Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/5755 E. 2023/3497 K. 25.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/5755
KARAR NO : 2023/3497
KARAR TARİHİ : 25.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/849 E., 2015/210 K.
SUÇ : Cinsel saldırı
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Düzeltilerek onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
Hükmedilen ceza miktarına göre sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesinin birinci fıkrası gözetilerek 1412 sayılı Kanun’un 318 inci maddesi uyarınca reddine karar verilerek duruşmasız yapılan değerlendirmede gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Ankara Batı 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 20.03.2015 tarihli ve 2014/849 Esas, 2015/210 Karar sayılı kararı ile sanığın cinsel saldırı suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 102 nci maddesinin birinci fıkrasının üçüncü cümlesi, 43, 62 ve 53 üncü maddeleri uyarınca 7 yıl 9 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07.06.2018 tarih 2015/172911 sayılı Tebliğnamesiyle dosya düzelterek onama istemiyle Dairemize gönderilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılan Mağdure Vekilinin Temyiz İsteği
Teşdiden ve takdiri indirim nedenleri uygulanmaksızın, ceza tayini istemine ilişkindir.

B. Sanık ve Müdafiinin Temyiz İsteği
Sübutun gerçekleşmediğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Katılan … tüm aşamalarda değişmeyen ayrıntılı ifadelerinde ablasının eşi olan sanığın 3-4 ay boyunca çeşitli bahanelerle göğüslerine dokunduğunu, beline kollarına dokunduğunu, son olarak Ağustos ayında ablasının çok ısrar etmesi üzerine Çeşmeye gittiğinde sanığın aynı türdeki eylemlerini çok yoğunlaştırdığını bu olayları dayısına ve arkadaşı …’ya anlattığını beyan etmiştir. Katılanın samimi anlatımlarının aksini ispatlayacak kuvvetli delillerin mevcut olmadığı, kaldı ki ablasının aile birliğini kuvvetli şekilde sarsacağı aşikar olan ve neticeleri son derece ağır olan isnatları gerçek olmadığı halde ortaya atmasını gerektirir, şekilde ablası veya sanıkla olay öncesi bir husumetinin de bulunmadığı anlaşılmakla katılanın ifadelerine itibar edilmesi gerektiği kanaatine varılmış; sanık hakkında teselsülen cinsel saldırı suçundan mahkumiyet kararı verilmiştir.

IV. GEREKÇE
1. Sanığın 25.08.2014 tarihinde yapılan şikayetten bir gün sonra alınan 26.08.2014 günlü beyanında; kendisine anlaşmalı boşanmayı kabul etmediği için iftira atıldığı şeklindeki beyanları ve yargılama sürecinde alınan “Üzerime atılı suçlamayı kabul etmem, iftiradır. Boşanmayı meşrulaştırmak ve çocukların velayetini almak için yapılmış bir iftiradır” şeklindeki beyanları nazara alınmaksızın ve bu husus sanığa açıklattırılmaksızın, gerekçeli kararda sanıkla mağdure arasında olay öncesi bir husumetin bulunmadığı yönündeki dosya kapsamıyla çelişen yetersiz gerekçeyle ve eksik incelemeyle hüküm tesisi;
2. Kabule göre de; sanığın, olay günü ev öncesinde mağdurenin elbisesi üzerinden göğsüne, bacağına, koluna dokunması şeklindeki fiziksel temas içeren eylemlerinin kısa süreli, ani ve kesintili gerçekleşmesinden dolayı sarkıntılık düzeyinde kaldığının gözetilmemesi, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 102 nci maddesinin üçüncü fıkrasının (c) bendi uyarınca tayin edilen 7 yıl 6 ay hapis cezasının aynı Kanun’un 43 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 1/4 oranında artırım yapıldığında 8 yıl 16 ay 15 gün yerine 9 yıl 4 ay hapis cezasına ve aynı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 1/6 oranında indirim yapıldığında ise sonuç cezanın 7 yıl 9 ay 22 gün hapis cezası yerine yazılı şekilde 7 yıl 9 ay 10 gün hapis cezasına hükmedilmesi,
3. 2014 Mayıs – 07.08.2014 olan suç tarihinin hüküm başlığında 2014 olarak yazımı,
Hukuka aykırı bulunmuştur.
4. Bozma sebebine göre Tebliğname’de düzelterek onama isteyen görüşe kısmen iştirak edilmemiştir.

V. KARAR
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenlerle Ankara Batı 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 20.03.2015 tarihli ve 2014/849 Esas, 2015/210 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafinin ve katılan mağdure vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

25.05.2023 tarihinde karar verildi.

Hükme iştirak eden üye …’un karar yazımından önce 28.07.2023 tarihinde vefat etmesi nedeniyle imza eksikliğinin giderilemediğine dair 5271 sayılı CMK’nın 232/5. maddesine istinaden düşülen iş bu şerhin altı imzalanmıştır.