Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/5029 E. 2023/5010 K. 11.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/5029
KARAR NO : 2023/5010
KARAR TARİHİ : 11.09.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2013/183 E., 2015/62 K.
SUÇ : Çocuğun cinsel istismarı
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Kahramanmaraş 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 26.02.2015 tarihli ve 2013/183 Esas, 2015/62 Karar sayılı kararı ile; sanığın çocuğun cinsel istismarı suçundan lehe olduğu kabul edilen suç tarihinde yürürlükteki haliyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin birinci fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 8 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiinin Temyiz İsteği
Mağdure ile tanık ifadeleri arasındaki mevcut çelişki karşısında sanığın atılı suçu işlemediğinin sabit olması sebebiyle beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Sanık ile mağdurenin 2012 yılı içerisinde sosyal medya uygulamaları üzerinden tanışarak görüşmeye başlayıp zamanla aralarında duygusal mahiyette bir ilişkinin başladığı, bu süreçte sanığın kendisini bekar olarak tanıttığı ve ilk zamanlardaki buluşmalarında rıza dahilinde cinsel yönden yakınlaşmalarının olduğu ancak devam eden süreçte sanığın evli olduğunu öğrenmesi ile ayrılmak istemesine karşın sanığın mevcut mesaj kayıtlarını mağdurenin ailesine göndereceğinden bahisle adı geçeni tehdit ederek buluşmaya zorladığı, 2013 yılının ilk aylarında gerçekleşen görüşmeye mağdurenin arkadaşı tanık … ile gitmesi üzerine sanığın elindeki silahla tehdit edip mağdureyi aracına bindirerek ıssız bir mevkiiye götürdüğü ve anılan mahalde araç içinde iken mağdurenin kıyafetlerini çıkararak cinsel bölgelerine dokunup bu anı telefonu ile video şeklinde kayıt altına aldığı, sonrasında sanığın bu kez anılan görüntüleri ifşa edeceğinden bahisle mağdureyi tehdit edip buluşmaya zorlayarak aynı şekilde ıssız bir mahalle götürdüğü, mağdurenin kıyafetlerini çıkarıp cinsel ilişkiye varmayacak şekilde cinsel istismar eyleminde bulunduğu şeklinde gerçekleştiği kabul olunan olaya dair Mahkeme gerekçesinde sanığın aracında yapılan aramada adı geçene ait olduğu anlaşılan silah ile mağdureye ait resimlerin ele geçirilmesi, sanığın cep telefonunda yapılan incelemede mağdureye ait görüntüler ile çocukların kullanılması ile oluşturulan müstehcen görüntülere rastlanılması, tanık …’nın beyanı, sanık savunması ve tüm dosya kapsamı itibariyle sanığın atılı suçu işlediğinden bahisle mahkumiyetine dair hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
Olayın intikal şekli ve süresi, mağdurenin aşamalarda başka delille desteklenmeyen soyut mahiyetteki beyanları, tanık …’nın kovuşturma aşamasındaki ifadesinde mağdurenin iddialarını doğrular mahiyetteki beyanını değiştirerek adı geçenin kendisini zorlamasında ötürü gerçeğe aykırı şekilde anlatımda bulunduğuna dair beyanı, sanığın aşamalardaki inkara dayalı savunması ve tüm dosya kapsamına göre mağdurenin soyut beyanı dışında sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair cezalandırılmalarına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı dikkate alındığında sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

Kabul ve uygulamaya göre;
Sanık tarafından rızaen teslim edilmiş olmasına karşın üzerinde inceleme yapılmasına dair 5271 sayılı Kanun’un 134 üncü maddesi kapsamında karar alınmayan telefonlar üzerinde yapılan incelemeler neticesinde tespit edilen delillerin hukuka aykırı yöntemle elde edildiği gözetilmeksizin telefon içeriğindeki verilerin hükme esas alınması suretiyle T.C. Anayasa’nın 38 inci maddesinin altıncı fıkrası ile 5271 sayılı Kanun’un 206 ve 217 nci maddelerinin ikinci fıkralarına muhalefet edilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Kahramanmaraş 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 26.02.2015 tarihli ve 2013/183 Esas, 2015/62 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

11.09.2023 tarihinde karar verildi.