YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/5923
KARAR NO : 2023/370
KARAR TARİHİ : 25.01.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI :
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Adana 7. Asliye Ceza Mahkemesinin, 16.04.2015 gün ve 2015/214 Esas, 2015/350 Karar sayılı kararı ile sanığın, cinsel saldırı eylemini dolmuşta yolculuk yaparken gerçekleştirdiği belirtilerek 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 102 nci maddesinin birinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının (e) bendi gereğince üç sene hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
2. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 08.06.2018 tarihli ve 2015/182189 sayılı Tebliğname ile onama görüşlü olarak Dairemize tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiin Temyiz Sebepleri
Sanık müdafii özetle; sanığın suçu işlediğine dair herhangi bir olgu ve kanıt bulunmadığı, sanığın katılana karşı sarkıntılık veya saldırı düzeyinde bir eyleminin bulunmadığını, katılanın hazırlık aşamasında vermiş olduğu ifadesi ile yargılama aşamasında vermiş olduğu ifadesi arasında çelişkiler bulunduğunu, sanığın bacaklarını ve cinsel organını okşadığından ve bunun üzerine sanığa bağırarak tepki gösterdiğinden bahsetmesine rağmen, yargılama sırasında sanığın cinsel organını okşamadığını ve sanığa herhangi bir bağırma sureti ile tepki göstermediğini beyan ettiği, benzer şekilde katılanın hazırlık aşamasında dolmuştan inmesi ve sanığın kendisini takip ettiğini görmesi üzerine orada bulunan bir kırtasiyeye sığındığını ve sanığın ardından kırtasiyeye gelmesi üzerine de panikle polisi aradığından bahsetmekte iken yargılama aşamasında verdiği ifade de kırtasiyeye hiç girmediğinden bahsettiği belirtilerek; hükmün usul kurallarına ve maddi hukuk kurallarına aykırı olduğu iddiasıyla temyiz edilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
İlk derece mahkemesince; katılanın, suç tarihinde sabah erken saatlerde İnönü Parkı önünde dolmuşa bindiği, katılanın arkasındaki koltukta da başka bir yolcunun ve bir de sürücünün bulunduğu, katılanın yorgun olması ve yolunun uzun olması nedeniyle cam kenarına kafasını koyarak gözlerini kapatıp dinlendiği, bu sırada dolmuşa binen sanığın katılanın yanındaki koltuğa oturduğu, katılana iyice yaklaşarak ilk etapta bacaklarını okşamaya başladığı, katılanın irkilerek sanığı uyardığı, sanığın toparlanır gibi yaptığı, geri çekildiği fakat akabinde katılan başını tekrar cama dayadığında bir eliyle tekrar katılanın bacağını okşadığı, diğer eliyle de kendi cinsel organını okşadığı, katılanın sanığa tepki göstererek şoförden durmasını istediği ve akabinde binmiş olduğu araçtan Buhara İlköğretim Okulu civarında indiği, katılan araçtan iner inmez sanığın da katılanın peşinden indiği ve onu takip etmeye başladığı, katılanın hızlı hızlı yürüyerek bir süre sanıktan kurtulmaya çalıştığı, kurtulamaması üzerine telefonu ile 155’i arayıp durumu polise bildirdiği, orada bulunan bir kırtasiye dükkânına doğru hızla ilerlediği, sanığın kırtasiye dükkânına gelerek sigara sorduğu, dükkândan çıktığında ise katılanı takibe devam ettiği, akabinde de olay yerine gelen polis memurlarının sanığı yakaladıkları belirtilerek sanığın; 5237 sayılı Kanun’un 102 nci maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi gereğince 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanığın eylemini toplu taşıma aracı olan dolmuşta, insanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle işlediği gerekçesiyle 5237 sayılı Kanun’un 102 nci maddesinin üçüncü fıkrasının (e) bendi gereğince cezanın yarı oranında arttırılarak üç yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
1. Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, anlaşıldığından sanık müdafiin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2. Mahkemece sanık hakkında hüküm kurulurken 5237 sayılı Kanun’un 102 nci maddesinin üçüncü fıkrasının (e) bendi uyarınca artırım yapılmış ise de, bu maddenin kanun gerekçesinden de anlaşılacağı üzere suçun yetiştirme yurdu, okul pansiyonu ve hastane gibi insanların toplu olarak bir arada yaşama zorunda olduğu bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle işlenmesi halinde sanığın cezasında artırım yapılabileceği, suça konu olan olayda sanığın, cinsel saldırı suçunu dolmuşta işlediği ve eylemin gerçekleştiği dolmuşun, söz konusu maddede “İnsanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamlar” şeklinde tarif edilen yerlerden olmadığı gözetilmeden, hakkında koşulları oluşmadığı halde anılan maddenin tatbiki suretiyle fazla ceza tayin edilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
3. Bozma sebebine uygun olarak, Tebliğnamede onama isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Adana 7. Asliye Ceza Mahkemesinin, 16.04.2015 tarihli ve 2015/214 Esas, 2015/350 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğnameye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
25.01.2023 tarihinde karar verildi.