YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/4352
KARAR NO : 2023/1739
KARAR TARİHİ : 28.03.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/784 E., 2014/646 K.
SUÇ : Sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Ankara 34. Asliye Ceza Mahkemesinin, 02.12.2014 tarihli ve 2014/784 Esas, 2014/646 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 6545 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten sonraki 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi ve 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
2. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 24.01.2018 tarihli ve 14-2015/98961 sayılı onama görüşlü Tebliğname ile Dairemize tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiinin Temyiz Sebebi
Mağdure ve şikayetçilerin şikayetlerinin bulunmadığına, mağdurenin ifadesinde de cinsel istismara uğradığı yönünde ifadesi olmadığına, mağdurenin görünüş itibariyle on beş yaşından büyük olduğuna, kabul etmemekle beraber eylemin teşebbüs aşamasında kaldığına, sanığın beraat etmesi gerektiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Mağdure ve sanığın başlangıçta telefonla konuştukları, bilahare birbirlerine fotoğraflarını gönderdikleri, sanığın asker olduğu, İstanbul Maltepe’deki askeri birliğinden izinli çıktığında Ankara’da mağdure ile buluştukları ve Dikmen semtinde bir apatmanın bahçe duvarında oturup sohbet ettikleri, bu esnada sanığın mağdureyi öptüğü, bilahare ordan ayrılarak bir sitenin açık otoparkına girip orda kısmen gözlerden uzak ağaçlık bir köşeye oturdukları, sanığın orda da mağdureyi dudağından öptüğü, bu suretle üzerine atılı sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçunu işlediği mahkemece kabul edilmiştir.
Dosya kapsamında bulunan deliller; sanık savunması, mağdure ve şikayetçinin beyanları, doktor raporu ile kolluk kuvvetleri tarafından tutulan araştırma tutanaklarından ibarettir.
IV. GEREKÇE
Sanık ile mağdurenin internet üzerinden tanıştıktan kısa bir süre sonra biraraya gelmesi, sanığın aşamalarda mağdurenin kendisine on sekiz yaşında olduğunu belirttiğine dair savunması, mağdure beyanları ve tüm dosya içeriği nazara alındığında, olayda 5237 sayılı Kanun’un 30 uncu maddesinde düzenlenen hata hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı tartışıldıktan sonra karar verilmesi gerekirken bu konuda herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın eksik gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması suretiyle 5271 sayılı Kanun’un 230 uncu maddesine muhalefet edilmesi hukuka aykırı bulunmuştur. Bozma sebebine uygun olarak Tebliğname’de onama isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde yer alan nedenlerle Ankara 34. Asliye Ceza Mahkemesinin, 02.12.2014 tarihli ve 2014/784 Esas, 2014/646 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 28.03.2023 tarihinde karar verildi.