YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/5394
KARAR NO : 2023/4276
KARAR TARİHİ : 14.06.2023
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Cinsel saldırı
HÜKÜM : Mahkûmiyet
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Iğdır Cumhuriyet Başsavcılığının 2013/444 Esas sayılı iddianamesi ile sanık hakkında cinsel saldırı, cinsel taciz, kasten yaralamaya teşebbüs suçlarından kamu davası açılmıştır.
2. Iğdır 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.01.2014 tarihli 2013/222 Esas, 2014/38 Karar sayılı kararı ile eylemin beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde cinsel saldırı suçunu oluşturduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiştir.
3. Iğdır 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 12.12.2014 tarihli ve2014/60 Esas, 2014/227 Karar sayılı kararı ile sanığın cinsel taciz ve kasten yaralamaya teşebbüs suçlarından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, cinsel saldırı suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 102 nci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi
Suçun maddi ve manevi koşullarının oluşmadığına, eksik araştırmaya, katılanın çelişkili beyanları dayanak alınarak hüküm kurulmasının hatalı olduğuna, cezalandırma için somut delil bulunmadığına, kararın bozulması talebine ve re’sen tespit edilmesi hususuna ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyiz Kapsamına Göre
İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Sanık …’nin olay tarihinde sabah saatlerinde katılan …’a cinsel organının göstermek suretiyle üzerine atılı cinsel taciz suçunu işlediği, aynı gün saat 14:30 sıralarında ise katılan ile yeniden karşılaştığını, katılanın belini sıvazlayıp saçını okşadığı, katılana “Evde kimse yok eşim burada yok eve gidelim fazla vaktini almam, evde güzel vakit geçirelim” gibi sözler söylediği, katılanın sanığı itmesi üzerine sanık …’nin tekrar katılanın kolundan tutarak çekiştirdiği ve katılana cinsel organını göstererek “İki dakikalığına kapının arkasına gel” dediği, eylem neticesinde Erzurum Tıp Fakültesince düzenlenen Adli Kurul raporunda belirtildiği üzere katılanın ruh sağlığının bozulduğu böylelikle sanığın ani ve kesintili nitelikte olmayan katılana yönelik cinsel davranışlar gerçekleştirmek suretiyle üzerine atılı “Cinsel Saldırı” suçunu işlediği vicdani kanaatine varılmış ve mahkumiyet hükmü kurulmuştur.
IV. GEREKÇE
1. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.
2. Hükümden sonra 24.11.2015 günlü, 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiğinden, anılan husus nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmaması dışında bir hukuka aykırılık görülmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Iğdır 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 12.12.2014 tarihli ve 2014/60 Esas, 2014/227 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hüküm fıkrasında yer alan 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün çıkartılarak yerine “Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı da nazara alınmak kaydıyla sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarının uygulanmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
14.06.2023 tarihinde karar verildi.
Hükme iştirak eden üye …’un karar yazımından önce 28.07.2023 tarihinde vefat etmesi nedeniyle imza eksikliğinin giderilemediğine dair 5271 sayılı CMK’nın 232/5. maddesine istinaden düşülen iş bu şerhin altı imzalanmıştır.