Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/6162 E. 2023/6794 K. 26.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/6162
KARAR NO : 2023/6794
KARAR TARİHİ : 26.10.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/111 E., 2015/118 K.
SUÇLAR : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Kısmî onama, kısmî bozma

Suça sürüklenen çocuklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

Hükmolunan ceza miktarı ile kanuni süresinden sonra talep edilmiş olması nazara alınarak suça sürüklenen çocuk … müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin 1412 sayılı Kanun’un 318 inci maddesi uyarınca reddine karar verilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Cumhuriyet Başsavcılığının, 16.04.2014 tarihli ve 2014/1094 Esas sayılı iddianamesi ile suça sürüklenen çocuklar hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kamu davası açılmıştır.

2. … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 16.04.2015 tarihli, 2014/111 Esas, 2015/118 Karar sayılı kararı ile;
a) Suça sürüklenen çocuklar hakkında; beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun cinsel istismarı suçundan 6545 sayılı kanun öncesi lehe görülerek 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin ikinci fıkrası, dördüncü fıkrası, altıncı fıkrası, 31 inci maddesinin ikinci fıkrası ile son cümlesi ve 62 nci maddesi uyarınca 5’er yıl 10’ar ay hapis cezası ile cezalandırılmasına,
b) Suça sürüklenen çocuklar hakkında; kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (f) bendi ile beşinci fıkrası, 31 inci maddesinin ikinci fıkrası ve 62 nci maddesi uyarınca 2 yıl 6’şar ay hapis cezası ile cezalandırılması ile cezalarının ertelenmesine,
Karar verilmiştir.

3. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 12.09.2018 tarihli ve 14-2015/186829 sayılı onama ve bozma görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılan Mağdure Vekilinin Temyiz İstemi
Suça sürüklenen çocuklar lehine uygulanan indirimlerin usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.

B. Suça Sürüklenen Çocuk … Müdafiinin Temyizi
Herhangi bir sebebe dayanmamaktadır.

C. Suça Sürüklenen Çocuk … Müdafiinin Temyiz İstemi
Suçların sübut bulmadığına, mağdure ile suça sürüklenen çocuk …’in aşamalarda beyanlarının çelişkili olduğuna, çelişkili mağdure beyanları dışında mahkumiyete ilişkin somut delil olmadığına ilişkindir.

IV. OLAY VE OLGULAR
Mahkemece; ”suç tarihinde sanıklar … ve … …’nın atılı suçlar yönünden suçun hukuki anlam ve sonuçlarını kavrama yeteneği yeterince gelişmiş kişiler oldukları, suç tarihinde sanıkların sanık …’nin evinde yanlarında başka arkadaşları da olduğu halde toplandıkları, sanık …’nin mağdureyi de telefonla aradığı ve eve çağırdığı, mağdurenin eve geldiği sırada tanık … ile arasında küçük bir tartışma yaşandığı, tartışmadan sonra mağdurenin balkona götürüldüğü, balkondayken mağdurenin yanına sanık …’nın geldiği, daha sonra sanık …’nin mağdureyi evin salonuna götürdüğü, burada sanık …’nin mağdureye sanık …’nın kendisine arkadaşlık teklif edeceğini söyleyerek önce kendilerini balkona götürdüğü, daha sonra ise her ikisini annesine ait yatak odasına götürdüğü,
kendilerini odaya bırakarak kapıyı kapattığı, hatta içerdeyken … …’ya “…. yapmadan çıkma” şeklinde mağdureye karşı cinsel yönden eylemde bulunmasını içerir beyanlarda bulunduğu, bu hususun sanık …’nın savcılık beyanından açıkça anlaşıldığı, ayrıca suça konu evin sanık …’nin ailesine ait ev olması, özellikle kapıyı da üzerlerine kapatarak cinsel yönden mağdureye eylemde bulunulması konusunda diğer sanık …’ya bizzat beyanda bulunması beraber değerlendirildiğinde sanık …’nin de diğer sanığın eylemine asli olarak katıldığının kabulünün gerektiği, hatta ilk başta olayın gelişimi ve niteliği gereği gerçekleşmesi mümkün olmayan bu eylemi tarafları annesinin yatak odasına götürüp üzerlerinden kapatmak suretiyle bizzat gerçekleşir kıldığı, yatak odasındayken mağdurenin aşamalardaki beyanlarından açıkça anlaşılacağı üzere sanık …’nın mağdureye karşı cinsel istismar içeren eylemlerde bulunduğu, mağdurenin elbiselerini çıkardığı, mağdure istememesine rağmen mağdureyi öptüğü, cinsel organını sıktırdığı, parmağını cinsel organına soktuğu, izin vermemesi halinde kızlığını bozmakla tehdit ettiği, bu tehdit sonucunda taytını çıkarmasını sağladığı, mağdurenin cinsel organını öptüğü, daha sonra zorla kendi iç çamaşırını çıkardıktan sonra cinsel organını mağdurenin ağzına soktuğu, bu hususu bir kaç kez yaptığı, bunun sonucunda mağdurenin midesinin bulanması üzerine cinsel organını mağdurenin ağzından çıkardığı, daha sonra birlikte salona çıktıkları, böylelikle sanıkların mağdureye vücuda organ sokmak suretiyle cinsel istismar boyutunda kalacak şekilde cinsel istismar suçunu işledikleri, ayrıca mağdureyi bu süreçte alıkoydukları, eylemlerin cebir ve tehditle işlendiği, eylem sonucu mağdurenin ruh sağlığının bozulduğu anlaşılmış, her iki sanığın atılı suçtan ayrı ayrı cezalandırılmalarına karar vermek gerekmiştir” şeklindeki gerekçe ile karar verilmiştir.

V. GEREKÇE
A. Suça Sürüklenen Çocuklar Hakkında Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçundan Kurulan Hükümler Yönünden
1. Mahkemece kurulan hükümlerin Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olmasının zorunlu olduğu, bu kapsamda gerekçe bölümünde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılarak değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi, ulaşılan kanaate istinaden delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiği halde bu ilkelere uyulmayıp mahkemece kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin gerekçesinde suça sürüklenen çocukların eylemlerinde ne şekilde cebir ve tehditle işlendiğinin kararda belirtilmemiş olması nazara alındığında yazılı şekilde gerekçesiz hüküm kurulması suretiyle Anayasanın 141 inci maddesi ve 5271 sayılı Kanun’un 230 uncu maddesinin birinci fıkrasına muhalefet edilmesi hukuka kesin aykırılık olarak saptanmıştır.
2.Bozma sebebine uygun olarak Tebliğnamedeki onama isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.

B. Suça Sürüklenen Çocuklar Hakkında Beden veya Ruh Sağlığını Bozacak Şekilde Çocuğun Nitelikli Cinsel İstismarı Suçundan Kurulan Hükümler Yönünden
Adli Tıp 6. İhtisas Kurulu raporuna göre mağdurenin ruh sağlığındaki bozulmanın cinsel istismar dışında başka bir nedenle de ortaya çıkabileceği, bunlar arasında tıbben ayrım yapılamayacağı görüşü doğrultusunda 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin altıncı fıkrasının uygulanmayacağının gözetilmemesi,
nedenleriyle hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçenin (A) ve (B) bölümünde açıklanan nedenlerle … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 16.04.2015 tarihli, 2014/111 Esas, 2015/118 Karar sayılı kararına yönelik suça sürüklenen çocuklar müdafileri ile katılan mağdure vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden; hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

26.10.2023 tarihinde karar verildi.