Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/5331 E. 2023/6803 K. 26.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/5331
KARAR NO : 2023/6803
KARAR TARİHİ : 26.10.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2013/43 E., 2014/251K.
SUÇLAR : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, kasten yaralama
HÜKÜMLER : Ceza verilmesine yer olmadığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Suça sürüklenen çocuk hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Giresun 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 18.11.2014 tarihli ve 2013/43 Esas, 2014/251 Karar sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuk hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve kasten yaralama suçlarından 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin dördüncü fıkrasının (d) bendi uyarınca ceza verimesine yer olmadığına ve 5395 sayılı Çocuğun Korunması Kanunu’nun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince danışmanlık tedbiri uygulanmasına (Kovuşturma evresinde danışmanlık tedbirine hükmedildiği için işlem yapılmasına yer olmadığına) karar verilmiştir.

2. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 02.03.2018 tarihli ve 14-2015/87016 sayılı, onama görüşlü Tebliğname ile Dairemize tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan Mağdur Vekilinin Temyiz İsteği
Suça sürüklenen çocuğa ceza verilmesi gerektiğine, kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Mahkemece; ”SSÇ …’ın Adli Tıp Kurumu 6. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun 18 Haziran 2014 tarih 3131 karar sayılı raporu ile 10/06/2012 tarihinde işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiil ile ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmemiş olduğunun belirlenmesi karşısında hakkında açılan kamu davasında; TCK’nın 31/2 ve CMK’nın 223/4-d maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına karar verilerek kovuşturma evresinde danışmanlık tedbirine hükmedildiği için işlem yapılmasına yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı suçları anlama ve sonuçlarını kavrama ve davranışları yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmemiş olması nedeni ile ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
A. Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
1. Suç tarihinde on iki-on beş yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuğun eyleminin 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (f) bendi ile beşinci fıkrasında düzenlenen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturup öngörülen cezanın üst sınırı itibarıyla aynı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi ve ikinci fıkrası gereği 7 yıl 6 aylık olağan zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.

2. 5237 sayılı Kanun’un 67 nci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca zamanaşımı süresini kesen son işlemin 04.04.2013 tarihli sorgu işlemi olduğu ve bu tarihten temyiz incelemesi tarihine kadar 7 yıl 6 aylık olağan zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir.

B. Beden veya Ruh Sağlığını Bozacak Şekilde Çocuğun Cinsel İstismarı Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
1. Suç tarihinde on iki-on beş yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuğun eyleminin 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci ve altıncı fıkralarında düzenlenen beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun cinsel istismarı suçunu oluşturup öngörülen cezanın üst sınırı itibarıyla aynı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi ve ikinci fıkrası gereği 10 yıllık olağan zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.

2. 5237 sayılı Kanun’un 67 nci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca zamanaşımı süresini kesen son işlemin 04.04.2013 tarihli sorgu işlemi olduğu ve bu tarihten temyiz incelemesi tarihine kadar 10 yıllık olağan zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir.

C. Kasten Yaralama Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
1. Suç tarihinde on iki-on beş yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuğun eyleminin 5237 sayılı Kanun’un 86 ıncı maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen kasten yaralama suçunu oluşturup öngörülen cezanın üst sınırı itibarıyla aynı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve ikinci fıkrası gereği 4 yıllık olağan zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.

2. 5237 sayılı Kanun’un 67 nci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca zamanaşımı süresini kesen son işlemin 04.04.2013 tarihli sorgu işlemi olduğu ve bu tarihten temyiz incelemesi tarihine kadar 4 yıllık olağan zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir.

D. Tebliğname Yönünden
Bozma sebeplerine uygun olarak Tebliğnamede onama isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.

V. KARAR
Gerekçenin (A), (B) ve (C) bölümlerinde açıklanan nedenlerle Giresun 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 18.11.2014 tarihli ve 2013/43 Esas, 2014/251 Karar sayılı kararına yönelik katılan mağdur vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak suça sürüklenen çocuk hakkındaki kamu davalarının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

26.10.2023 tarihinde karar verildi.