Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/4617 E. 2023/6493 K. 18.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/4617
KARAR NO : 2023/6493
KARAR TARİHİ : 18.10.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/293 E., 2015/63 K.
SUÇLAR : Çocuğun cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ :Onama

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Gaziantep 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 05.03.2015 tarihli ve 2014/293 Esas, 2015/63 Karar sayılı kararı ile sanığın çocuğun cinsel istismarı suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin birinci, üçüncü, beşinci fıkraları ve 53 üncü maddesi uyarınca 2 yıl 11 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık ve müdafiinin temyizi; hükmün usul ve yasaya aykırı olduğuna, delillerin takdirinin hatalı yapıldığına, somut delil bulunmadığına, sanığın beraati talebine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Mahkemece ”Dava konusu eylemler sanıklar …, … ve …’un 15 yaşından küçük mağdur … …’ı cinsel yönden istismar etmeleri ve hürriyetinden yoksun kılmalarıdır.
Mağdur … … ile celp edilen nüfus aile kayıt tablosuna göre annesi olduğu anlaşılan müşteki … yöntemince davaya müdahale talebinde bulunmuşlar ve suçtan zarar görme ihtimaline binaen CMK 237 ve devamı maddeleri gereğince müdahilliklerine karar verilmiştir.
Dosyadaki beyan ve delillerin kıymetlendirilip öncelikle maddi olayın saptanması gerekecektir.
Müdahil … … beyanlarında, sanık …’in hadise günü kendisine gelerek arkadaşlık teklifinde bulunduğunu, kendisi bunu kabul etmeyince sanığın kendisini takip ettiğini ve daha sonra zorlayarak bir ara sokağa götürdüğünü ardından bir eve götürerek odunluğuna kendisini kilitleyip öpmeye çalıştığını fakat öpemediğini; oradan çıktıktan sonra diğer sanıkları çağırarak kendisini zorla taksiye bindirerek bir eve götürdüklerini fakat evde kimsenin kendisine bir şey yapmadığını, kapı kilitli olduğundan olay günü orada gecelemek zorunda kaldığını, sabah herkes uyurken evden uzaklaşarak yakınlardaki eczaneye giderek babasını aradığını ve bu şekilde olayın olduğunu beyan etmiştir.
Müdahil … beyanında; olaydan kızının anlatımları kadarıyla haberdar olduğunu, sanıklardan yalnız …’den şikayetçi olduğunu belirtmiştir.
Sanık … savunmalarında; müdahil …’u mahalleden tanıdığını, olay günü kendisiyle karşılaştığında …’un okuldan kaçtığını, eve gidemeyeceğini beyan etmesi üzerine kendisinin herhangi bir zorlaması olmadan kendisiyle teyzesinin evine geldiğini, sonrasında diğer sanıkların yanlarına geldiğini, kendisinin mağdureye birkaç kez eve gitmesini söylemesine karşın …’un kendi isteğiyle gitmediğini, taksiye müdahil …’un kendi isteğiyle bindiğini, geceledikleri evde kendisine bir şey yapmadığını belirtmiş ve sorulan soru üzerine müdahil …’u kendi isteğiyle yanağından öptüğünü, dudağından öpmediğini ifade etmiştir.
Sanık …, sanık …’nun kendisinin amcasının oğlu olduğunu, olay günü sanık …’in kendisini teyzesinin evine çağırdığını, gittiğinde …’un orda olduğunu gördüğünü, müdahil …’un kendi isteğiyle yanlarına geldiğini ve eve gitmek istemediğini belirttiğini beyan etmiştir.
Sanık … savunmalarında, olay günü arkadaşları olan diğer sanıkların yanına gittiğini, burada müdahil …’un bulunduğunu ve …’un kendi isteğiyle onlarla beraber hareket ettiğini, taksiyle gittikleri evde …’a yönelik herhangi bir eylemlerinin olmadığını, gece 23.30 sıralarında bahsi geçen evden ayrıldığını, müdahil …’u zorla bir yere götürmediklerini beyan etmiştir.
Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulu’nun mağdura ilişkin 29.12.2014 tarih ve6692 sayılı raporunda mağdurun cinsel istismar eylemi nedeniyle ruh sağlığının etkilendiği fakat bozulmadığı şeklinde görüş bildirdiği anlaşılmıştır.
Somut olay bu açıklamalar ışığında ve tüm dosya içeriği, tanık beyanları ve diğer tüm deliller gözönüne alınarak değerlendirildiğinde; sanık …’nun yaşı küçük müdahil …’u öpmek suretiyle cinsel istismar eyleminde bulunduğu, ayrıca bu eylemi esnasında kapıyı kilitlemesi ve sonrasında başka bir eve götürmesi nedeniyle müdahil … …’ı hürriyetinden yoksun kıldığı;
Diğer sanıklar … ile …’nun üzerlerine atılı çocuğun cinsel istismarı suçunu işlemediklerinin anlaşıldığı ve fakat yaşı küçük mağduru bir yere götürmek ve orada tutmak suretiyle üzerlerine atılı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu işlediklerinin sabit olduğu anlaşılmış ve aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.” şeklindeki gerekçeyle karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
Tüm dosya kapsamına göre sanığın, olay günü eve götürdüğü on beş yaşından küçük mağdureyi öpmesi şeklindeki eyleminin kısa süreli, ani ve kesintili gerçekleşmesinden dolayı sarkıntılık düzeyinde kaldığı ve mahkemece sanık hakkında temel cezanın alt sınırdan belirlenmesi sebebiyle nihai ceza miktarının değişmediği, bu nedenle kanun değişikliğinin lehe veya aleyhe sonuç doğurmayacağı gözetildiğinde, her iki suç yönünden yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık ve müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Gaziantep 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 05.03.2015 tarihli ve 2014/293 Esas, 2015/63 Karar sayılı kararında sanık ve müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık ve müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

18.10.2023 tarihinde karar verildi.