Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/5912 E. 2023/5493 K. 21.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/5912
KARAR NO : 2023/5493
KARAR TARİHİ : 21.09.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/710 E., 2015/155 K
SUÇ : Çocuğun cinsel istismarı
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Bursa 17. Asliye Ceza Mahkemesinin,11.03.2015 tarihli ve 2014/710 Esas, 2015/155 Karar sayılı kararı ile sanığın çocuğun cinsel istismarı suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası ile 62 ve 53 üncü maddeleri uyarınca 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiinin Temyiz İsteği
Sübuta, mahkumiyete yeterli şüpheden uzak kesin delil olmadığına, 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin uygulanmaması gerektiğine, zor unsurunun bulunmadığına, mağdur beyanlarının çelişkili olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; ”… katılan (mağdur) …’in 14/06/2014 tarihinde Arkadaşlar isimli kahvehanede çalışmaya başladığı, burada çalışan sanık …’nun saat 09:00 sıralarında çayı demlediğini, katılan …’in ise müşterilere çay dağıtmaya başladığıı, bir süre sonra sanığın katılan mağdurun önce kollarına ve tenine dokunup okşamak suretiyle birkaç kez ellediği, daha sonra mağdurun bacaklarının iç kısımlarına pantolonunun üzerinden okşarcasına iki üç kez ellediği, iki kez poposunu sıktığı, iki üç kez de tişörtünün üzerinden göğüslerine dokunduğu, pantolonunun üzerinden cinsel organını ellediği, sanığın öğlen saatlerine kadar birçok kez eylemine devam ettiği, mağdurun durumu polise bildirmesi üzerine sanığın olay yerinde yakalandığı, olayın bu şekilde gelişip sonuçlandığı, sanık savunması, katılanların beyanları, olay tutanağı, fotoğraflar, 0538 … ve 0543 … numaralı telefon görüşmelerinin içerikleri hususundaki çözüm tutanağı ile dosya kapsamındaki tüm delillerin birlikte değerlendirilmesinde mahkememizce sabit görülmüştür.
Sanığın inkara yönelik savunmasına cezadan kurtulmaya yönelik olduğundan itibar edilmemiştir. Zira katılan mağdur olayın başından beri tutarlı beyanlarda bulunduğu gibi 115’i, 14/06/2014 günü 14:11 -14:18 saatleri arasında arayan 0538 … ve 0543 … numaralı telefon görüşmelerinin içerikleri hususundaki çözüm tutanağı incelendiğinde de mağdurun iddialarını doğrular nitelikte olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca 18 yaşından küçük olan mağdurun hiç bir sebep yokken sanık hakkında böyle bir iddiada bulunmuş olması hayatın olağan akışına aykırıdır.
Dosyamızın konusu cinsel istismardır. Malumdur ki bu tür suçlar gizli olarak gerçekleştirilmekte, genellikle de tanık dahil başka delil elde etme imkanı da bulunmamaktadır. Dosyamız tanıklarının da olayı görmediklerine ilişkin beyanları normal karşılanmıştır.
Bu itibar ile sanık …’nun üzerine atılı çocuğun basit cinsel istismarı suçu sabit görülmekle eylemine uyan ve lehine bulunan 6545 sayılı yasa ile değişiklik öncesi TCK’nın 103/1-b maddesi gereğince cezalandırılmasına, eylemini aynı kasıt altında zincirlemeli birden fazla gerçekleştirmesi nedeniyle TCK’nın 43/1. maddesinin uygulanmasına ” şeklindeki gerekçeyle karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmalarının toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Bursa 17. Asliye Ceza Mahkemesinin,11.03.2015 tarihli ve 2014/710 Esas, 2015/155 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

21.09.2023 tarihinde karar verildi.