Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/5789 E. 2023/896 K. 23.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/5789
KARAR NO : 2023/896
KARAR TARİHİ : 23.02.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Çocuğun cinsel istismarı
HÜKÜM : Mahkumiyet

Suça sürüklenen … hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Samsun Cumhuriyet Başsavcılığının 17.08.2010 tarihli iddianamesi ile suça sürüklenen … hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarına teşebbüs ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kamu davası açılmıştır.

2. Samsun 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 08.12.2011 tarihli ve 2010/246 Esas, 2011/342 Karar sayılı kararı ile suça sürüklenen … hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi, 103 üncü maddesinin altıncı fıkrası, 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 8 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılması ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (f) bendi ile beşinci fıkrası, aynı kanunun 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 3 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına,karar verilmiştir.

3. Samsun 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 08.12.2011 tarihli ve 2010/246 Esas, 2011/342 Karar sayılı kararının suça sürüklenen … müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay (kapatılan) 14. Ceza Dairesinin 01.12.2014 tarihli ve 2013/4650 Esas, 2014/13505 Karar sayılı kararı ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu yönünden yapılan incelemede hükmün onanmasına, beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun cinsel istismarı suçu yönünden yapılan incelemede sair temyiz itirazları reddedilerek, suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur düzenlemesi gözetilerek, lehe olan hükmün önceki ve sonraki kanunların ilgili maddeleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi, her iki kanunla ilgili uygulamanın denetime imkan verecek şekilde kararda gösterilmesi gerektiğinden bozulmasına karar verilmiştir.

4. Samsun 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 19.03.2015 tarihli ve 2015/80 Esas, 2010/6946 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan, 6545 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten sonraki 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının ilk cümlesi, dördüncü fıkrası, 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 6 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Suça sürüklenen … müdafiinin temyiz istemi; mağdurenin şikayetten vazgeçtiğine ve ruh sağlığının bozuk olmadığına dair dilekcesinin dikkate alınmadan hatalı olarak ceza verildiğine, delillerin değerlendirilmesinin de hatalı olup suça sürüklenen çocuğa fazla ceza verildiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Mahkemece; “Sanık … ile müdahil …’in olay tarihinden yaklaşık 2 yıl öncesine kadar duygusal anlamda arkadaş oldukları, olay tarihinden 3 gün öncesi müdahil ile sanığın … üzerinden görüşme yaptıkları, en son görüşmelerinde de sanığın müdahile hint kınası ile dövme yapmayı teklif ettiği, müdahilin sanığa dövme yaptırmasına ailesinin izin vermeyeceğini belirttiği, buna rağmen sanığın ısrarlı olduğu, bunun üzerine müdahilin de dövme yaptırmayı kabul ettiği ve sanık ile buluşmayı kabul ettiği, sanığın müdahil ile buluştuğunda; müdahile kendisini annesi ile tanıştıracağını söylediği, bunun üzerine müdahilin de sanığa annesinin evde olup olmadığını sorduğu, sanığın da müdahile annesinin evde olduğunu söylediği, bu şekilde müdahilin sanığın evine gitmeyi kabul ettiği, müdahil ile sanığın birlikte sanığa ait eve gittikleri, evde sanığın dedesinin olduğu, annesinin

