı kararı ile sanığın sarkıntılık yapmak suretiyle cinsel saldırı suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 6545 sayılı değişiklik ile 102nci maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi ve 53 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 28.10.2018 tarihli ve 14-2015/223864 sayılı onama görüşlü Tebliğname ile Dairemize tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiinin Temyiz İsteği
Dolu bir şekilde giden dolmuşta tacize uğrayan birinin neden bu eyleme neden tepki göstermediği, dolmuştan inmediği, tacize uğradığını iddia etmesine rağmen dolmuşçunun arka koltuğunda oturmaya devam etmesinin ve hala dolmuşçuya para uzatmasının makul şekilde açıklanamadığı, arkaya uzatılan telefon üzerinden nasıl hızlı bir şekilde ezber yaptığının anlaşılamadığı gerekçeleriyle kararı temyiz etmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Katılanın üniversite okumak için Ankara’ya geldiği, olay tarihinde dolmuşa bindiği, sanığın “Bayana yer verin” diyerek kendi arkasındaki koltuğu boşalttırdığı, ardından dikiz aynasından kaş göz hareketleriyle sürekli kendisini izlediği, telefonun ekranına numarasını yazarak bu numarayı al diyerek telefonunu uzattığı, yolculuk ücretini ve diğer yolcuların ilettiği paraları vermek isteyen katılanın elini iki kez tutması şeklinde olayın gerçekleştiği kabul edilmiştir.

2. Sanık aşamalarda alınan beyanında katılanı tanımadığını, günde birçok kişinin dolmuşa bindiğini kendisine paraların uzatılma vasıtasıyla geldiğini ve kendisinin bu yolla iade ettiğini, kimsenin elini tutmadığını taciz etmediğini, telefon numarasını ise iki telefon kullanması ve diğer telefonunun kapanması sebebiyle arkadaşının telefonun kapanıyor demesi üzerine diğer hattından kendisini aramasıyla katılanın görmüş olabileceği şeklinde ifade etmiştir.

3. Dosyada delil olarak katılan iddiası, sanık savunması, nüfus ve adli sicil kayıtları ile tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.

IV. GEREKÇE
1. Dolmuş şoförü olan sanığın para alışverişi sırasında katılanın eline dokunması şeklinde kabul edilen eyleminde cinsel amaç bulunmadığı, sanığın katılana görüşmek amacıyla telefon numarası vermesi ve sonrasında aynadan kaş göz işareti yapmak şeklinde gerçekleşen 5237 sayılı Kanun’un 123 üncü maddesinde düzenlenen basit yargılamaya tabi kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunu oluşturduğu gözetilerek hüküm kurulması yerine suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek cinsel sarkıntılık suçundan mahkumiyet kararı verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

2. Birinci bentte açıklanan nedenle Tebliğnamedeki onama isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Ankara 7. Asliye Ceza Mahkemesinin, 14.05.2015 tarihli ve 2015/131 Esas, 2015/393 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün 1412 sayılı Kanun’un 321 nci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

12.04.2023 tarihinde karar verildi.