YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/4354
KARAR NO : 2023/6081
KARAR TARİHİ : 09.10.2023
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2013/369 E., 2015/6 K.
SUÇLAR : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 15.01.2015 tarihli ve 2013/369 Esas, 2015/6 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında;
a) Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin ikinci fıkrası ile 62 nci maddesi uyarınca 8 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına,
b) Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (b) ve (f) bendi, beşinci fıkrası ile 62 ncci maddesi uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına,
karar verilmiştir.
2. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlinin 24.b01.2018 tarihli ve 14-2015/96403 sayılı, onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiinin Temyiz İsteği
Eylemin mağdurenin rızası ile gerçekleştiğine, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun oluşamayacağına, sanığın mağdurenin yaşını büyük bildiğine, sanık hakkında atılı suçlardan beraat kararı verilmesi gerektiğine ve sair hususlara ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Mahkemece “Mahkememizde yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, sanık …’in üzerine atılı suçlar mahkememizce sabit görülmüştür. Sanık … dahi mağdure ile cinsel ilişkiye girdiğini bildirmekte ve fakat cinsel ilişkiye mağdurenin rızası dahilinde girdiğini bildirmektedir. Mahkememizce sanığın bu savunmasına itibar edilmiş ve sanığın mağdure ile rızası dahilinde cinsel ilişkiye girdiği kabul edilmiştir. Yine mağdure dahi soruşturma aşamasındaki savcılık beyanında, … ile cinsel ilişkiye girdiğini bildirmekte fakat bu hususu zora dayandığını bildirmekte ise de, dosya kapsamı, olayın gelişimi, sanık savunmaları birlikte değerlendirildiğinde, mağdurenin zor unsurundan bahsetmesinin yakınları ve çevresinden gelebilecek etkiler ve ayıplardan kurtulmaya yönelik olduğu anlaşılmaktadır. Zira ifadesinde dahi ciddi anlamda bir zor kullanımdan bahsetmemekte bu konuda kaçamak ifadeler vermektedir. Sanık …’in cinsel ilişkiye varlığına yönelik ikrarı, mağdurenin ciddi anlamda herhangi bir zor kullanma iddiası bulunmayan evde yaşanan cinsel ilişkiye yönelik samimi beyanı, cinsel ilişkinin yaşandığına dair doktor raporu, tüm dosya kapsamı ile doğum raporu ile hastane doğumlu olan mağdurenin durumu dikkate alındığındığında sanık …’in suç tarihinde 15 yaşını ikmal etmemiş mağdure ile rızaen cinsel ilişkiye girdiği yönünde mahkememizde tam bir vicdani kanaat oluşmuştur. Tüm aramalara rağmen mağdurenin bulunamamış olması, dosyaya mağdurenin ruh sağlığının bozulduğuna yönelik yeteri kadar bilgi ve belgenin yansımamış olması dikkate alınarak sanık lehine değerlendirme yapılarak mağdurenin ruh sağlığının bozulmadığı kabul edilmiştir.
Sanık …’in üzerine atılı cinsel amaçlı hürriyeti tahdit suçu da mahkememizce sabit görülmüştür. Bu durum sanık ikrarı ve mağdur beyanı ile sabittir. Zira sanığın olay tarihinde 15 yaşından küçük mağdurenin hürriyetinin de kısıtladığı tüm dosya kapsamı ile sabittir. Sanık … dahi mağdure ile uzun süre gezdiklerini ve diğer sanığın evinde kaldıklarını bildirmek suretiyle mağdureyi hürriyetinden yoksun kıldığını kabul etmektedir. Sanık …’in mağdurenin hürriyetinden yoksun kılmasında mağdurenin rızası var ise de, 15 yaşından küçük mağdurenin rızası suçun oluşumuna engel olmamaktadır . Bu nedenlerle sanık …’in üzerine atılı bu suçtan da cezalandırılmasına karar vermek gerekmiştir…” şeklindeki gerekçeyle hüküm kurulmuştur.
IV. GEREKÇE
1. Sanığın aşamalarda mağdurenin cinsel ilişkiye girmeden önce kendisine on sekiz yaşında olduğu yönünde beyanda bulunduğuna dair savunması, mağdurenin beyanları ve tüm dosya içeriği nazara alındığında, olayda 5237 sayılı Kanun’un 30 uncu maddesinde düzenlenen hata hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı tartışıldıktan sonra hükme varılması gerekirken bu konuda herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın eksik gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.
2. Hükümden sonra 24.11.2015 günlü, 29542 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesi yönünden kısmî iptal kararı verildiğinden, anılan husus nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması nedenleriyle hukuka aykırı bulunmuştur.
3. Anılan nedenlerle onama talep eden Tebilğname görüşüne iştirak edilmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 15.01.2015 tarihli ve 2013/369 Esas, 2015/6 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
09.10.2023 tarihinde karar verildi.