Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/4314 E. 2023/6702 K. 24.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/4314
KARAR NO : 2023/6702
KARAR TARİHİ : 24.10.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/42 E., 2014/320 K.
SUÇLAR : Çocuğun cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, şantaj
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Mağdure vekilinin temyizi açısından; kayden 25.03.1998 doğumlu olup İlk Derece Mahkemesinde ifadesinin alındığı 20.06.2014 tarihli duruşmada on beş yaşından büyük olan mağdurenin suça sürüklenen çocuktan şikayetçi olmadığını beyan etmesi karşısında, yaş küçüklüğü nedeniyle atanan zorunlu vekilinin hükümleri temyize hakkı bulunmadığı belirlenmiştir.

Suça sürüklenen çocuk müdafiinin mahkumiyet hükümlerine ilişkin temyizi açısından; suça sürüklenen çocuk hakkında kurulan hükümlerin, karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Suça sürüklenen çocuk hakkında, Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığının 29.01.2014 tarihli ve 2014/350 Esas sayılı iddianamesiyle, çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kamu davası açılmıştır.

2. Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 26.12.2014 tarihli ve 2014/42 Esas, 2014/320 Karar sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuk hakkında, çocuğun cinsel istismarı suçu açısından 6545 sayılı Kanun değişikliği öncesi lehine kabul edilerek 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin birinci fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi ve 51 inci maddesi uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve cezasının ertelenmesine; kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu açısından ise 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin birinci fıkrası, 109 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (f) bendi, 109 uncu maddesinin beşinci fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi ve 51 inci maddesi uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve cezasının ertelenmesine karar verilmiştir.

3. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 21.01.2018 tarihli ve 14-2015/79774 sayılı, onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Suça Sürüklenen Çocuk Müdafiinin Temyiz İsteği
Şantaj iddiası nedeniyle verilen beraat hükmünün onanması gerektiği, mağdurenin aşamalarda çelişkili beyanda bulunduğu ve iddiaların soyut nitelikte olduğu, suçun kanuni unsurlarının oluşmadığı, dinlenen tanık beyanlarının suça sürüklenen çocuk lehine olduğu, mahkumiyet hükümlerinin bozulması gerektiği ve dilekçesinde belirttiği diğer hususlara yöneliktir.

