YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/6513
KARAR NO : 2023/2095
KARAR TARİHİ : 06.04.2023
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Cinsel saldırı
HÜKÜM : Mahkûmiyet
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 25.04.2014 tarihli ve 2014/1513 Esas numaralı iddianame ile sanık hakkında beden ve ruh sağlığını bozacak şekilde cinsel saldırı suçundan dava açılmıştır.
2. Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 13.02.2015 tarihli ve 2014/364 Esas, 2015/42 Karar sayılı kararı ile sanığın cinsel saldırı suçundan, 6545 sayılı Kanun’un değişiklik öncesi 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 102 nci maddesinin birinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının (b) bendi ve 62 nci maddesi ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası gereğince 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
3. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 20.10.2018 tarihli ve 14-2015/258657 sayılı onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi
Eksik inceleme ile karar verildiğine, sanığın atılı suçu işlemediğine, katılan mağdurenin anlatımlarının çelişkili olduğuna, hükmün oy çokluğu ile verildiğine, bir üyeninde düşüncesi doğrultusunda beraatine karar verilmesi gerektiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Mağdurede zeka geriliği, motor fonksiyonda özel bozukluk, bilateral sensörinöral, işitme kaybı, konuşma bozukluğu gibi bir kısım rahatsızlıklarının bulunması nedeniyle mağdurenin Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olarak faaliyet gösteren Çorlu Sakatlar Derneği Özel Eğitim Mesleki Eğitim Merkezi 10. Sınıf öğrencisi olarak eğitim gördüğü, olay tarihinde sanığın araç içerisinde hostes olmaksızın mağdure ile birlikte diğer 4 engelli öğrenciyi ikametlerine bırakmak üzere okuldan alıp ilk 4 öğrenciyi bıraktıktan sonra en son araçta kalan mağdure olduğu halde aracını yol kenarında durdurup sürücü koltuğunun tam arkasında cam kenarında oturan mağdureye doğru dönüp cinsel içerikli “Güzelsin fıstığım” şeklinde sözler söyleyip devamında eliyle mağdurenin bacak ve bacak aralarına dokunduğu, daha sonra sanığın aracı çalıştırıp yola devam ettiği, araç ile tekrar kırmızı ışıkta durduğunda arkaya dönüp zorla mağdurenin eliyle bacaklarına ve bacak aralarına bir süre dokunduğu ve “Saçların çok güzel, saçlarını kim yaptı” şeklinde sözler söylediği, araç içerisinde başka kimse olmaması ve mağdurenin de özel eğitime tabi bir öğrenci olması nedeniyle sanığa bir şey söyleyemediği gibi sanığa karşı da koyamadığı şeklinde olayın gerçekleştiği kabul edilmiştir.
IV. GEREKÇE
1.Yapılan yargılamaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
a) Tüm dosya kapsamına göre servis şoförü olan sanığın, olay günü servisteki diğer 4 öğrenciyi bıraktıktan sonra en son araçta kalan mağdure olduğu halde aracını yol kenarında durdurup sürücü koltuğunun tam arkasında cam kenarında oturan mağdureye doğru dönüp cinsel içerikli “Güzelsin fıstığım” şeklinde sözler söyleyip devamında eliyle mağdurenin bacak ve bacak aralarına dokunduğu, daha sonra sanığın aracı çalıştırıp yola devam ettiği, araç ile tekrar kırmızı ışıkta durduğunda arkaya dönüp zorla mağdurenin eliyle bacaklarına ve bacak aralarına dokunduğu ve “Saçların çok güzel, saçlarını kim yaptı” şeklinde sözler söylemek suretiyle ani ve kesintili gerçekleşen eyleminin sarkıntılık düzeyinde kaldığı gözetilerek karar verilmesi gerekirken suç vasfının tayininde yanılgıya düşülüp eylemin sarkıntılık düzeyini aştığından bahisle yazılı şekilde hüküm kurulması,
b) 5237 sayılı Kanun’un 102 nci maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendinde düzenlenen hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuzun kötüye kullanılması kavramı ile failin, yazılı veya sözlü bir hizmet akdine dayanarak mağdure üzerinde işe alma, işten çıkarma, ücret gibi sosyal haklarını belirleme şeklinde yetkilere sahip olup bunun verdiği nüfuzun kötüye kullanılması suretiyle suç işlenmesi halinin kastedilmesi karşısında sanıkla katılan mağdure arasında hizmet ilişkisi bulunmadığı gözetilmeden yazılı şekilde hakkında olay tarihinde reşit olan mağdure hakkında aynı sayılı Kanun’un ceza madde numarası da yanılgılı olarak 103 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendinin tatbiki suretiyle fazla ceza tayinine hükmedildiği,
Anlaşılmış olmakla sanık müdafiinin temyiz isteminin bu yönleriyle yerinde olduğu görülmüştür.
2. Bozma sebebine uygun olarak Tebliğnamede onama isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 13.02.2015 tarihli ve 2014/364 Esas, 2015/42 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
06.04.2023 tarihinde karar verildi.