Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/4914 E. 2023/1616 K. 22.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/4914
KARAR NO : 2023/1616
KARAR TARİHİ : 22.03.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı
HÜKÜM : Mahkumiyet

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Denizli 4. Ağır Ceza Mahkemesinin, 19.02.2015 tarihli ve 2014/179 Esas, 2015/9 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 19.02.2018 tarihli ve 14-2015/134782 sayılı bozma görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık Müdafiinin Temyiz Sebebi
Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, bozulması gerektiğine ve diğer hususlara ilişkindir.

B. O Yer Cumhuriyet Savcısının Temyiz Sebebi
Sanığın mağdure ile dudak dudağa öpüşmekten ibaret eyleminin sarkıntılık boyunu aştığına ve sanık hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan hüküm kurulması gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Denizli Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2014/15804 sayılı iddianamesiyle sanık hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan kamu davası açılan olayda Mahkemece ”On beş yaşını doldurmayan mağdurenin sanıkla olay günü ve gecesinde sevgili oldukları için ailesine haber vermeden Denizli ilinde mevcut olan … … alışveriş merkezi ve çevresinde gezindikleri bu süre içersinde mağdurenin ailesinin haberinin olmaması sonucu çocuklarını merak ettiklerinden kayıp ihbarında bulunulması neticesi aynı gün saat 23:00 sıralarında görevli ekiplerce her iki kişinin görülerek alıkonulması sonucunda ailenin şikayetinin yaşandığı, tarafların samimi ve çelişkiye yer vermeyen beyanları alınırken mağdure ve sanığın yanlızca dudaktan öpüştüklerini bunun dışında cinsel başka hiçbir davranış yaşamadıklarını dile getirdikleri görülmüş yargılama sürecinde mağdurenin ailesinin sanık hakkında şikayetçi olmaması, mağdurenin şikayetçi olmadığı gibi yanlızca sevgili oldukları sanık ile bir kez dudaktan öpüştüklerini dile getirdiği görülünce manevi unsur dikkate alındığında failin amacının cinsel arzularını tatmin amaçlı olamayacağı düşüncesi ve kanaati ile sanığın eyleminin eyleminin sarkıntılık düzeyinde kaldığı kanaati mahkememizde oluşmakla sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi kapsamında değerlendirilerek takdiren alt hadden hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, sanığın sabıkasız olması , mağdurenin ve müştekinin şikayetçi olmaması, almış olduğu cezanın üniversite öğrencisi olan sanığın geleceğine olası etkileri göz önünde bulundurularak 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi gereği takdiren 1/6 oranında indirimin yapıldığı, sanığın almış olduğu cezanın süresi erteleme kapsamında kalmadığından…” şeklindeki gerekçe ile hüküm kurulmuştur.

2. Dosya kapsamında bulunan deliller;
Sanığa ait nüfus ve adli sicil kayıtları, ekonomik ve sosyal durum araştırması, sanık savunmaları, mağdure ve şikayetçi beyanları, polis tutanaklarından ibarettir.

IV. GEREKÇE
Sanığın aşamalarda mağdurenin kendisine yaşını on altı olarak söylediğine yönelik savunmaları ile tüm dosya içeriği nazara alındığında, mağdurenin duruşmada dinlenilerek sanığın savunması konusunda beyanları alınıp olayda 5237 sayılı Kanun’un 30 uncu maddesinde düzenlenen hata hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığının tartışılmasından sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, hukuka aykırı bulunmuştur.
Bozma sebebine uygun olarak Tebliğnamedeki sanığın eyleminin sarkıntılık boyutunu aştığı yönündeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Denizli 4. Ağır Ceza Mahkemesinin, 19.02.2015 tarihli ve 2014/179 Esas, 2015/9 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafii ile o yer Cumhuriyet savcısının temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye farklı gerekçe ile uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

22.03.2023 tarihinde karar verildi.