Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/5537 E. 2023/3104 K. 15.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/5537
KARAR NO : 2023/3104
KARAR TARİHİ : 15.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sarkıntılık suretiyle cinsel saldırı
HÜKÜM : Mahkumiyet

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü;

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.03.2015 tarihli ve 2013/138 Esas, 2015/116 Karar sayılı kararı ile; sanık hakkında cinsel saldırı suçundan, suç tarihi itibariyle yürürlükte olan haliyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 102 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca 4 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 16.03.2018 tarihli ve 14-2015/160123 sayılı, onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. GEREKÇE
1. Sanığın, katılana karşı fiziksel temas içeren kısa süreli, ani ve kesintili eyleminin zamanaşımı süresi yönünden lehe olan, 6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Kanun’un 102 nci maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde düzenlenen sarkıntılık suretiyle cinsel saldırı suçunu oluşturup, anılan madde uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre aynı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereği 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.

2. 5237 sayılı Kanun’un 67 nci maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendi uyarınca zamanaşımı süresini kesen son işlem tarihinin, sanık hakkında mahkumiyet kararının verildiği 10.03.2015 tarihi olduğu ve bu tarihten, temyiz incelemesi tarihine kadar, 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir.

3. Açıklanan nedenle, Tebliğnamede onama isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.

III. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle … 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.03.2015 tarihli ve 2013/138 Esas, 2015/116 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

15.05.2023 tarihinde karar verildi.

Hükme iştirak eden üye …’un karar yazımından önce 28.07.2023 tarihinde vefat etmesi nedeniyle imza eksikliğinin giderilemediğine dair 5271 sayılı CMK’nın 232/5. maddesine istinaden düşülen iş bu şerhin altı imzalanmıştır.