Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/5208 E. 2023/6310 K. 12.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/5208
KARAR NO : 2023/6310
KARAR TARİHİ : 12.10.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2012/238 E., 2015/46 K.
SUÇLAR : Reşit olmayanla cinsel ilişki, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet, beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığının 16.11.2012 tarihli ve 2012/627 sayılı iddianamesiyle sanığın çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından cezalandırılması amacıyla kamu davası açılmıştır.

2. Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 19.02.2015 tarihli ve 2012/238 Esas, 2015/46 Karar sayılı kararı ile sanığın reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 104 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına; kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca beraatine karar verilmiştir.

3.Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 07.03.2018 tarihli ve 14-2015/155105 sayılı, onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılan Mağdure Vekilinin Temyiz İsteği
Mağdurenin sanık tarafından kandırılarak götürüldüğü evin içerisine zorla sokulduğundan kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan mahkumiyet kararı verilmesi gerektiğine, mağdurenin her aşamada rızası bulunmaksızın sanığın zorla kendisi ile ilişkiye girdiğini belirttiğine, mağdurenin ruh sağlığının bozulduğuna, sanık ve tanık beyanlarının çelişkili olduğuna, bu nedenlerle sanığın çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan cezalandırılması gerekirken reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan cezalandırılmasının bozmayı gerektirdiğine ilişkindir.

B. Sanık Müdafiinin Temyiz İsteği
Mağdurenin beyanlarının aşamalarda çelişkili olduğuna, tanık anlatımlarının sanık savunmalarını doğruladığına, sanığın katılan mağdureyle ilişkiye girdiğine dair dosyada kesin ve şüpheden uzak bir delil mevcut olmadığına, sanık lehine 5237 sayılı Kanun’un 62 nci, 50 nci ve 51 inci maddelerinin uygulanması gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Mahkemece ” …Mağdurenin dosya kapsamında aşamalarda önce sanığın eve kendisini zorla soktuğu ve zorla ilişki kurduğu yönünde, daha sonra ise eve gitmeden ve eve gittikten sonrada esrar içtiği ve olayı hatırlamadığı yönünde, yine aşamalarda önce evden, sonra çantasından bulduğunu beyan ettiği bıçak sayesinde sanıktan kurtulduğu yönünde cinsel ilişki dışında, ilişkinin zorla mı rızayla mı olduğu noktasında çelişkili beyanlarda bulunmuş olması, dinlenen tanıkların yargılamada ki beyanlarında sanıkla mağdurenin sanığın aracıyla ve rızayla birlikte ayrıldıktan sonra yanlarına tekrar birlikte döndüğüne dair beyanları,ve yargılamada sanığın kendisine bir iki seferden bir şey olmaz demesi karşısında kendi istikbalinin söz konusu olduğu söylediği ancak direnemediği yönünde ki beyanından sanık ile mağdurenin sanığın tecavüz boyutuna varmayan ısrarlı teklifi ile rızaya dayalı olarak birlikte oldukları vicdani kanaatine varılmış anılan gerekçelerle sanığın yalnızca mağdure ile öpüştüğü savunmasına itibar edilmemiştir.
Adli Tıp Kurumu Kocaeli Şube Müdürlüğü 13/11/2012 tarihli raporunda mağdurenin eski yırtığı olup bakire olmadığı, fiili livata bulgusunun bulunmadığı, darp ve cebir izinin bulunmadığı ve ruh sağlığının bozulmadığına dari tespitte bulunulmuştur.
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Kurumu 25.08.2014 tarihli raporunda mağdurenin ruh sağlığının bozulduğu yönünde tespitte bulunulmuş ise de; dosya içeriğine,kabul edilen oluşa ve suç tipine göre raporun sonuç kısmındaki mağdurenin ruh sağlığının bozulduğu tespiti suç vasfının tayininde hükme esas alınmamıştır.
Suç tarihinin Ekim 2012, mağdurenin nüfustaki doğum tarihi 10.04.1998, Darıca Farabi İlçe Devlet Hastanesi 20.08.2013 tarihli yazısına ekli doğum kayıt defterindeki doğum tarihi ise 25.09.1997 olup, anne-şikayetçinin beyanları ile Darıca hastenesi cevabi yazısının uyumlu olduğundan mağdurenin olay tarihinde 15 yaşını tamamladığının kabulü ile yaşı düzeltilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve kabul edilen oluşa göre sanığın suç tarihinde 15 yaşından büyük mağdure ile rızaya dayalı -organ sokmak suretiyle- cinsel ilişki kurduğu kabul edilmiş, suçun işleniş biçimi, zararın ağırlığı, kastın yoğunluğu ve fiilin özellikleri gözetilerek takdiren cezanın kanunda yazılı cezasının alt sınırından uzaklaşılmak suretiyle temel ceza tayin edilerek mahkumiyetine, sanığın kişiliği, suçun işlenmesindeki özellikler, geçmişteki hali, suç işleme hususundaki eğilimi gözetilerek 5237 S. TCK 62, 50 ve 51. maddelerinin uygulanmasına ayrıca CMK 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesine takdiren yer olmadığına karar verilmiştir.
Mağdurenin suç tarihinde 16 yaşında olduğu ve kendi rızası ile sanıkla birlikte olduğu kabul edilmekle eyleminin suç teşkil etmediği görüldüğünden CMK 223/2-a madde gereğince sanığın üzerine atılı çocuğun cinsel amaçla hürriyetinden yoksun kılma suçundan ise beraatine karar verilmiştir.
” şeklindeki gerekçeyle hükümler kurulmuştur.

IV. GEREKÇE
A. Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçundan Kurulan Hükmün İncelenmesinde
Sanık hakkında kurulan hükümde, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşılmakla, katılan mağdure vekilinin yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle hukuka aykırılık görülmemiştir.

B. Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçundan Kurulan Hükmün İncelenmesinde
1. Sanığın yargılama konusu eylemi için, 5237 sayılı Kanun’un 104 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre aynı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereği 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.

2. 5237 sayılı Kanun’un 67 nci maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendi uyarınca zamanaşımı süresini kesen son işlemin 19.02.2015 tarihli mahkumiyet kararı olup, bu tarihten temyiz incelemesi tarihine kadar, 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir.

3. Tebliğnamedeki onama isteyen görüşe atılı suçun zamanaşımına uğraması nedeniyle iştirak edilmemiştir.

V. KARAR
A. Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenle Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 19.02.2015 tarihli ve 2012/238 Esas, 2015/46 Karar sayılı kararında katılan mağdure vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılan mağdure vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
B. Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçenin (B) bölümünde açıklanan nedenle Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 19.02.2015 tarihli ve 2012/238 Esas, 2015/46 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafii ile katılan mağdure vekilinin temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

12.10.2023 tarihinde karar verildi.