YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/4595
KARAR NO : 2023/1289
KARAR TARİHİ : 09.03.2023
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli cinsel saldırı
HÜKÜM : Mahkûmiyet
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Osmaniye 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 27.01.2015 tarihli ve 2014/161 Esas, 2015/28 Karar sayılı kararı ile sanığın nitelikli cinsel saldırı suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 102 nci maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (c) bendi ve 53 üncü maddesi uyarınca mahkumiyetine karar verilmiştir.
2. Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 09.02.2018 tarihli ve 14-2015/132842 sayılı, onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiinin Temyiz İsteği
Mahkemece delillerin takdirinde hataya düşülerek cinsel saldırı suçunun kanuni unsurları oluşmamasına rağmen mahkumiyet kararı verildiğine, şüpheden sanık yararlanır ilkesinin uygulanmadığına ve sair hususlara ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Mahkemece; “Mahkememizce yapılan yargılama sonucu toplanan tüm bilgi, belge ve deliller birlikte incelenip değerlendirildiğinde; Mağdur sanık … ****’nın, mağdur sanık … ****’nın kayını olduğu, mağdur sanık … ****’nın bir şekilde mağdur sanık … ****’nın özel hayatına ilişkin bir kısım bilgileri elde ettiği, olay tarihinde mağdur sanık … ****’nın ikametine gelerek kendisiyle birlikte olmasını, kabul etmediği takdirde bu bilgileri köyde hoparlör ile anons edeceğini söylediği, bu şantaj sebebiyle mağdur … ****’nın kendisine ait özel bilgilerin yayılmasını önlemek amacıyla sanık … ****’nın cinsel ilişki teklifini kabul ederek mağdur sanık … ile cinsel ilişkiye girdikleri, mağdur sanık … ****’nın kıyafetlerini giydiği sırada mağdur sanık … ****’nın ikametinin mutfağından aldığı bıçak ile mağdur sanık … ****’yı sol medial bölgede 0,5 cm’lik kesi oluşturacak, hayati tehlike geçirmeyecek ve BTM ile iyileşecek şekilde yaraladığı, daha sonra mağdur sanık … ****’nın elindeki bıçağı alan mağdur sanık … ****’nın mağdur sanık … ****’yı bundan sonra yapacaklarımı görürsün diyerek olay yerinden ayrıldığı anlaşılmıştır.
Mağdur sanık … ****’nın mağdur sanık … ****’ya karşı nitelikli cinsel saldırı suçunu işlediği sanık ve mağdur beyanları, adli raporlar ve tüm dosya kapsamı ile sabit olduğu anlaşılmıştır. 6545 sayılı yasanın 58 inci maddesi ile cinsel saldırı suçunu düzenleyen 5237 sayılı Kanun’un 102 nci maddesinde değişikliğe gidilmiştir. 6545 sayılı yasa ile yapılan değişiklik öncesinde 5237 sayılı Kanun’un 102 nci maddesinin ikinci fıkrasında öngörülen cezanın 7 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası olduğu, 6545 sayılı yasa ile yapılan değişiklik sonrası 5237 sayılı Kanun’un 102 nci maddesinin ikinci fıkrasında belirlenen cezanın 12 yıldan az olamayacağının belirtildiği, 6545 sayılı yasa ile yapılan değişiklik öncesi sanığın eylemi nedeniyle verilecek cezanın ( 5237 sayılı Kanun’un 102 nci maddesinin ikinci, üçüncü fıkrasının c bendi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası) 8 yıl 9 ay hapis cezası olduğu halde 6545 sayılı yasa ile yapılan değişiklik sonrasında verilebilecek cezanın ( 5237 sayılı Kanun’un 102 nci maddesinin ikinci, üçüncü fıkrasının c bendi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası) 15 yıl hapis cezası olduğu, bu durumda 6545 sayılı yasa ile yapılan değişiklik öncesi 5237 sayılı Kanun’un 102 nci maddesinin ikinci fıkrasının sanığın daha lehine olduğu anlaşıldığından sanığın nitelikli cinsel saldırı suçundan eylemine uyan 6545 sayılı yasa ile yapılan değişiklik öncesi 5237 sayılı Kanun’un 102 nci maddesinin ikinci fıkrası gereğince cezalandırılmasına karar verilmiş, sanığın eylemini ikinci derecede kayın hısımına karşı işlemesi nedeniyle sanığa verilen cezanın 5237 sayılı Kanun’un 102 nci maddesinin 3 fıkrasının c bendi gereğince gerekli artırımlar yapılmış, sanığın duruşmadaki iyi hali nedeniyle sanığa verilen cezada 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi gereğince gerekli indirimler yapılmıştır. ” şeklindeki gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
1. Olayın intikal şekli, oluş şekli, doktor raporları ve zamanı, mağdurenin aşamalardaki çelişkili ve tutarsız ifadeleri, savunma ve tüm dosya kapsamına göre sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair cezalandırılmasına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
2. Adli emanetin 2014/864 sırasında kayıtlı “1 adet … ****’ya ait peçete, 1 adet sürüntü örneğinin” karar kesinleştiğinde imhası yerine dosyada delil olarak saklanmasına karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
3. Bozma sebebine göre Tebliğname’de onama isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Osmaniye 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 27.01.2015 tarihli ve 2014/161 Esas, 2015/28 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
09.03.2023 tarihinde karar verildi.