Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/4410 E. 2023/1621 K. 22.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/4410
KARAR NO : 2023/1621
KARAR TARİHİ : 22.03.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Çocuğun cinsel istismarı
HÜKÜM : Beraat

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Akşehir 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 10.12.2014 tarihli ve 2014/674 Esas, 2014/384 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.

2. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 25.01.2018 tarihli ve 14-2015/108722 sayılı bozma görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan Mağdure Vekilinin Temyiz İstemi
Sanığın mağdurenin elinden tutması eyleminin cinsel amaçlı olduğuna, atılı suçtan cezalandırılması gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, cinsel arzuları tatmin amacı olması ve cinsel istismar boyutuna varmayan mağdurenin rızası doğrultusunda sanığın mağdurenin elini tutmak şeklinde gerçekleşen eyleminde cinsel istismar suçunun unsurlarının oluşmadığından, sanığın atılı suçtan beraatine karar vermek gerektiği, mağdurenin de aşamalarda sanığın kendisine yönelik cinsel eyleminin bulunmadığına yönelik istikrarlı anlatımları, sanığın da benzer nitelikli savunmaları karşısında atılı suçun işlendiğine yönelik, mahkumiyetine yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin, inandırıcı ve somut delil elde edilemediği anlaşıldığından müsnet suçtan beraatine karar vermek gerektiği kanaatine varılmıştır.

IV. GEREKÇE
1. Olayın intikal şekli ve zamanı, mağdurenin aşamalardaki özünde istikrarlı beyanları, tanık ifadesi, savunma ve tüm dosya içeriğine göre, sanığın on beş yaşından küçük mağdurenin cinsel amaçla ellerinden tutup dolaşması şeklindeki eyleminin kısa süreli, ani ve kesintili gerçekleşmesinden dolayı sarkıntılık düzeyinde kaldığı ve sanığın bu nedenle sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçundan mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken dosya kapsamına uygun düşmeyen yazılı gerekçeyle beraatine karar verilmesi, hukuka aykırı bulunmuştur.

2. Sanığın eyleminin sarkıntılık düzeyinde kaldığı göz önüne alınarak yapılan değerlendirmede, suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçuna ilişkin öngörülen cezanın üst sınırı itibarıyla davaya bakma, delilleri değerlendirme ve suç vasfının tayini görevinin Asliye Ceza Mahkemesine ait olduğu anlaşıldığından, Tebliğname’deki davaya bakma görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olacağı yönündeki bozma görüşüne iştirak edilmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Akşehir 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 10.12.2014 tarihli ve 2014/674 Esas, 2014/384 Karar sayılı kararına yönelik katılan mağdure vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye farklı gerekçeyle uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

22.03.2023 tarihinde karar verildi.