Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/6414 E. 2023/1819 K. 29.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/6414
KARAR NO : 2023/1819
KARAR TARİHİ : 29.03.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ :Nitelikli cinsel saldırı
HÜKÜM :Beraat

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Ardahan Ağır Ceza Mahkemesinin, 18.02.2015 tarihli ve 2013/135 Esas, 2015/34 Karar sayılı kararı ile sanığın üzerine atılı suçu işlediği hususunda her türlü şüpheden uzak, kesin, somut ve inandırıcı bir delil elde edilemediğinden 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan Vekilinin Temyiz İstemi
Katılanın iradesinin öpüşmek yönünde olduğu, cinsel ilişkinin rızası dışında gerçekleştiği, sanığın katılanı tehdit ettiği, evlenmek vaadiyle kandırdığı, sanığın cezalandırılması yerine eksik inceleme ile beraatine karar verildiği, sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan da işlem yapılması gerektiği hususlarına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Sanık ile katılanın olaydan öncesinde birbirlerini tanıdıkları olaydan yaklaşık 1,5 sene öncesinde gönül ilişkisine başladıkları, önce öpüşme şeklinde başlayan ilişkilerinin olay günü daha ileriye giderek birlikte oldukları, olay sonrasında görüşmeye devam ettikleri, katılanın bu cinsel birliktelik nedeniyle hamile kaldığı, ailesinden sakladığı, 09.03.2013 günü hamilelikten dolayı sancılarının başladığı, evin içerisinde çocuğun dünyaya geldiği, katılanın olayı anlatmasıyla birlikte olayın açığa çıktığı tüm dosya kapsamı ile anlaşılmakla, her ne kadar katılan kovuşturma aşamasında sanığın kendisi ile zorla rızası dışında birlikte olduğunu, korktuğunu, tehdit edildiğini, bu sebepten şikayet edemediğini beyan etmiş ise de, sanığın aşamalarda istikrarlı ve değişmeyen savunmaları, tüm dosya kapsamı, olayın oluşu, şekli ve çocuğun dünyaya geldiği zaman aralığı dikkate alındığında, 10.03.2013 tarihli katılanın olayın sıcağı sıcağına vermiş olduğu ifadesinde “… Yine Haziran 2012’de servis şöförü … ile ******** köyünden …’a gelirken yolculuk esnasında bakışmaya başladık, bu bakışmalardan sonra … benimle biraz daha ilgilenmeye başladı, bu ilgi karşısında bende …’a karşı birşeyler hissetmeye başladım, bu süreç yaklaşık 1 hafta sürdü bu tarihten itibaren biz … ile sevgili olarak ilişkimize başladık, ben … ile sevgili olarak ilişkime tamamen kendi hür iradem ile herhangi bir zorlama olmadan başladım”, “… Okuldan gelen arkadaşlar indikten sonra … ile okulun bahçesinde arabanın içerisinde öpüşüp seviştik, bundan sonra da iki, üç kez arabada yalnız kaldıkça öpüşüp seviştik, bu süreç yaklaşık 1 ay devam etti.”, “… …’a bizim halimiz ne olacak diye sordum, o da bana hitaben gerekirse eşimden boşanırım, seni ortada bırakmam, ben seni seviyorum, ilişkimizi bitirmeyelim, bende kendisine hitaben o zaman eşinle boşan sonra ilişkimize devam ederiz, evleniriz dedim… Sonra … ile öpüşüp sevişmeye başladık bu kez daha ileriye gittik o an ki şehvet duyguları ile cinsel birliktelik yaşadık, ilk başta ilişkiye cinsel birlikteliğe her ne kadar kendi hür arzumla rızamla girmişsem de, sonradan pişman oldum, bu birlikteliği istemiyordum …’ın evli olması bunun için engel oluşturuyordu, ancak o an ki şehvet duygularıyla meydana geldi” katılanın vekil huzurunda kollukta alınan 10.03.2013 tarihli ifadesinde “… ile bundan yaklaşık 1,5 sene önce gönül ilişkimiz başladı, gönül ilişkimizin başladığı ilk aylarda sadece öpüşüyorduk, bundan yaklaşık 8 ay önce … ilçesinin ormanlık kısmına muhtarın minibüsü ile gittik, yine öpüşüp sevişmeye başladık, bu sefer daha ileriye gittik, o an ki şehvet ile istemeden de olsa cinsel birliktelik yaşadık ve daha sonra yine görüştük” beyanları dikkate alındığında ve olayın çocuk doğduktan sonra ortaya çıkması gözönüne alındığında, sanık ile katılanın aynı köyde ikamet etmesinden başka bir birlikteliklerinin olmadığı, hal böyleyken çocuk oluncaya kadar sanığı şikayet etmesi için hiçbir engelin bulunmadığı ve nitekim olay açığa çıktıktan sonra katılanlarda yapılan incelemede herhangi bir darp cebir ve/veya zora dayalı bir cinsel ilişki bulgusunun bulunmaması dikkate alındığında, katılanın aşamalarda değişen ve sanığı suçlayıcı beyanlarının sanığın kendisi ile evlenmemesi sebebine dayandığı anlaşılmış ve atılı suçun şartları oluşmadığından sanık hakkında beraat kararı verilmiştir.

IV. GEREKÇE
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Ardahan Ağır Ceza Mahkemesinin, 18.02.2015 tarihli ve 2013/135 Esas, 2015/34 Karar sayılı kararında katılan vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılan vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

29.03.2023 tarihinde karar verildi.