Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/6273 E. 2023/3944 K. 07.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/6273
KARAR NO : 2023/3944
KARAR TARİHİ : 07.06.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun cinsel istismarı
HÜKÜM : Beraat

Sanık haklarında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Salihli Ağır Ceza Mahkemesinin, 18.12.2014 tarihli, 2013/333 Esas, 2014/255 Karar sayılı kararı ile sanığın beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun cinsel istismarı suçundan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine karar verilmiştir.

2. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 14- 2018/79350 Esas sayılı bozma görüşlü Tebliğnamesi ile dosya dairemize tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılan Mağdure Vekilinin Temyiz Talebi
Sanığın tahliye olmasının ardından mağdurun ifadesinin etki altında kalarak değişmiş olabileceğine, annesi katılanın da sağlıklı beyanlarının alınamadığına, kolay etki altında kalabildiklerine, beraat kararına gerekçe alınan gazete haberinin gerçeği yansıtmadığına, eksik incelemeye, usul ve yasaya aykırı kararın bozulması gerektiğine ve re’sen tespit edilmesi hususuna ilişkindir.

B. O Yer Cumhuriyet Savcısının Temyiz Talebi
Mağdurenin sanığın öz kızı olması, aynı evde, köy yerinde birlikte yaşamaları ve yaşı itibariyle oluşacak çekingenlik ve çelişkiler makul düzeyde olduğuna, olayın ilk ortaya çıkmasına neden olan mağdurenin ve annesinin mağdurenin anlatımları üzerine halası ve eniştesinin alınan ifadelerinde tutarlı olduğuna, mağdurenin annesinin başta alınan ifadesi ile özellikle gazetede çıkan haberde eşinin suçsuz olduğu yönündeki yazıya ilişkin bu yönde bir ifadesinin olmadığı bunun gazete tarafından yazılmış olabileceği yönündeki beyanlarına, mağdurenin düzenlenen ruh sağlığının bozulduğuna ilişkin tespitler, aynı evde yaşadığı küçük yaştaki kızı ile aralarında husumet bulunmayan eşi ve tanıklar … ile Kader’in beyanları esas alınarak sanığın mahkumiyeti yönünde hüküm kurulması gerektiğine ilişkindir.

C. Katılan … Vekilinin Temyiz Talebi
Mağdurenin ve katılan …’nin beyanlarının sağlıklı şekilde alınamadığına, sanığın tahliye olmasından sonra beyanların baskı ile değiştiğine, beraat kararına gerekçe gazete haberinin katılan tarafından doğrulanmadığına, eksik incelemeye ve re’sen tespit edilmesi hususuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyiz Kapsamına Göre
İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Mağdure … 2003 doğumlu olup mahkemeye tam kanaat gelecek şekilde aydınlatıcı beyanlarda bulunamamış, mahkemede verdiği 13.11.2014 tarihli beyanında; daha önceki beyanlarının aksine babası hakkında önceden söylediklerinin doğru olmadığını, halası olan …’den korktuğu için onun yönlendirmesi ile önceki şekilde ifade verdiğini aslında babasının kendisine bir kötülük yapmadığını ifade etmiştir. Mağdurenin birbirinden farklı ve zıt beyanlarda bulunuşu kendisinin rahatlıkla etki altına alınarak sanığın lehine ve aleyhine beyanda bulunabileceği kanaati oluşturmuştur. Bunun yanında gerek mağdure ve annesinin gerekse sanığın beyanlarından sanık ve eşi … arasında bir takım anlaşmazlıklar bulunduğu görülmekte, mağdurenin babası olan sanığa yönelik beyanlarının bu anlaşmazlıktan kaynaklı yönlendirmeler nedeniyle gerçekleşmiş olma şüphesi artmaktadır. Mağdurenin annesi olan … de her ne kadar sanıktan şikayetçi olmuş ise de, gerek halen birlikte yaşıyor olmaları, gerekse dosyaya bir nüshası konulan yerel gazetedeki haber içeriği nazara alındığında onun da çelişkili beyanları bulunduğu, bu denli ağır bir suçlamaya ilişkin olarak sanık aleyhine delil olarak kabul edilemeyeceği görülmüştür. Sanığa atılı cinsel istismar suçu üzerindeki şüphe ortadan kalkmamış, sanığın atılı suçu işlediği her türlü şüpheden uzak ve yeterli delillerle ispatlanamamış, Ceza Hukukunun temel prensibi olan şüpheden sanığın yararlanacağı ilkesi uyarınca sanığın beraatine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, anlaşıldığından, katılan mağdure vekili, o yer Cumhuriyet savcısı ile katılan … vekilinin yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla açıklanan nedenlerle Tebliğnamede bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Salihli Ağır Ceza Mahkemesinin, 18.12.2014 tarihli, 2013/333 Esas, 2014/255 Karar sayılı kararında katılan mağdure vekili, o yer Cumhuriyet savcısı, katılan … vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılan mağdure vekili, o yer Cumhuriyet savcısı ve katılan vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

07.06.2023 tarihinde karar verildi.

Hükme iştirak eden üye …’un karar yazımından önce 28.07.2023 tarihinde vefat etmesi nedeniyle imza eksikliğinin giderilemediğine dair 5271 sayılı CMK’nın 232/5. maddesine istinaden düşülen iş bu şerhin altı imzalanmıştır.