Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/4565 E. 2023/6224 K. 11.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/4565
KARAR NO : 2023/6224
KARAR TARİHİ : 11.10.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2013/271E., 2015/92 K.
SUÇLAR : Çocuğun cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Adana 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 19.02.2015 tarihli ve 2013/271 Esas, 2015/92 Karar sayılı kararı ile;
a. Sanık hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan, 6545 sayılı Kanun’la değişiklikten önceki 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin birinci ve dördüncü fıkraları ile aynı Kanunun 62 nci maddesi uyarınca 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
b. Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (f) bendi ve beşinci fıkraları ile aynı Kanunun 62 nci maddesi uyarınca 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
karar verilmiştir.

2. Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 10.02.2018 tarihli ve 14-2015/128619 sayılı onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiinin Temyiz İsteği
Özetle; tanık …’nin beyanı alınmadan eksik araştırmayla karar verildiğine, mağdure ile annesi katılanın beyanlarının çelişkili olduğuna, sanığın suçlamaları inkar ederek istikrarlı şekilde savunmada bulunduğuna, sanığın atılı suçları işlemediğine ve hakkında beraat kararları verilmesi gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Mahkemece; “Olay tarihinde 7 yaşında olan mağdurenin, komşu çocukları olan arkadaşları ile oyun oynamak üzere evden ayrıldığı, mağdurenin ikametinin karşısındaki ikametin 2. Katında oturmakta olan sanığın mağdureyi oyuncak bebek vermek bahanesi ile evine çağırdığı, mağdurenin daha öncesinden misafirlikte iken beğendiği bebeği vereceğini düşünerek sanığın evine gittiği, sanığın mağdureyi kendi odasına götürdüğü, kucağına alarak oturttuğu, sarılarak mağdurenin kucağından inmesini engellediği, sanığın mağdureyi diğer odaya götürerek sana bir şey getireceğim dediği ve mağdureyi yatağa oturttuğu, odanın karşısında bulunan mutfaktan meyve bıçağı getirerek mağdureyi bıçak ile korkuttuktan sonra mağdurenin üzerine yattığı, sonra kucağına oturtarak gögüs bölgesine sıkı sıkı sarıldığı, mağdurenin ağlaması üzerine mağdureyi bıraktığı, mağdurenin ağlayarak katılan annesinin yanına gittiği, ve katılanın mağdureye neden ağladığını ısrarla sorunca mağdurenin olayı annesi katılana anlattığı, mağdurenin olay nedeniyle ruh sağlığının etkilendiği ancak bu etkilenmenin ruh sağlığını bozacak mahiyet ve derecede olmadığı, beyanlarına itibar edilmesine engel tıbbi bir neden bulunmadığının adli tıp raporu ile tespit edildiği, sanığın suçlamaları inkar ettiği olayda; Mağdurenin yaşı, olayın hemen akabinde annesine yaşadıklarını anlatması, adli tıp raporunda mağdurenin beyanlarına itibar edilmesine engel tıbbi bir neden bulunmadığı ve ruh sağlığının etkilendiğinin tespiti, katılan beyanları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; sanığın savunmalarının suçtan kurtulmaya yönelik olduğunun kabulü ile Olay tarihinde 7 yaşını sürdürmekte olan mağdurenin arkadaşları ile oyun oynamak için evden ayrıldıktan sonra sanığın bebek vereceğinden bahisle mağdureyi kandırarak ikametine çağırdıktan sonra bıçak kullanmak suretiyle cebir ve tehdit altında mağdureye sarılmak ve mağdurenin üzerine yatarak cinsel istismar eyleminde bulunduğu, mağdurenin olay nedeniyle ruh sağlığının bozulmadığının sabit olduğu, 7 yaşını sürdürmekte olan mağdurenin arkadaşları ile oyun oynamak için evden ayrıldıktan sonra sanığın bebek vereceğinden bahisle mağdureyi kandırarak ikametine çağırdıktan sonra bıçak kullanmak suretiyle cebir ve tehdit altında mağdureye sarılmak ve mağdurenin üzerine yatarak cinsel istismar eyleminde bulunduğu, sanığın cinsel istismar eylemini gerçekleştirmek amacıyla küçük yaştaki mağdureye bebek vereceğinden bahisle hile ile onu kandırarak ikametine götürdüğü, bıçak kullanmak suretiyle mağdureyi korkuttuğu, sanığın hile ve silahla, çocuğa karşı, cinsel amacını gerçekleştirmek amacıyla mağdureyi hürriyetinden yoksun bıraktığı, bu şekilde mağdurenin bir yere gitme ve bir yerde kalma özgürlüğünü ortadan kaldırdığı anlaşıldığından eylemine uyan TCK 109/2-3.a.f-5,62,53 maddeleri gereğince cezalandırılmasına karar verilmiştir.” şeklindeki gerekçe ile hükümler kurulduğu anlaşılmıştır.

2.Dosya kapsamında bulunan deliller; sanığa ait nüfus ve adli sicil kayıtları, ekonomik ve sosyal durum araştırması, sanık savunmaları, katılan ve katılan mağdure beyanları, tanık anlatımları ve doktor raporları ile polis tutanaklarından ibarettir.

IV.GEREKÇE
1. 5271 sayılı Kanun’un 217 nci maddesinin birinci fıkrasında “Hâkim, kararını ancak duruşmaya getirilmiş ve huzurunda tartışılmış delillere dayandırabilir. Bu deliller hâkimin vicdanî kanaatiyle serbestçe takdir edilir” ve aynı Kanun’un 210 uncu maddesinin birinci fıkrasında ise “Olayın delili, bir tanığın açıklamalarından ibaret ise, bu tanık duruşmada mutlaka dinlenir. Daha önce yapılan dinleme sırasında düzenlenmiş tutanağın veya yazılı bir açıklamanın okunması dinleme yerine geçemez” hükümlerine yer verilmiş olup, bu kapsamda İlk Derece Mahkemesince olayın tek tanığı konumunda bulunan mağdurenin duruşmaya getirilerek iddiaya konu hususlarla ilgili ayrıntılı şekilde dinlenilmesi gerekliliği ve soruşturma aşamasında ifadesine başvurulan tanık …’nin kovuşturma aşamasında beyanlarına başvurulmadan eksik araştırmayla yazılı şekilde hükümler kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.
2. Açıklanan nedenlerle Tebliğnamede sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerinin onanmasına yönelik görüşe iştirak edilmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Adana 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 19.02.2015 tarihli ve 2013/271 Esas, 2015/92 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden hükümlerin 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

11.10.2023 tarihinde karar verildi.