YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/6222
KARAR NO : 2023/1308
KARAR TARİHİ : 09.03.2023
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı
HÜKÜM : Beraat
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Bartın Cumhuriyet Savcılığının 24.05.2012 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kamu davası açılmıştır.
2.Bartın Ağır Ceza Mahkemesinin, 12.02.2015 tarihli, 2012/114 Esas, 2015/14 Karar sayılı kararı ile sanığın beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A.Katılan Mağdure Vekilinin Temyiz İstemi;
Mağdure hakkında alınan 09.06.2011 tarihli ve Adli Tıp İhtisas Kurulu raporları doğrultusunda sanığın çocuğun cinsel istismarı suçundan cezalandırılması gerektiğine ilişkindir.
B.Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi;
Sanığın cinsel istismar suçunu işlediği sabit olup beraat kararının usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.
C. O yer Cumhuriyet Savcısının Temyiz İstemi;
Mağdurenin aşamalarda değişmeyen tutarlı beyanı, sanığa iftira atacak nedeni bulunmaması ile tanık …’nün beyanı birlikte değerlendiridiğinde sanığın zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı suçundan cezalandırılması gerektiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; ”Sanık savunmaları, katılan beyanları, tanıklar ifadeleri, Zonguldak Adli Tıp Kurumu Şube Müdürlüğünün 12/03/2012 tarih ve 2012/443 sayılı raporu, Adli Tıp Kurumu 6. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun 29/08/2014 tarih ve B031ATK0060006-101.01.02-2014/87816/4466 sayılı raporu ile dosya kapsamında toplanan tüm deliller nazara alındığında;
Katılan – mağdur … müdafi ve rehber öğretmen huzuru ile 09/06/2011 tarihinde Ulus Cumhuriyet Başsavcılığında saptanan ifadesinde kendisine karşı cinsel istismarda bulunan kimse olmadığını belirtmiştir.
Katılan … aynı gün saptanan ikinci ifadesinde ise sanık …’nin kendisi ile 10 kez cinsel ilişkiye girdiğini belirtmiştir.
Katılan …’in aşamalardaki anlatımları, belirtilen biçimde çelişkilidir.
Katılanın sanık aleyhine olan anlatımlarını destekleyen maddi kanıt- adli rapor yoktur.
Katılanın muayenesine ilişkin rapor katılan anlatımları ile çelişmekte ve nitelikli cinsel ilişkinin gerçekleşmediğini göstermektedir.
Tanık …’nün de aşamalardaki anlatımları çelişkilidir.
Tanık …’nün sanık aleyhindeki beyanları bir an için doğru kabul edilse bile, salt bu beyanlar iddia konusu cinsel saldırı eylemini ispata kafi derecede mütalaa olunamazlar.
Yapılan bu açıklamalara göre sanığa yüklenen suçun işlendiğini kabule ve mahkumiyet hükmü kurmaya yetecek düzeyde kuşkudan arınmış kesin delillerin varlığından somut olayda söz edilemeyeceği sonuçlarına varılmış ve sanığın beraatine dair hüküm kurulmuştur.” şeklindeki gerekçe ile hüküm kurulmuştur.
IV. GEREKÇE
Olayın intikal şekli ve süresi, katılan mağdurenin aşamalardaki raporlarla desteklenmeyen çelişkili beyanları, aşamalarda birbiri ile uyuşmayan tanık beyanı, sanık savunmaları ve tüm dosya kapsamına göre; yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşılmakla hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamış ve Cumhuriyet Savcısı, katılan mağdure vekili ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz sebepleri yerinde görülmediğinden reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Bartın Ağır Ceza Mahkemesinin, 12.02.2015 tarihli, 2012/114 Esas, 2015/14 Karar sayılı kararında O yer Cumhuriyet savcısı, katılan mağdure vekili ile katılan Bakanlık vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden O yer Cumhuriyet savcısı, katılan mağdure vekili ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
09.03.2023 tarihinde karar verildi.