Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/5647 E. 2023/6371 K. 16.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/5647
KARAR NO : 2023/6371
KARAR TARİHİ : 16.10.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/217 E., 2015/32 K.
SUÇLAR : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜMLER : Mahkumiyet (Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma), hükmün açıklanmasının geri bırakılması (konut dokunulmazlığının ihlali)
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Kısmî ret, kısmî onama, kısmî bozma

Katılan mağdure vekilinin temyiz isteği yönünden; yüze karşı tefhim olunan karara karşı 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 310 uncu maddesinde belirlenen bir haftalık kanuni süre geçtikten sonra temyiz isteğinde bulunduğu anlaşılmıştır.

Sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 231 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının aynı Kanun’un 231 inci maddesinin on ikinci fıkrası gereği itiraz yoluna tabi olduğu ve sanık müdafii tarafından yapılan itirazın mahallinde değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmıştır.

Sanık müdafiinin çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz isteği yönünden; sanık hakkında kurulan hükümlerin, karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Kanun’un 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Siirt 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 18.02.2015 tarihli ve 2014/217 Esas, 2015/32 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan suç tarihinde yürürlükteki haliyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 35 inci maddesi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına; kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (f) bendi ve beşinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına; konut dokunulmazlığının ihlali suçundan 5237 sayılı Kanun’un 116 ncı maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmekle birlikte kurulan hükmün 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesi gereği açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılan Mağdure Vekilinin Temyiz İsteği
Olayın işleniş biçimi ve diğer olgular gözönünde bulundurulduğunda verilen cezanın hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle bozulması talebine ilişkindir.

B. Sanık Müdafiinin Temyiz İsteği
Sanığın atılı suçları işlediğine dair kesin ve inandırıcı delil bulunmadığına, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği beraati yerine mahkumiyet hükmü kurulmasının usul ve kanuna aykırı olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Sanık ile hafif düzeyde mental retardasyon rahatsızlığı bulunan ve kayden on dört yaşında olan katılan mağdurenin, aynı köyde yaşamaları sebebiyle aralarında uzun zamandır tanışıklık bulunduğu, olay günü katılan mağdurenin ahırı temizlemek üzere anılan mahale gitmesi ile sanığın, katılan mağdurenin yanına gelerek adı geçenin alt kıyafetlerini aşağı indirip kendi kıyafetlerini indirdiği ve devamında sırt üstü vaziyette katılan mağdureyi yatırarak üzerine uzandığı sırada katılan mağdurenin ablası olan tanık Şükran’ın, katılan mağdureye yardım etmek amacıyla anılan mahale gitmesi ile alt giysileri inik vaziyette olan sanığın, aynı durumda olan katılan mağdurenin üzerinde bulunduğunu görmesi üzerine olaya müdahil olduğu ve aynı gün içinde durumu kolluk kuvvetlerine bildirdiği iddiasıyla görülmekte olan yargılama neticesinde Mahkemesince sanığın inkara dayalı savunmada bulunması, görgüye dayalı şahitliği bulunan tanık Şükran’ın anlatımları, adli raporlar ve tüm dosya kapsamı itibariyle sanığın savunmasının cezadan kurtulmaya yönelik olduğu değerlendirilerek eylemleri sabit görülmekle mahkumiyetine dair hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
A. Katılan Mağdure Vekilinin Temyiz İsteğinin İncelenmesinde
Katılan mağdure vekilinin yüzüne karşı verilen karara karşı, karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirlenen bir haftalık süre geçtikten sonra 10.04.2015 tarihinde temyiz isteğinde bulunduğu anlaşılmakla katılan mağdure vekilinin temyiz isteğinin reddine karar verilmesi gerektiği belirlenmiştir.

B. Sanık Müdafiinin Temyiz İsteğinin İncelenmesinde
1. Konut Dokunulmazlığının İhlali Suçundan Verilen Karar Yönünden
Sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 03.02.2009 tarihli ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin on ikinci fıkrası gereği itiraz yoluna tabi olduğu, temyizinin mümkün olmadığı ve aynı Kanun’un 264 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer verilen; “Kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunun veya merciin belirlenmesinde yanılma, başvuranın haklarını ortadan kaldırmaz.” şeklindeki düzenleme dikkate alınarak kanun yolu incelemesinin itiraz merciince yapılması gerektiği anlaşılmıştır.

2. Çocuğun Nitelikli Cinsel İstismarı Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırılarak vicdanî kanıya ulaşıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımın doğru biçimde belirlendiği, buna ilişkin gerekçelerin hukuka uygun olduğu anlaşılmış olup, bu kapsamda hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

3. Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Sanığın inkara dayalı savunması, hafif düzeyde mental retardasyon rahatsızlığı saptanan katılan mağdurenin sağlıklı şekilde ifade veremeyecek durumda olması ve görgüye dayalı şahitliği bulunan tanık Şükran’ın eylemin icrasında dahil olduğu aşama gözetilerek katılan mağdurenin, suçun işlendiği mahale sanık tarafından götürüldüğü ya da anılan mahalde cinsel istismar suçunun öncesinde bir süre alıkonulduğuna dair iddia ve delil bulunmaması ve Mahkemenin olayın meydana geliş şekline dair kabulü karşısında, mevcut haliyle sanığın cinsel istismar suçunu işlediği sırada ve eylemle sınırlı süreyle katılan mağdurenin iradesiyle hareket edebilme imkanının ortadan kaldırılmasının kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturmayacağı ve kişinin vücudunun suçun konusu olması nedeniyle katılan mağdurenin hareket edebilme özgürlüğü ortadan kaldırılmadan bu suçun işlenemeyeceği nazara alındığında, sanığın cinsel istismar eylemi dışında hürriyetini kısıtlayan başkaca hareketlerde bulunmaması nedeniyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun kanuni unsurları itibarıyla oluşmadığı gözetilerek bu suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
A. Katılan Mağdure Vekilinin Temyiz İsteği Yönünden
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenle katılan mağdure vekilinin temyiz isteğinin 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi uyarınca, oy birliğiyle REDDİNE,

B. Sanık Müdafiinin Temyiz İsteği Yönünden
1. Konut Dokunulmazlığını İhlal Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçenin (B) bölümünün birinci bendinde açıklanan nedenle, sanık müdafiinin kanun yolu başvurusu itiraz merciince incelenmek üzere dava dosyasının, oy birliğiyle İNCELENMEKSİZİN İADESİNE,

2. Çocuğun Nitelikli Cinsel İstismarı Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçenin (B) bölümünün ikinci bendinde açıklanan nedenlerle; Siirt 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 18.02.2015 tarihli ve 2014/217 Esas, 2015/32 Karar sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz isteğinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

3. Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden

Gerekçenin (B) bölümünün üçüncü bendinde açıklanan nedenlerle; Siirt 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 18.02.2015 tarihli ve 2014/217 Esas, 2015/32 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

16.10.2023 tarihinde karar verildi.