bulunmadığı, müdahilin sanığa “annen nerde” diye sorduğu, sanığın da annesinin markete gitmiş olabileceğini söylediği, bu sözler üzerine müdahilin ancak sanığın evine girdiği, konutun sanığa ait olan odasına geçtikleri, bu odada kısa bir süre oturdukları, ancak müdahilin o an saatin 18.00 civarına gelmiş olmasını da fark ederek sanığa evden ilaç almak için çıktığını, geri eve dönmesi gerektiğini söylediği ve bu amaç ile oturduğu yerden kalktığı, ancak sanığın müdahile “biraz daha otur şimdi annem gelir” dediği ve daha sonra da sanığın da oturduğu yerden kalkıp bulundukları odanın kapısını kilitlediği, sanığın kapıyı kilitlemesi üzerine müdahilin sanığa “niye kilitliyorsun” diye sorduğu, sanığın mağdurenin bu sorusuna “dedem her an içeriye girebilir” diye cevap verdiği, mağdurenin de bu cevap üzerine sanığa “girsin ne sakıncası var” dediği, ancak sanığın buna rağmen kapı kilitini açmadığı ve sonrasında da mağdurenin yanına yaklaştığı, mağdureyi öpmek istediğini, ancak müdahilin başını çevirdiği, sanığın kendisini öpmesine izin vermediği, buna rağmen sanığın mağdureyi tekrar öpmek istediği, ancak yine kabul etmediği, bu sefer sanığın üzerine saldırdığı, mağdureyi yatağa yatırmak istediği, ancak sanığın bu isteğine de mağdurenin direndiği, mağdurenin direnmesi üzerine sanığın da mağdurenin kulağını ısırdığı, yine sanığın o arada mağdureyi öpmek isteyince mağdurenin de sanığın yüzünü ısırdığı, sanığın bu kez mağdurenin omzunu ısırdığı, mağdurenin bunun üzerine sanık tarafından yatırıldığı yataktan aşağıya kayarak kalktığı ve o an açık olan pencereden bağırarak yardım çağırmak istediği, müdahilin bağırıp yardım isteyeceğini anlayan sanığın da pencereyi kapattığı ve yine müdahilin yanına gittiği, bu kez sanığın eline bıçak aldığı ve müdahilin boynuna bıçağı sürttüğünü, “bağırırsan seni öldürürüm” diye tehdit ettiği, bunun üzerine müdahilin de sanığa “öldürürsen öldür” dediği ve karşı koymaya devam ettiği, sanığın da elindeki bıçak ile mağdurenin karın boşluğuna ve sırtına hafifçe vurduğu, bunun üzerine müdahilin “imdat” diye bağırmaya başladığı, müdahilin bağırması üzerine de sanığın dedesinin kilitli bulunan kapıyı kırarak içeriye girdiği ve bu şekilde müdahilin sanığın elinden kurtulduğu ve olayın bu şekilde oluştuğu vicdani kanaatine varılmıştır.
(…)
Suça sürüklenen … …’in annesi ile tanıştıracağı bahanesiyle müdahili evine götürüp zorla öpmeye çalışması, direnen müdahili yatağa yatırıp omzunu ısırması şeklinde tecelli eden hareketlerinin cinsel istismar suçunu oluşturduğu, işbu suçun icra-i hareketlerini tamamladığı ancak sanığın vücuda organ ya da sair bir cisim sokulması aşamasına geçip geçmeyeceğinin ise meçhul kaldığı, dolayısıyla sanığın eyleminin müdahilin yaşıda nazara alındığında 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasına nümas olduğu anlaşılmıştır.
Cinsel saldırı suçu sonucu müdahil …’in ruh sağlığının bozulduğu … 6. İhtisas Kurulu’nun 27.07.2011 tarih ve 3236 sayılı raporu ile belirlendiğinden suça sürüklenen … … hakkında ayrıca 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin altıncı fıkrasının da uygulanması gerekmiştir.
Netice olarak sanık …’in müdahil …’e ruh sağlığını bozacak biçimde cinsel istismarda bulunduğu anlaşılmıştır.
Olaydan sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 58, 59, 60 ve 61. maddeleri ile 5237 sayılı Kanun’un 103. maddesinde düzenlenen çocuğun cinsel istismarı suçunun yeniden düzenlenmesi karşısında; 6545 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten önceki ve sonraki 5237 sayılı Kanun’un cinsel istismar suçu itibariyle ilgili bütün hükümleri olaya uygulanmış, ortaya çıkan sonuca göre; 6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Kanun’un 103. maddesindeki hükümlerinin lehe sonuç yarattığı anlaşılarak bu yönde uygulama yapılmıştır.” şeklindeki gerekçe ile hüküm kurulmuştur.

IV. GEREKÇE
1. Suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı suçun şikayete tabi suçlardan olmadığı da nazara alındığında, mağdurenin aşamalarda istikrarlı ve birbirlerini doğrulayan beyanları, tanık beyanı, … raporları, suça sürüklenen … savunması ve tüm dosya içeriği nazara alındığında, suça sürüklenen … müdafiinin temyiz itirazlarına itibar edilmemiştir.

2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin suça sürüklenen … tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, suça sürüklenen … müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Samsun 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 19.03.2015 tarihli ve 2015/80 Esas, 2015/133 Karar sayılı kararında suça sürüklenen … müdafiinin öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden suça sürüklenen … müdafiinin temyiz sebebinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

23.02.2023 tarihinde karar verildi.