Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/5161 E. 2023/6669 K. 24.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/5161
KARAR NO : 2023/6669
KARAR TARİHİ : 24.10.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2013/278 E., 2015/30 K.
SUÇLAR : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Kısmen onama, kısmen bozma

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
… 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 17.02.2015 tarihli ve 2013/278 Esas, 2015/30 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 35 inci maddesinin ikinci fıkrası, 43 üncü ve 62 nci maddeleri uyarınca 4 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan aynı Kanun’un 109 uncu maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (f) bendi, beşinci fıkrası, 43 üncü ve 62 nci maddeleri uyarınca 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılan Mağdure Vekilinin Temyiz İstemi
Sanığın birden fazla kez eylemini gerçekleştirmesi nedeniyle her eylemi için ayrı ayrı cezalandırılması gerektiğine, olay nedeniyle ruh sağlığının bozulduğuna ve dilekçesinde belirttiği diğer hususlara ilişkindir.

B. Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi
Mağdurenin kendi rızasıyla geldiğine, sanığın zorlamasının olmadığına, sanığın eyleminin basit istismar olduğuna, zorla bir yere götürülmediğine, sanık müdafiinin müsnet suçun sübut bulmadığına, mahkûmiyet için yeterli delil olmadığına, zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması gerektiğine ve dilekçesinde belirttiği diğer hususlara ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Tüm dosya kapsamından sanığın, katılan … ile arkadaş olduğu, sanığın zaman zaman katılan …’in koyunlarına bakma sebebiyle katılanın evine geldiği, sanıkla katılan … arasında duygusal ilişki başladığı, katılan …’nun 01.08.2011 tarihinde sanığın evine gittiği, sanığın katılanın elinden tutup dudağından öptüğü, katılanın 07.08.2011 tarihinde yine sanığın evine gittiği, sanıkla öpüştükleri, 09.08.2011 tarihinde sanıkla katılan …’nun yine sanığın evinde buluştukları, sanığın cinsel organını katılanın cinsel organına sokmaya çalıştığı, ancak boşaldığı için başaramadığı, sanığın 10.08.2011 tarihinde yine katılanla evinde buluştuğunda katılanın cinsel organına kendi cinsel organını sokmak için uğraştığı, fakat cinsel organını sokamadığı, tanık …’nın katılan …’nun sanığın evine girip çıktıklarını söylemeleri üzerine tanığın katılana durumu sorduğu, katılanın da sanıkla buluştuklarını, sanığın cinsel ilişkiye girme teklifinde bulunduğunu, sanığın ileri gitmesine izin vermediğini, fakat birşeyler yaşadığını, ancak Barış’ın sonra boşaldığını bildirdiği, katılan … yargılama sırasında talimatla alınan beyanında, sanıkla son buluşmalarında sanığın cinsel organını zorla cinsel organına soktuğunu bildirmişse de, katılanın soruşturma aşamasında alınan beyanında sanığın cinsel organını cinsel organına sokmak için iki ayrı tarihte uğraştığını, ancak başaramadığını bildirmiş olması, bu beyanının … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/297 Esas sayılı dosyasındaki beyanıyla da örtüşmesi dikkate alınarak ayrıca tanık …’nın soruşturma sırasında sıcağı sıcağına alınan beyanı gözetilerek sanığın cinsel organını katılan …’nun cinsel organına sokmak için uğraştığı, ancak boşalması nedeniyle başarılı olmadığı, sanığın, katılan …’ya karşı organ sokmaya teşebbüs dışındaki öpme, okşama nitelikli eylemleri zincirleme suç hükümleri kapsamında değerlendirildiği, sanık her ne kadar üzerine atılı suçlamayı kabul etmemiş ise de, katılan …’nun olayın oluşuna uygun ve samimi anlatımları, dosya arasındaki raporlar, tanık …’nın beyanları gözetilerek sanığın savunmalarının cezadan kurtulmaya yönelik olduğu kanaatiyle sanığın cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
A. Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
1. Hükümden sonra 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesi ile ilgili olarak 24.11.2015 tarihli, 29542 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilâmıyla verilen iptal kararının infaz aşamasında nazara alınması mümkün görülmüştür.

2. Mahkemenin gerekçesi ve tüm dosya kapsamına göre; yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırılarak vicdani kanıya ulaşıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, kurulan hükümlerde hukuka aykırılık görülmemiştir.

B. Çocuğun Nitelikli Cinsel İstismarı Suçu Yönünden
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre, katılan mağdure vekilinin eylemin niteliğine ve uygulamaya; sanık müdafiinin müsnet suçun sübut bulmadığına, mahkûmiyet için yeterli delil olmadığına, zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması gerektiğine ilişkin sair temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine,
Ancak;
1. Dosya kapsamı ve olay yerinin özelliklerine göre sanığın gerçekleştirdiği tüm eylemlerde mağdurenin vücuduna organ veya sair cisim sokulmasını engelleyen mağdurenin aşılabilir mukavemeti dışında harici bir engel bulunmadığı, bir keresinde ise organ sokamadan boşaldığının anlaşılması karşısında, sanığın sübuta varan eyleminin basit cinsel saldırı olarak kabul edilmesi gerekirken, yazılı şekilde nitelikli cinsel saldırı suçuna teşebbüsten hüküm kurulması,

2. Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
A. Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenlerle … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 17.02.2015 tarihli ve 2013/278 Esas, 2015/30 Karar sayılı kararında katılan mağdure vekili ve sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılan mağdure vekili ve sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

B. Çocuğun Nitelikli Cinsel İstismarı Suçu Yönünden
Gerekçenin (B) bölümünde açıklanan nedenle … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 17.02.2015 tarihli ve 2013/278 Esas, 2015/30 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

24.10.2023 tarihinde karar verildi.