Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/5644 E. 2023/5015 K. 11.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/5644
KARAR NO : 2023/5015
KARAR TARİHİ : 11.09.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2013/25 E., 2015/30 K.
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Suça sürüklenen çocuk hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Burhaniye (Kapatılan) 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.03.2015 tarihli ve 2013/25 Esas, 2015/30 Karar sayılı kararı ile; suça sürüklenen çocuk hakkında ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan lehe olduğu kabul edilen suç tarihinde yürürlükteki haliyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin ikinci fıkrasıyla altıncı fıkrası, 31 inci maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 5 yıl 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

2. Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 20.05.2018 tarihli ve 14-2015/246023 sayılı, onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Suça Sürüklenen Çocuk Müdafiinin Temyiz İsteği
Katılan mağdurenin cinsel içerikli görüntüler izlediğinin eğitim gördüğü kurumda duyulması üzerine iddia konusu olayın gündeme getirilmesi, şikâyet hakkının da üç ay sonra kullanılmasının şüphe doğurması, yargılama sırasında dinlenen tanıkların iddianın aksine savunma lehine anlatımlarda bulunmaları, ruh sağlığının bozulduğuna dair raporun bir yıl sonra alınması sebebiyle iddia konusu eylemle illiyet bağının kurulamaması, suça sürüklenen çocuk hakkında Adlî Tıp Kurumundan alınan raporunda net bir ifadeye yer verilmemesinden ötürü izaha muhtaç olması karşısında mahkûmiyet hükmünün hukuka aykırı ve gerekçesiz olduğu, lehe olan hükmün tespitinde hataya düşüldüğüne ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Suça sürüklenen çocuk ile katılan mağdurenin aynı eğitim kurumunda öğrenim görmeleri sebebiyle aralarında tanışıklık bulunduğu, suç tarihinde okuldan birlikte çıkan suça sürüklenen çocuk ile katılan mağdurenin yürüdükleri sırada yol üzerinde bulunan dere kenarına uğradıkları ve anılan mahalde iken suça sürüklenen çocuğun kıyafetinden cinsel organını çıkararak katılan mağdureden ağzına almasını istemesi üzerine adı geçenin, sanığın cinsel organını iki kez ağzına sokup çıkardığı ve birlikte anılan mahalden ayrıldıkları, devam eden süreçte katılan mağdurenin ailesi olan katılanların durumu öğrenmesi ile kolluk kuvvetlerine intikalin gerçekleştiğinin kabulüne dair Mahkeme gerekçesinde; tanık anlatımları, katılan mağdurenin maruz kaldığı cinsel istismar eylemi nedeniyle ruh sağlığının bozulduğunu bildirir heyet raporu, suça sürüklenen çocuğun, çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunun hukuki anlam ve sonuçlarını algıladığı ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin geliştiğini belirten heyet raporları ve tüm dosya kapsamı itibarıyla olay tarihinde on üç yaşında bulunan katılan mağdurenin geçersiz rızası ile oral yoldan gerçekleşen cinsel ilişki eyleminin Adlî Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunun 29.08.2014 tarihli raporu gözetilerek daha fazla güç kullanımı, daha fazla beceri gerektiren cinsel haz alma amaçlı bir davranış niteliğinde değerlendirilerek suça sürüklenen çocuğun eylemin hukuki anlam ve sonuçlarını algıladığı ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin geliştiğinin kabulü ile sabit görülen eylemle ilgili mahkûmiyet hükmü kurulduğu anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
1. Eylemin meydana geliş şekli yönünden oluşa uygun kabule göre; suça sürüklenen çocuğun, cebir, tehdit, hile ya da iradeyi etkileyen bir davranışı olmaksızın katılan mağdureye karşı işlediği çocuğun nitelikli cinsel istismar suçu yönünden Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Adlî Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan 24.10.2013 tarihli raporda katılan mağdurenin ruh sağlığının bozulduğunun bildirilmesi sebebiyle 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin altıncı fıkrası uyarınca temel cezada artırım yapılmış ise de; suç tarihinde on üç yaşında olup hukuken geçerli rıza beyan edemeyen katılan mağdure ile oral yoldan cinsel ilişkiye giren suça sürüklenen çocuğun, eyleminden dolayı kastettiğinden daha farklı ve ağır bir neticenin meydana gelmesi karşısında 5237 sayılı Kanun’un 23 üncü maddesi uyarınca gerçekleşen fakat kastedilmeyen neticeden sorumlu tutulabilmek için en azından taksir derecesinde hareket edilmesi gerekliliği gözetildiğinde suça sürüklenen çocuğun dosyaya yansıyan sosyal ve kültürel durumu, eğitim düzeyi, kişisel özellikleri, tarafların yaşları ve olayın zora dayalı olmayan gerçekleşme biçimi nazara alındığında, ağır netice olarak ortaya çıkan katılan mağdurenin ruh sağlığındaki bozulmanın suça sürüklenen çocuk tarafından öngörülemeyeceği ve taksirle dahi hareket etmesinin söz konusu olmadığı gözetilmeden temel cezada artırım yapılmak suretiyle fazla ceza tayini, hukuka aykırı bulunmuştur.

2. Açıklanan nedenle, Tebliğnamede onama isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Burhaniye (Kapatılan) 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.03.2015 tarihli ve 2013/25 Esas, 2015/30 Karar sayılı kararına yönelik suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

11.09.2023 tarihinde karar verildi.