YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/5068
KARAR NO : 2023/4842
KARAR TARİHİ : 06.09.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/454 E., 2015/5 K.
SUÇ : Çocuğun cinsel istismarı
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
Suça sürüklenen çocuk hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Silifke 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 14.01.2015 tarihli 2014/454 Esas ve 2015/5 Karar sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuk hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 103 üncü maddesinin birinci fıkrası, 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası ve 62 nci maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Suça Sürüklenen Çocuk Müdafii
Yargılamaya konu suçtan beraat kararı verilmesi gerektiğini, mağdurenin suçu, suça sürüklenen çocuğun işlediği yönünde tereddütlü beyanda bulunduğunu, suça sürüklenen çocuğun şüphe üzerine yargılandığını ve diğer temyiz sebeplerini beyan ederek temyiz isteminde bulunmuştur.
III. OLAY VE OLGULAR
İlk Derece Mahkemesince; “Tüm dosya kapsamı, suça sürüklenen çocuklar savunması, katılanlar beyanı, doktor raporları, sabıka kaydı, dosya içerisinde yer alan teşhis tutanakları, tanık beyanı, dosya içerisinde yer alan 05/03/2014 tarihli tutanak, SİR raporu ve mahkememizce tüm dosya kapsamı itibari ile incelenen diğer tüm bilgi ve belgeler bir bütün halinde değerlendirildiğinde, suça sürüklenen çocuk hakkında katılan …’a karşı cinsel taciz, diğer katılan …’e karşı ise çocuğun basit cinsel istismarı suçunu işlediği iddiası ile kamu davası açıldığı, suça sürüklenen çocuğun 2014 yılının şubat ayında sokakta ablası ile oyun oynayan mağdure …’in yanına yaklaştığı, …’in ablası …’un dosya içerisinde tanık sıfatı ile ifadesinin bulunduğu, tanığın olayın hemen akabinde sıcağı sıcağına alınan beyanında olay tarihinde kız kardeşi …’un arkasına geçen şahsın kız kardeşinin poposunu elle sıktığı, ve geceliği kaç lira dediği şeklinde beyanda bulunduğu, ayrıca yine tanığın söz konusu ifadede eşgalde verdiği, tanığın mahkememizdeki beyanında çelişkili beyanda bulunduğu, çelişkinin mahkememizce giderildiği, ayrıca beyanında söz konusu eylemi yapan şahsın suça sürüklenen çocuk olduğunu söylediği, yine katılan …’in hazırlık ifadesinde tanık ile aynı doğrultuda birebir beyanda bulunduğu, herhangi bir çelişkinin beyanlar arasında mevcut olmadığı, olay sırasında suça sürüklenen çocuğun kalçasını hafifçe sıktığı ve kendisinin korkarak kaçtığı, daha sonra söz konusu mağdurenin dosya içerisinde yer alan tutanaklardan anlaşılacağı üzere suça sürüklenen çocuğu kesin olarak teşhis ettiğinin belirlendiği, suça sürüklenen çocuğun aşamalardaki beyanlarında suçlamayı kabul etmediği, kesinlikle mağdur …’a karşı bu şekilde bir davranışının olmadığını söylediği mağdure …’un olay tarihinde 15 yaşını tamamlamamış olduğu, suça sürüklenen çocuğun mağdure …’a karşı işlediği iddia edilen suçun TCK.nın 103/1-a maddesinde belirtilen çocuğun basit cinsel istismarı suçu olduğu, bu suçun oluşabilmesi için eylemin fiziksel teması gerektirdiği, yine eylemin muhakkak mağdurun bedeni üzerinde gerçekleştirilmiş olması gerektiği, mağdurun vücuduna temas olmaksızın yapılan eylemlerin bu suçu oluşturmayacağı, yine bu eylemin oluşabilmesi için bir dğer şartın cinsel duyguların tatmini olması gerektiği, olay sırasında suça sürüklenen çocuğun mağdureye karşı ayrıca ‘geceliği kaç lira’ şeklinde söz söylediği de göz önünde bulundurulduğunda ve yukarıda belirtildiği üzere olayın hemen akabinde ifadeleri alınan ve suça sürüklenen çocuğa iftira atmalarını gerektirir herhangi bir sebep olmayan tanık ve mağdurenin birbiri ile örtüşen beyanları ve eşgal teşhis tutanağıda bir arada değerlendirildiğinde, suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı çocuğun basit cinsel istismarı suçunu işlediği anlaşıldığından atılı suçtan mahkumiyetine karar vermek gerekmiş, ayrıca suça sürüklenen çocuğun suç tarihindeki yaşı itibari ile hakkında TCK.nın 31/3 maddesi uygulanmış, suça sürüklenen çocuğun hakkında başkaca çok sayıda kovuşturma ve soruşturma dosyasının bulunması ve yargılama sürecindeki davranışları bir arada değerlendirildiğinde hakkında …nın 231 maddesinin uygulanmasına yer olmadığına, yine ayrıca verilen cezanın uzun süreli olması, pişmanlık göstermemesi ve şahsi sosyal ekonomik durumu nazara alındığında hakkında TCK.nın 50/1 maddesinin yine herhangi bir pişmanlık göstermediğinden TCK.nın 51 maddesinin uygulanmasına yer olmadığına, … karar verilerek aşağıdaki
şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçeleriyle suça sürüklenen çocuk hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan mahkumiyetine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin suça sürüklenen çocuk tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ve yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, suça sürüklenen çocuk müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz isteği reddedilmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Silifke 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 14.01.2015 tarihli ve 2014/454 Esas, 2015/5 Karar sayılı kararında suça sürüklenen çocuk müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
06.09.2023 tarihinde karar verildi.