Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/4507 E. 2023/5179 K. 14.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/4507
KARAR NO : 2023/5179
KARAR TARİHİ : 14.09.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2012/99 E., 2014/365 K.
SUÇ : Çocuğun cinsel istismarı
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Tekirdağ 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 18.11.2014 tarihli ve 2012/99 Esas, 2014/365 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında mağdure …’e yönelik çocuğun cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi, 53 üncü ve 58 inci maddeleri uyarınca 4 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine; mağdure …’ye yönelik çocuğun cinsel istismarı suçundan, aynı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi, 53 üncü ve 58 inci maddeleri uyarınca 3 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.

2. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 28.01.2018 tarihli ve 14-2015/104719 sayılı onama görüşlü Tebliğname ile Dairemize Tevdii edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık ve Müdafiinin Temyiz İstekleri
Sanığın üzerine atılı suçları işlediğine dair taraf beyanları dışında somut delil bulunmadığına ve beraat etmesi gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
İddia, savunma, deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; olay tarihinde saat 14.00 sıralarında on beş yaşı içerisinde olan katılan mağdure …’in evine gitmek için yürüdüğü sırada sanık ile karşılaştığı, sanığın katılan mağdureyi telefon ile konuşuyor gibi yapıp takip etmeye başladığı, katılan mağdurenin evlerinin bulunduğu aparttmanın kapısını anahtarı ile açmak istediği sırada sanığın arkasından katılan mağdureye sarıldığı, ardından sırtını ve kalçasını ellediği, katılan mağdurenin bu sırada kapıyı sallayıp yardım istemek için bağırdığı, sesleri duyan katılan mağdurenin komşusu tanık …’in camdan bakıp bağırması üzerine sanığın olay yerinden kaçtığı, katılanın, sanığı soruşturma ve yargılama aşamasında teşhis ettiği anlaşılmıştır.

Aynı gün saat 19.30 sıralarında on sekiz yaşı içerisinde olan diğer katılan mağdure …’nin dershaneden çıktığı, evine gitmek için yolda yürüdüğü sırada sanığın karşıdan geldiği, katılan mağdureyi geçtikten sonra tekrar geri döndüğü, telefonunu çıkardığı, telefon ile konuşur gibi yapıp katılan mağdurenin peşinden giderek onu takip etmeye başladığı, katılan mağdureye yaklaşıp eliyle bacağına dokunup ”naber yavru” dediği, ardından eliyle katılan mağdurenin kalçasını ellediği, daha sonra katılan mağdurenin yanından uzaklaştığı, katılan mağdurenin sanığı soruşturma ve yargılama sırasında kesin olarak teşhis ettiği anlaşılmıştır.

Sanığın savunmalarına, katılan mağdurelerin iddialarının tanıklar … ve …’ın beyanları ile doğrulanmış olması, her iki olayın da benzer şekilde işlenmiş olması, katılan mağdurelerin her ikisinin de kesin olarak sanığı teşhis etmiş olmaları, katılan mağdurelerin ruh sağlığı hakkında düzenlenen raporların içeriği göz önüne alınarak itibar edilmemiş ve sanığın katılan mağdurelere yönelik çocuğun cinsel istismarı suçundan mahkûmiyetine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
1. Sanık hakkında kurulan hükümlerde, yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, hukuka aykırılık görülmemiştir.
2. Sanık hakkında katılan mağdure …’e yönelik çocuğun cinsel istismarı suçundan ceza tayin edilirken uygulama maddesinin 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi delaletiyle 103 üncü maddesinin birinci fıkrası yerine 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi olarak ve katılan mağdure …’ye yönelik çocuğun cinsel istismarı suçundan ceza tayin edilirken uygulama maddesinin 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi delaletiyle 103 üncü maddesinin birinci fıkrası yerine 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi olarak gösterilmesi, hukuka aykırı bulunmuştur.

3. Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülen yukarıda anlatılın husus dışında hukuka aykırılık bulunmamış, düzeltilen sebep nedeniyle onama isteyen Tebliğname görüşüne iştirak edilmemiştir.

V. KARAR
Gerekçenin (2) numaralı bendinde açıklanan nedenle Tekirdağ 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 18.11.2014 tarihli ve 2012/99 Esas, 2014/365 Karar sayılı kararına yönelik sanık ve müdafiinin temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hüküm fıkrasının birinci ve ikinci paragraflarında yer alan ” 103/1-b” ibarelerinin karardan çıkartılarak birinci paragraftaki bölüme ”103 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi delaletiyle 103 üncü maddesinin birinci fıkrası” ikinci paragraftaki bölüme ise ”103 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi delaletiyle 103 üncü maddesinin birinci fıkrası” ibarelerinin eklenmesi suretiyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle, DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

14.09.2023 tarihinde karar verildi.