Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/5922 E. 2023/3491 K. 24.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/5922
KARAR NO : 2023/3491
KARAR TARİHİ : 24.05.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/333 E., 2015/105 K.
SUÇLAR : Nitelikli cinsel saldırıya taşebbüs, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜMLER : Beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Ankara Batı 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 26.03.2015 tarihli, 2014/333 Esas, 2015/105 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında nitelikli cinsel saldırıya taşebbüs ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca beraat kararları verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılanın Temyiz İsteği
Beyanlarının samimi ve tutarlı olduğuna, sanığın beyanlarının aşamalarda değiştiğine, sanığın şantaj yaparak eylemlerini gerçekleştirdiğine, şantaj ve tehdit suçlarından farklı mahkemede açılan dava ile işbu dava dosyasının birleştirilerek karar verilmesi gerektiğine, usul ve yasaya aykırı olan beraat hükmünün bozulması gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Üniversite öğrencisi olan katılan ile sanığın suç tarihinden iki ay kadar önce tesadüfen bir telefon görüşmesiyle tanıştıkları ve arkadaşlık yapmaya başladıkları, suç tarihinden önce katılan ile sanığın bir kaç kez yüz yüze de görüştükleri, suç tarihinde tekrar buluşan katılan ve sanığın, Sincan’da sanığın ailesinin bulunduğunu söylediği eve katılana ait otomobille gittikleri, her ne kadar katılanın aşamalardaki beyanlarında sanığın bu evde kendisini tehdit ederek hürriyetini tahdit ettiği ve kıyafetlerini yırtarak çıkarmak suretiyle zorla cinsel ilişkiye girmeye kalkıştığı, yatakta üzerine oturarak ve ellerini tutarak boyun bölgesini öptüğü, o esnada katılanın kuzeninin cep telefonundan katılanı araması üzerine panikleyerek eylemini sonlandırdığı iddia edilmiş ise de, kendisine ait araçla sanığın evine giden katılanın, bu eve rızası dışında gittiği ve burada sanık tarafından zorla alıkonulduğu hususunda soyut iddia dışında herhangi bir somut delil elde edilemediği,
2. Katılanın kuzeni olan tanık Ş. ile sanığın arkadaşı olan tanık Ö.’nün anlatımlarından, olay günü sanıkla birlikte bulunduğu evden ayrılan katılanı gören bu tanıkların, katılanın kıyafetlerinde iddiaları doğrular nitelikte bir anormallik görmediklerini beyan ettikleri,
3. Sanığın katılana yönelik “Tehdit ve Şantaj” iddialarıyla ilgili olarak; bu suçlar yönünden soruşturma aşamasında ayırma kararı verildiği,
4. Sanığın üzerine atılı “Nitelikli Cinsel Saldırıya Teşebbüs ve Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma” suçlarından cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmış ise de; sanığın suç tarihi itibariyle on sekiz yaşını doldurmuş olan katılanın rızasına aykırı şekilde bu suçları işlediğini gösterir somut bir eyleminin bulunmadığı ve dolayısıyla müsnet suçların kanuni unsurları itibariyle oluşmadığı kanaatine varılarak Mahkemece her iki suçtan da sanığın beraatine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşılmakla, hükümlerde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle, Ankara Batı 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 26.03.2015 tarihli, 2014/333 Esas, 2015/105 Karar sayılı kararında katılan tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden, katılanın temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,24.05.2023 tarihinde karar verildi.