III. OLAY VE OLGULAR
Suça sürüklenen çocuğun 2012 yılının Kasım ayı başından itibaren mağdure ile arkadaşlık kurduğu ve 2012 yılı Kasım ayı içinde Bahçelievler mahallesinde bir eve arkadaşları ile gittikleri, burada mağdure ile suça sürüklenen çocuğun ayrı bir odaya geçtikleri ve mağdureyi dudaklarından öptüğü, gögüslerini ve bacaklarını okşadığı, mağdureye anal yoldan cinsel organını soktuğu, bu olaydan iki hafta sonra mağdureyi arayarak “Bende ilişkiye girdiğimiz anın videosu var, benimle tekrar ilişkiye gireceksin girmezsen o videoyu babana gösteririm ve internette yayınlarım” diyerek şantajda bulunduğu, mağdurenin inanarak videounun ailesine gösterilmesi ve internete yayma tehdidi altında tekrar 2012 Aralık ayında buluştuğu, Kozlu ilçesinde İmam Hatip ortaokuldan bir arkadaşının evine gittikleri, bu evde mağdure ile suça sürüklenen çocuğun bir odada yalnız kaldıkları sırada tekrar mağdure ile tehdit altında fiili livata yoluyla cinsel istismarda bulunduğu, bu olaydan sonra da mağdure ile 2013 Mart ayı sonuna kadar çeşitli yerlerde baskı ve tehdit altında fiili livata yoluyla cinsel saldırıda bulunduğu, en son olarak 27.11.2013 tarihinde mağdureye şantajla fiili livatada bulunduğu, daha sonra baskı ve şantajdan bunalan mağdurenin olayı ailesine anlattığı ve polise suçun ihbar edildiği iddiasıyla açılan kamu davasının yapılan yargılamasında, mağdure ile suça sürüklenen çocuğun eylemden önceki 1,5 yıllık süre içinde duygusal ilişki yaşadıkları, mağdurenin mahkeme aşamasında alınan beyanında sadece anal bölgeden sürtünmek ve dudaklarından öpmek suretiyle basit cinsel istismarda bulunduğunu beyan ettiği ve bu beyanlarını ısrar ile sürdürdüğü ve hazırlık aşamasında belirttiği organ sokmaya ilişkin iddiaları korkmuş olması nedeniyle verdiğini beyan ettiği, Zonguldak … Ecevit Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinin 29.11.2013 tarihli rapor içeriği de dikkate alındığında eylemin çocuğun cinsel istismarı suçunu oluşturduğu, mağdurenin kendisine birden fazla kez ve cinsel amaçlı olarak arkadan sürtündüğüne yönelik değişmeyen ve tutarlı beyanları ile suça sürüklenen çocuğun da aşamalarda kabul ve ikrar ettiği üzere mağdureyi değişik tarihlerde ve evlerde cinsel amaçlı olarak dudaklarından öptüğü şeklindeki kabul ve ikrar edilen eylemlerinin nitelik olarak sarkıntılık olarak kabul edilemeyeceği, suça sürüklenen çocuğun mağdureyi ilk ilişkiye zorladığında elinde mağdureye ilişkin görüntü kayıtlarının bulunmadığının mağdure tarafından bilindiği, diğer taraftan buna rağmen buluşup görüşmeye devam ettikleri ve suça sürüklenen çocuğun eylemlerini devam ettirmesine karşın mağdurenin bunlara sessiz kalması, olayın da doğrudan mağdurenin şikayeti üzerine değil, bir başka olay nedeniyle karakola çağrıldıklarında ortaya çıktığının anlaşılması ve tanık beyanlarına göre mağdurenin iddiası dışında eylemlerin cebir, şiddet ile meydana geldiğine dair delil bulunmadığından mağdurenin bu beyanlarına itibar edilmediği gerekçeleriyle suça sürüklenen çocuk hakkında çocuğun cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkumiyetine karar verildiği anlaşılmaktadır.

IV. GEREKÇE
A. Mağdure Vekilinin Temyiz İsteği Yönünden
1. Kayden 25.03.1998 doğumlu olup İlk Derece Mahkemesinde ifadesinin alındığı 20.06.2014 tarihli duruşmada on beş yaşından büyük olan mağdurenin olaydan dolayı suça sürüklenen çocuktan şikayetçi olmadığını beyan etmesi karşısında, yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen vekilin hükümleri temyize hakkı bulunmadığı anlaşıldığından mağdure vekilinin temyiz isteğinin 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği reddine karar vermek gerekmiştir.

2. Ret gerekçesi doğrultusunda Tebliğnamede onama isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.

B. Suça Sürüklenen Çocuk Müdafiinin Temyiz İsteği Yönünden
Mahkemenin gerekçesi ve tüm dosya kapsamına göre; yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin suça sürüklenen çocuk tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırılarak vicdanî kanıya ulaşıldığı, eylemlere uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, kurulan hükümlerde hukuka aykırılık görülmemiştir.

V. KARAR
A. Mağdure Vekilinin Temyiz İsteği Yönünden
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenle Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 26.12.2014 tarihli ve 2014/42 Esas, 2014/320 Karar sayılı kararına yönelik mağdure vekilinin temyiz isteğinin, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle REDDİNE,

B. Suça Sürüklenen Çocuk Müdafiinin Mahkumiyet Hükümlerine İlişkin Temyiz İsteği Yönünden
Gerekçenin (B) bölümünde açıklanan nedenle Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 26.12.2014 tarihli ve 2014/42 Esas, 2014/320 Karar sayılı kararında suça sürüklenen çocuk müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteğinin reddiyle hükümlerin, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliği ile ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

24.10.2023 tarihinde karar verildi.